Mereş merkezli büyük depremin en çok etkilendiği illerden Hatay’da 1 yıl geçmesine rağmen halk hâlâ temel ihtiyaçlarına ulaşmış değil. Hayalet şehri andıran Antakya sokaklarında, depremzedelerin büyük bir çoğunluğu oturdukları yerlerden uzak, göçmen kamplarını andıran konteyner kentlerde kalmaya zorlanırken, birçok depremzede ise çadırlarda yaşam mücadelesi vermeye çalışıyor. Bu depremzedelerden Fehime Şahin, Samandağ’da yaklaşık bir yıldır her yağmur yağdığında su basan bir çadırda yaşıyor. ANF’ye konuşan Şahin, “Burada sorunlar giderilmiş değil, bizi sadece yılın bir günü hatırlamasınlar” dedi.
DEPREMDEN KIL PAYI KURTULDU, YAKLAŞIK 1 YILDIR İSE ÇADIRDA
Depreme ablasının evinde yakalanan Fehime Şahin, 6 Şubat gecesi canını zor kurtardığını anlattı. Evin merdivenlerinden inerken, yıkılan duvarın parçalarının sol bileğine düştüğünü belirten Şahin, “Sol bileğimden ameliyat oldum, platin takıldı. 1 yıl geçmesine rağmen hâlâ elimi doğru dürüst kullanamıyorum” dedi.
Konteyner talebi karşılanmadığı için yaklaşık 1 yıldır çadırda kaldığını dile getiren Fehime Şahin, her yağmur yağdığında eşyalarının kullanılmaz hale geldiğini, geceleri soğuktan uyuyamadığını, çok zor durumda olduğunu vurguladı.
‘AYDA 400 TL’YE MAYDANOZ TARLASINDA ÇALIŞIYORUM’
Böbrek hastası olduğunu da anlatan Şahin, sağ böbreğinin çalışmadığına, sakat kalma riskinin olduğuna, ameliyat olması gerektiğine ama buna rağmen soğukla mücadele ettiğine işaret etti. Kardeşi dışında kimsenin kendisine yardım eli uzatmadığını belirten Şahin, “AFAD’a defalarca gittim ama imkanımız yok diyerek beni geri gönderdiler. Deprem öncesi boşandığım eşim bana nafaka ödemedi, memlekete yolladı, o nedenle Samandağ’a ablamın evine gelmek zorunda kaldım. O ev de depremde yıkıldı. Bugün geçinebilmek için maydanoz tarlasında çalışıyorum. Ayda 400 TL’ye maydanoz topluyorum. Kardeşim olmasa aç kalırım. Onun sayesinde ayaktayım” diye konuştu.
‘BİZİ SADECE YILIN BİR GÜNÜ HATIRLAMASINLAR’
Ayda 1.100 TL aile yardımı aldığını, bu miktarla kiraya çıkmasının mümkün olmadığını hatırlatan Şahin, “Evim yok, param yok. Bu çadırda kim yatabilir? Ben işe gittiğimizde köpek ve kediler gelip benim yatağımda yatıyor. Onları kovmaya da kıyamıyorum, onlar da bir can. Geliyorum burada soğukta yatıyorum. Depremin ilk ayında partilerden, kurumlardan gıda ve eşya yardımı geldi, sonra unutulduk. Devlet zaten yoktu. 1 yıl geçti ama buradaki sorunlar giderilmiş değil. Bizi sadece yılın bir günü hatırlamasınlar. Bizim buradaki yaşam mücadelemiz zor şartlara rağmen sürüyor” dedi.
‘ALLAH’TAN KORKSUNLAR!’
İktidarın kendilerine yardım edeceğine tehdit ettiğini hatırlatan Şahin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oy üzerine yaptığı şantaja da şöyle tepki gösterdi: “Ben yurttaşım, bana yardım etmek zorundalar. Depremde bizi terk ettikleri gibi bir de oy ile tehdit ediyorlar. Ben açım, aç. Evim yok, barkım yok. Ne seçimden, ne oydan bahsediyorsunuz? Emine Erdoğan diyordu ya, hiçbir kadın mağdur olmayacak diye. Hani nerede o söz? Allahtan korksunlar. Ben her şeye rağmen çalışıyorum. Elimden dolayı doktor bana çalışmayacaksın dedi ama çalışmak zorundayım. Elimin ağrısına, böbrek sancılarına rağmen her gün tarlaya gidip sefalet ücretine çalışıyorum. Her çalıştığımda elim şişiyor ama mecbur çalışacağım. Bana 1.100 lira yardım veriyorlar. Ne alacağım ben bu parayla? Etin kilosu kaç lira, haberleri var mı? Ben kendime kıyafet bile alamıyorum, insanların yardım için getirdiği eşyalarla idare ediyorum. Böyle hayat mı olur? Psikolojim de bozuldu deprem sonrası. İlaç kullanıyorum. Bana başımı sokacak bir yer lazım. Bana bir oda, bir konteyner versinler, insan gibi yaşamak benim de hakkım.”