GÖRÜNTÜLÜ

Atalay: Önder Apo’nun elini güçlendirelim

İsviçre Öcalan’a Özgürlük Komitesi Sözcüsü Nejdet Atalay, “Köln’de Başkan Apo’nun selamına karşılık vereceğiz. Ne kadar güçlü olursak Başkan Apo’nun elini o kadar güçlü kılmış oluruz” dedi.

ÖZGÜRLÜK HAMLESİ

Kürt siyasetçi Nejdet Atalay, 16 Kasım’da Köln’de yapılacak büyük yürüyüş ve mitingin Kürt halkının geleceği açısından tarihsel bir önem taşıdığını ifade ederek, “Bizden gasp edileni, ülkemizi ve özgürlüğümüzü talep etmek için Köln’de buluşalım” diye seslendi. 


İmralı Ada Hapishanesi’nde 26 yıldır ağır işkence koşullarında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit hali devam ederken, Kürt halkı ve dostları, 16 Kasım’da Almanya’nın Köln kentinde Avrupa genelinden yüz binlerin katımlıyla gerçekleştirilecek büyük bir yürüyüş ve mitinge hazırlanıyor. Kürt dostları öncülüğünde 10 Ekim 2023’te başlatılan “Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesi kapsamında gerçekleştirilecek yürüyüş ve mitingde, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün güçlü bir şekilde haykırılması ve adil bir çözüm talebinin dünya kamuoyuna duyurulması hedefleniyor. Eylem, aynı zamanda Kürt halkının demokratik hak ve özgürlük mücadelesini bir kez daha uluslararası sahnede görünür kılmayı amaçlıyor. İsviçre Öcalan’a Özgürlük Komitesi Sözcüsü Nejdet Atalay, 16 Kasım’da Köln’de gerçekleştirilecek büyük yürüyüş ve mitingin nasıl bir öneme sahip olduğunu ANF’ye değerlendirdi.

HAMLE KAPSAMINDA KIYMETLİ ÇALIŞMALAR

Küresel çapta yürütülen hamlenin bir yıl geride bıraktığını; bu süreçte çok kıymetli çalışmalar yapıldığını hatırlatan Atalay, “Birincil hedefimiz, kuşkusuz Başkan Apo’nun özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümüydü. Diğer taraftan, bir bütün halk, ulus ve örgütlü yapılar olarak, dünyadaki dengelerinin alt üst olduğu bir dönemde, Kürtler olarak varlığımızı ve gücümüzü gösterme süreciydi” dedi. Ortadoğu’ya yeniden biçim verilmeye çalışılan bir dönemde Kürtlerin de geleceklerini garanti altına almak saikiyle sürece etki etmeye, müdahale etmeye çalıştığını belirten Atalay, “Dolayısıyla bu süreçte yürüyüşler, mitingler, salon toplantıları, halkla temaslar gibi çok kıymetli çalışmalar yapıldı. Dört parça Kürdistan’da olduğu gibi dünyanın dört bir yanında bu hamle çerçevesinde çalışmalar yürütüldü” diye konuştu. 

GÖRÜŞMEYİ SAĞLAYAN BAŞAT ETKEN

Gelinen nokta itibarıyla Önder Apo ile bir görüşme gerçekleştirildiğini; bunda da yürütülen tüm bu faaliyetlerin etkisinin olduğunu vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:  “Ortadoğu’daki gelişmelerinde bu görüşmede etkisi olsa da Başkan Apo’yla bu görüşmeyi sağlayan en başat etken, Kürtlerin hareketliliği ve talebidir. Türkiye’de Bahçeli’nin ağzından dile gelen, ardından Erdoğan’ın ve CHP’nin de kısmen sahiplendiği bir arayış söz konusu. Tüm bunlar göz önüne alındığında, doğru bir yerden tuttuğumuzu ve doğru yürüdüğümüzü düşünüyorum. Bu bağlamda, Köln’de 16 Kasım’da Avrupa ölçekli büyük bir yürüyüş ve miting gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu yürüyüşünde sürece pozitif yönde etki etmesini de bekliyoruz.

