Açlık grevleri yayılıyor: Sesimizi yükseltmeli ve tecridi kırmalıyız

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla başlatılan açlık grevleri yayılıyor. Siyasetçiler, "Tecride karşı sesi yükseltmeliyiz" dedi.

Kurdistan ve Türkiye kentlerinde bulunan cezaevlerinde binlerce tutsağın 27 Kasım’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlattığı açlık grevleri yayılıyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Ankara İl Örgütü Kadın Meclisi üyesi Ayşenur Dilan Karademir, İl Örgütü Yöneticisi Ramazan Karakoç, Çankaya İlçe Örgütü Yöneticisi Mert Ömerbeyoğlu, İl Yöneticisi Hüseyin Gökoğlu, Murat Salgın ve Devrimci Parti üyesi Enes Uğur Tekin Ankara İl Örgütünde 5 gün sürecek açlık grevine başladı. Eyleme ilişkin İl Örgütünde düzenlenen basın toplantısına Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, milletvekilleri ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri katıldı.

'BU SÜRECİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ, TECRİT HEMEN KALKMALI'

Mutlak tecridin kaldırılması ve 40 yılı bulan savaşın barış içinde çözüme kavuşması için eyleme başladıklarını dile getiren DEM Parti İl Örgütü Eşbaşkanı Fatin Kanat, “Sunduğumuz bu destek farklı etkinlik ve süreçlerle devam edecek. Bu sürecin peşini bırakmayacağımızı buradan ilan ediyoruz, iktidar sahiplerine diyalog ve müzakere sürecini açmaya davet ediyoruz. Yürüdüğünüz yol yol değil, ülke bir kan gölüne dönüyor. İmralı Ada hapishanesindeki mutlak tecridi bir an önce sonlandırmanızı istiyoruz, adayı açın” dedi.

 Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan da cezaevlerinde yükselen sese kulak verdiklerini söyledi. Tanhan, “Bugün zindanlarda süren direniş büyük bir direniştir. Tek bir talep var, diyalog ve çözüm yolunu açın ve Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın. Bu hukuki bir taleptir. Adalet Nöbetindeki annelerimizin sürdürdüğü nöbeti de selamlıyorum. Kürt anneler her zaman direnişi ördü ve büyüttü. Eğer bir tebrik olacaksa, Nobel Barış ödülü verilecekse Barış Annelerine, Kürt annelerine verilmesi gerekiyor. Çünkü savaşta 20- 25 yaşlarında katledilen genç çocukları nasıl barışı istedilerse onlarda bu talebin izinden giderek bu direnişe öncülük ediyor. Barıştaki bu ısrar Kürt annelerinden, Kürt halkından ve dostlarının tarihinden geliyor. Bu sesi yükseltmek gerekiyor, zindanlardan Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için gelen sese kulak verilmelidir” diye konuştu.

'MÜZAKERE YOLU AÇILMALI'

Agirî milletvekili Heval Bozdağ da “Bu ülkede bir Kürt sorunu var ve barış talep eden milyonlar var. Demokratik bir kamuoyu oluşturmak için toplumun öncüleri bir araya geldiler. Cezaevlerinde başlayan bu grevler aslında hukuksuzluklara karşı başlatılmıştır. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılarak müzakere yolu açılmalıdır. Ortadoğu kan gölüne dönmüş durumda. Bu hukuksuzluklara karşı taleplerini dile getiren yoldaşların talepleri karşılanmıyor, ihtiyaç olan vitaminler verilmiyor ve tecrit uygulanıyor. Tecrit içinde tecrit uygulanıyor. Biz barışın sesini yükselteceğiz.”

DEM Parti Meclisi Üyesi Pakize Sinemillioğlu ise “Taybet Ana'yı unutmadan, Cemile Cağırga'nın bedeninin annesi tarafından buzdolabında saklandığını unutmadan, bir an önce bu ülkeye, Ortadoğu’ya barışın gelmesi gerekiyor. Bunun için Sayın Abdullah Öcalan ile müzakere yolunun açılması devrilen masanın yeniden kurulması gerekiyor. Barış yolu açılmalıdır ve kazanan biz olacağız, barış olacak” diye konuştu.

 Açlık grevine başlayan siyasetçiler de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile diyalog sürecinin başlatması gerektiğini ifade etti.