Ahmet Türk: Yüksek sesle itirazımızı yayalım

Qoser’de konuşan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, “Halkın iradesini ipotek altına alan zihniyete karşı demokratik birliği oluşturarak yüksek sesle itirazımızı yayalım” çağrısında bulundu.

Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi ile Êlîh ve Xelfetî belediyelerinin gasp edilmesi karşısında halkın direnişi sürüyor. Mêrdîn Büyükşehir Belediye binası önünde nöbet eylemi başlatan halk, Qoser’de (Kızıltepe) yürüyüş gerçekleştirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Mêrdîn Büyükşehir Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir’le birlikte yüzlerce kişi yürüdü.

"Kayyum darbedir irademe dokunma" pankartıyla yürüyen yüzlerce kişi sık sık, “Bijî berxwedana gelê Kurd" sloganları attı. 

Özgürlük Meydanı’nda son bulan yürüyüş sonrası Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk bir konuşma yaptı.

İktidarın Kürt halkının iradesini ipotek altına almaya çalıştığını söyleyen Türk, şunları belirtti: "Uzun süredir içinde bulunduğumuz süreç demokrasiyi rafa kaldıran, adaletsizliğin, hukuksuzluğun gün geçtikçe daha da büyüdüğü ve Kürt halkının özellikle kimliğinin, kültürünün yaşam hakkının bile inkar edildiği, Kürt halkının iradesine ipotek koyduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bir taraftan ellerini uzatırken, diğer ellerinde sopa tutan bir anlayışla karşı karşıyayız. Gelin önünüzde ne var yol haritası nedir, düşündüğünüz nedir, demokrasiden söz ediyorsunuz peki ne yapmak istiyorsunuz? Elbette ki doğru projeleri ortaya koyarsanız biz zaten her türlü desteği veririz. Ama hak ve özgürlük mücadelesi veren bir siyasi hareket, bir halk olarak neyin doğru olduğunu, neyin yanlış olduğunu çok iyi biliyoruz. Kimsenin kuşkusu olmasın, kimse bizi kandıramaz. Kimse kandırma ile bizim üzerimizde siyaset yürütemez, bunun çok iyi bilinmesi lazım. Biz bu ülkenin barışı için, halkların barışı için, demokratik bir Türkiye için, demokratik bir gelecek için varız, siz varsanız biz varız" dedi. 

'SİZİN GİBİ İKİYÜZLÜ YAKLAŞMIYORUZ'

Hak ve özgürlük mücadelesini her koşulda sürdüreceklerini belirten Türk, "Kürtleri potansiyel tehlike gören anlayışı kabul etmeyiz" dedi. Demokrasi çerçevesinde bir tavrın geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Türk, "Ortadoğu’da ortak demokratik değerler etrafında halkları oluşturarak barışı harekete geçirebiliriz. Kürt’ün Türk'e güvendiği, Kürt’ün Kürt’e güvendiği bir süreci yaşatmak ve geliştirmek zorundayız. Çünkü bizler başından beridir halkların kardeşliğini esas alan bir anlayışa sahibiz. Bugün Türkiye'de demokrasiyi savunan bir görüşe sahibiz. Cumhuriyet'in yüzyılında artık Kürtleri potansiyel tehlike gören, Kürtleri sindirmeye, susturmaya çalışan böyle bir anlayışa karşı bilinsin ki bizler kabul etmeyiz. Hak ve özgürlükten yana tavır koyarız. Kim hak ve özgürlüklere saygı gösterirse ve bunun sağlanmasına katkı sunarsa biz o eli tutarız ve o uzatılan eli sıkarız. Ama tekrar ediyorum bizler artık sizin kadar siyaset biliyoruz. Bizler sizlerden daha deneyimliyiz. Bizler sizden daha iyi meseleleri görüyoruz. Çünkü dürüstçe yaklaşıyoruz. Sizin gibi ikiyüzlü bir siyasetle meselelere yaklaşmıyoruz" diye konuştu. 

‘BİZİM MÜCADELEMİZ TÜRK HALKININ DA ÖZGÜRLEŞME MÜCADELESİDİR’

İrade gaspına karşı tavır alan herkesin mücadelelerine destek vermesi gerektiğini ifade eden Türk, şu çağrıda bulundu: “Bizim mücadelemiz demokratik bir gelecek mücadelesidir. Bizim mücadelemiz sadece Kürtlerin özgürleşmesi mücadelesi değildir. Türk halkının da özgürleşme mücadelesidir. Çünkü bu ülkede demokrasi olmadan ne Kürt’ü ne Türk’ü demokratik bir gelecekle kucaklaşamaz. Türkiye'de demokrasiden yana olan herkese buradan sesleniyoruz; gelin halkın iradesine saygılı olun, halkın iradesini ipotek altına alan zihniyete karşı demokrasi gücü olarak demokratik birliği oluşturarak yüksek sesle itirazımızı yayalım.”

Eylem, atılan sloganlarla son buldu.