Kurdistan'da her şeye ganimet anlayışıyla yaklaşan devletin, Şirnex'in yer altı kaynaklarını alıp sadece kan ve gözyaşı bıraktığını belirten DEM Parti Şirnex İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen, "Halkın kimliğini, dilini ve kültürünü yok etmek isteyen devlet, halkın kaynaklarını da kendisi için alıyor" dedi. 

Şirnex, yer altı kaynakları nedeniyle devletin hapsinde. Özellikle bölgede petrol bulunduğunun açıklanmasının ardından adeta dünyaya kapatıldı. Son yıllarda asker ve polis yığılmasının yaşandığı kentte, son yerel seçimlerde taşıma oyla belediye bir kez daha gasp edildi. Devlet güçlerinin yığıldığı kentin sakinleri, öz yönetim direnişlerinin ardından göçe zorlandı. Halkın büyük bölümü Şirnex'te kalmaya devam edince seçimler, taşıma asker-polis-memur oylarıyla gasp edildi. Şirnex'te kömür, altın, bakır, krom, çinko gibi değerli madenler bulunuyor. Maden çıkarma faaliyetleri, özel şirketler tarafından yürütülüyor. Bu şirketler, maden arama ve çıkarma ruhsatlarına kolaylıkla sahip olabiliyor, çünkü başında korucubaşı Hazım Babat var. AKP-MHP'nin Şirnex'teki belediye için bu kadar ısrarcı olmasının sebebi, sadece bu ilin sınırda olması değil, buradaki yer altı kaynaklarına rahatça çökmek. Şirnexlilerin verdiği bilgilere göre; Süleyman Soylu bunun için emekli korucubaşı Hazım Babat'ı görevlendirdi. Aşiret reisi olduğunu iddia eden ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesine karşı yıllardır devlet ile işbirliği içinde olan Babat, görevini yerine getiriyor. Başında olduğu 'Hançer Timi' de operasyonel rolünü oynuyor.

8 BİN 241 ASKER VE POLİS

ANF'ye konuşan DEM Parti Şirnex İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen, "2023’te gerçekleşen genel seçimlerde partimiz (18 bin oydan fazla, AKP 10 bin civarında oy aldı) büyük bir oy farkıyla seçimlerde başarı elde etti. Fakat 10 ay gibi bir süre sonra gerçekleşen yerel seçimlerde değişen tabloyu iyi okumak gerekiyor. Daha dar alanda yapılan seçimlerde bir oy bile çok önemli bir duruma gelirken AKP-MHP, 8 bin 241 asker ve polis kaydını kente taşıdı. Bununla temel amaçları kendilerine yasal bir kılıf uydurmadır" dedi. 

ŞİRNEX HALKINDAN GİZLİYORLAR

Güngen, 1990’lı yıllarda köy yakmalarıyla insansızlaştırmaya çalışan devlet aklının şimdi de özel güvenlik bölgeleri bahanesiyle talanla uğraştığını belirterek, şunları söyledi: "Cûdî, Gabar, Besta, Namaz dağları gibi bölgelere yurttaşların girişini yasaklayan devlet, burada kömür, bakır ve şimdilerde ise petrol gibi madenleri çıkarıyor. Onlarca kaçak kömür ocaklarıyla bütün Cûdî bölgesini petrol çıkarma gerekçesiyle Gabar bölgesini talan ediyor. On binlerce ağaç, korucular ve askerler eliyle kesilerek Türkiye kentlerine götürülüp satıldı. Resmi verilere göre; Gabar’da günlük 30 bin varil petrol üretimi yapılıyor; yıl sonuna kadar 100 bin varile yükseltilmesi hedefleniyor. Tamamen rant odaklı bir anlayışla yönetiliyor. Kurdistan'da her şeye ganimet anlayışıyla yaklaşan devlet, bu bölgeden uzun yıllardır yüksek ekonomik güç elde etmesine rağmen bölgeye hiçbir yatırım yapmadı. Buradaki hazineleri alıp götürürken sadece kan ve gözyaşı bırakıyor. Halkın kimliğini, dilini ve kültürünü yok etmek isteyen devlet, yine halkın kaynaklarını da kendisi için alıyor." 

BELEDİYE ONLAR İÇİN YASAL BİR KILIF

Bu talanlarına yasal kılıf arayan devletin, AKP-MHP eliyle sandık demokrasisini kendilerine kılıf yaptığını belirten Güngen, şöyle devam etti: "Hayatlarında bu kenti görmemiş, haritada bile bu kentin yerine bilmeyen binlerce asker ve polisi ömürlerinde tek bir gün için kente getirip onlara oy kullandırtıyor. Belediye kılıfı altında yok sayılan bir halk ve talan edilmek istenen bir doğa olduğunu biliyor. Bizler de bu halkın siyasi öncüleri olarak halkımızın haklı taleplerinin her zaman savunucusu olacağız. Mücadelemiz bitmedi ve bitmeyecek. AKP aklının burada halka yapmak istediği zulmü, her yerde dile getireceğiz. Onların hırsızlıklarını ve talanlarını bitirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."

ŞIRNEX'IN HAFIZASI VE KAYNAKLARI

Şirnex Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz de iki dönemdir taşıma oylarla Şirnex'in AKP'ye kazandırıldığını belirterek, şunları söyledi: "Şirnex’e özellikle hu kadar yüklenilmesinin sebepleri arasında toplumsal hafıza açısından Şirnex'in önemli bir konumda olması; petrol ve maden gelirlerinden elde edilen payın büyüklüğü. Özellikle kayyum uygulamalarının Şirnex yerelinde karşılık bulduğu ve halkın buna cevap olarak yerelde onlara destek verdiği algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Erdoğan'ın geçen dönem yerel seçimlerden sonra 'İstanbul’u kaybettik ama Şırnak'ı kazandık' demesinin altında yatan etken de buydu. Bununla beraber yeraltı zenginlikleri bakımından önemli konumda olması, kömür ve petrol gelirleriyle beraber Şirnex, onlar açısından önemli bir merkez haline geliyor."