Şefik Esen’in cenazesine yapılan işkenceye tepki

Çok sayıda STK, Şefik Esen’in cenazesine yapılan saygısızlığa tepki gösterdi, "Hem ölen kişinin anısına saygısızlık hem de acılı yakınlarına eziyet ediliyor" dedi.

Sivili toplum kuruluşları, insan hakları savunucuları, barolar, hukuk dernekleri, Afyon Bolvadin T Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşamını yitiren Şefik Esen’in cenazesine yapılan saygısızlığa ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Açıklamada şöyle denildi:

"Türkiye’de uzunca bir süreden beri egemen kılınmaya çalışılan ötekileştirici, kutuplaştırıcı politikalar sonucunda ölülere yönelik zaman zaman şiddet boyutuna varan saygısızlık ne yazık ki çetin biçimde sürüyor. Özellikle Türk, Sünni ve erkek kimlikleri dışında kalan toplumsal kimliklere sahip yurttaşların ölü bedenlerine yönelik, nefret içerikli, sözel ve fiziksel şiddet biçimleri her gün yeni örneklerle kamuoyuna yansıyor. Uzun yıllardır Türkiye’de mezarlıklara yönelik saldırı ve ihmal, cenazelerin sahipsiz kalması ve cenazelerin kimsesizler mezarlıklarına defnedilmesi veya ailelere kargoyla gönderilmesi ya da kutuda teslim edilmesi ve ölü bedenlerin zaman zaman doğrudan şiddete maruz bırakılması gibi ölümün haysiyeti ile bağdaşmayan tutum ve davranışlar yaşanıyor.

Ölülere yönelik bu tür pratiklerin yaygın bir biçimde yaşandığı yerlerden biri de hapishanelerdir. Açlık grevlerinin, ölüm oruçlarının ve ağır hasta mahpusların tahliye edilememesinin sıkça gündem olduğu Türkiye hapishanelerinde hayatını kaybeden çok sayıda mahpusun cenazesinin düşüncelerine, inançlarına ve kültürel özelliklerine uygun usullerde defnedilmesi engelleniyor. Bununla birlikte cenazelere tabut verilmemesi ve cenaze aracının tahsis edilmemesi gibi sıkça karşılaşılan engellemelerle hem ölen kişinin anısına saygısızlık hem de acılı yakınlarına eziyet ediliyor.

'CENAZE YARALARA MÜDAHALE EDİLMEDEN TESLİM EDİLDİ'

Bunun son örneği Afyon Bolvadin T Tipi Kapalı Cezaevi'nden tutulu bulunan mahpus Şefik Esen’in hayatını kaybetmesi sonucu yaşanmıştır. Ağır hasta mahpus Şefik Esen, 40 gündür tedavi görmekte olduğu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde maalesef kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir. Ailesi Esen’in cenazesinin, hastalığı sonucunda bedeninde oluştuğu düşünülen açık yaralara gerekli tıbbi müdahaleler yapılmadan ve cenaze, nakil usullerine uygun tedbirler alınmadan kendilerine teslim edildiğini belirtmiştir. Memleketi Diyarbakır’a götürülmek istenen Esen'in cenazesinin hastanede kefenlenirken kana boyandığı ve babasının tüm ısrarlarına rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı, Ankara Esenboğa Havaalanı’nda uçağa taşınırken tabutunun altından kanların aktığı ve bu nedenle tabutun havaalanı personeli tarafından naylonla sarıldığı bilgileri basına da yansımıştır.

Şefik Esen’in cenazesine yönelik bu korkunç saygısızlığı kınıyoruz. Bu tutumu ölülerin haysiyetini ve anısını ayaklar altına alan bir uygulama olarak niteliyoruz. Bu görüntüler ölülerin onuruna yönelik bir saldırıdır. Bu tür tutum ve uygulamalar işkence ve kötü muamele yasağı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, eşitlik hakkı, ayrımcılık yasağı gibi temel hak ve özgürlüklerin ve etik ilkelerin pervasızca ihlalidir."

Cenazelerin usulüne uygun biçimde defnedilmesi, ölülerin hatırasına saygı gösterilmesinin insanlık tarihi kadar eski ve hukukla güvence altına alınan kültürel, dini ve etik değer olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Esen’in cenazesine yönelik bu saygısızlık hem ulusal hukuk hem de uluslararası hukuka aykırıdır. Bu saygısızlığa ve ihlallere yol açan tüm sorumlular hakkında derhal etkin bir şekilde soruşturma başlatılmalı, hakikat açığa çıkarılmalı ve bir daha asla yaşanmaması için sorumlular cezasızlık zırhıyla korunmamalıdır" denildi.

Açıklamada şunlar da belirtildi:

"Esen’in cenazesine reva görülen bu kabul edilmez saygısızlığa karşı durmak ölülerin haysiyetini korumak, toplum olarak bir arada yaşama iradesine, insan hakları ve demokrasi değerlerine sahip çıkmaktır. Dolayısıyla devlet kurumlarından siyasi partilere, insan hakları örgütlerinden hukuk kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına kadar vicdan ve sorumluluk sahibi herkesi bu korkunç tutum ve saygısızlık karşısında durmaya, ölümün haysiyetini korumaya davet ediyoruz."

İMZACILARIN LİSTESİ

Açıklamada imzası bulunan kurumlar şöyle:

"Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi (ÖSAİ)
İnsan Hakları Derneği (İHD)
Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER)
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneğine (MEBYA-DER)
Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED-TUHAD-FED)
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV)
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD)
Şeyh Said Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği
Alevi Bektaşi Federasyonu ve Birleşenleri
Din Alimleri Derneği
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Demokratik Alevİ Federasyonu
Barış Vakfı
Anka Alevi Kadınlar Birliği
Tevgera Jinên Azad (TJA)
Diyarbakır Tabip Odası
Hakkari Barosu
Muş Barosu
Batman Barosu
Van Barosu
Şırnak Barosu
Urfa Barosu
Mardin Barosu
Tunceli Barosu
Siirt Barosu
Kars Barosu
Ağrı Barosu
Bingöl Barosu
Diyarbakır Barosu
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD)
Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV)
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD)
Adalet İçin Hukukçular
Demokrasi İçin Hukukçular
Özgürlükçü Demokrat Avukatlar
Rosa Kadın Derneği
Kadın Kültür, Sanat ve Edebiyat Derneği
Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları (Deneğî (Komeleya Lêkolînên Ziman û Çandên Mezopotamyayê)
Barış için Kültürel Araştırmalar Derneği
Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği
Kadın Zamanı Derneği
MA Müzik
Keskesor
Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği
Mersin Yedi Renk LGBTİ Derneği
Dicle Kültür Sanat Derneği
SES Diyarbakır Şubesi."