GASP EDİLENİ TALEP EDECEĞİZ

16 Kasım’a kadarki bütün faaliyetlerimizi bu yürüyüşün daha kalabalık, daha güçlü ve daha disiplinli geçmesi temelinde yürütüyoruz. İnanıyorum ki; başaracağız. Kürt halkı haklıdır ve bu haklı mücadelesi günün sonunda başaracaktır ve kazanacaktır. Biliyoruz; bu mücadelenin bedeli ağır oluyor ama haklıyız kimsenin malında gözümüz yok, bize ait olanı, bizden gasp edileni, bizden saklananı istiyoruz. Dilimiz, kültürümüz ve bütün değerlerimizle kendi ülkemizde özgürce yaşamak ve ülkemizin özgürlüğünü istiyoruz.”

İSVİÇRE’DEKİ HALK, KÖLN’DE OLACAK

Bütün Avrupa’da olduğu gibi İsviçre’de de paralel çalışmalar yürütüldüğünü; halk toplantıları, ev ziyaretleri, dost kurumlarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini kaydeden Atalay, şunları paylaştı: “16 Kasım yürüyüşüne çağrı niteliğinde hazırlanan bildiriler, bütün posta kutularına bırakılıyor. Yine insanları Köln’e taşımak için toplu taşıma araçları ayarlanıyor. Bütün halkımızı Köln’e taşımak için bir bire temaslar kuruluyor. Temel beklentimiz, insanlarımızın ailesi ve dostlarıyla birlikte kendi imkanlarıyla Köln’e gelmesi. Eğer kendi imkanları söz konusu değilse sviçre’deki bütün Kürt Toplum Merkezlerimizde toplu taşıma araçları kaldırılacak. Bütün çalışmalarımızda içinden geçtiğimiz sürecin ne kadar kıymetli, hassas ve Kürtler için kader tayin edici olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Her Kürt bireyin bireysel sorumluluk alması gerektiğini dile getiriyoruz. Bu bağlamda 16 Kasım Köln yürüyüşünün ne kadar stratejik olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. İnsanlarımızdan pozitif karşılık alıyoruz. Kürt halkı, yeryüzündeki bütün halklardan daha dinamik, daha organize ve daha mobilize bir halk. Dolayısıyla halkımızın her şeye rağmen işinden, ailesinden feragat ederek 16 Kasım’da Köln’de olacağından eminiz ve herkesi Köln’e bekliyoruz. İsviçre’den Köln yürüyüşüne büyük bir katılım olacağını düşünüyoruz.”

ORTAK TALEBİMİZİ ORTAYA KOYACAĞIZ

Bir yürüyüş ve mitingle hayatın seyrini değiştirmenin olanaklı olmadığını ama Köln yürüyüşüyle tarihe bir not düşme imkânına işaret eden Atalay, Köln’ün seçilmesinin nedenlerini şöyle izah etti: “Birinci nedeni; coğrafi olarak Avrupa’nın her yerinden erişilebilir olması. İkinci olarak ise başta Almanya olmak üzere bütün Avrupa ülkelerine bir mesaj vermeye çalışıyoruz. Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri, Türkiye ile siyasi, diplomatik, ekonomik gibi ciddi ilişkileri nedeniyle Kürt Hareketi’ni Avrupa’da oldukça zorluyor. Almanya, Kürt halkının faaliyetlerine müsaade göstermiyor, terörize ediyor. Dolayısıyla Kürt halkının haklı bir mücadeleye sahip olduğunu ve bunun arkasındaki temel dinamiğin toplum olduğunu, talep ettiği şeyin başkasının hakkını ve hukukunu gasp etmek değil, kendi temel haklarını talep etmeye çalıştığını anlatmaya çalışıyoruz. Kürt halkı olarak bu gerçeği Köln’de göstermeye ve anlatmaya çalışacağız.”

GÜCÜMÜZÜ HALKIMIZDAN ALIYORUZ

Ortadoğu’nun yeniden bir dizayn sürecinin eşiğinde olduğuna dikkat çeken Atalay, şunları ifade etti: “Kürtler, bu süreçte kendi gücünü her alanda göstermeli. Biz gücümüzü, devletlerden değil, halkımızdan alıyoruz. Bizim en etkili gücümüz ve silahımız halkımızla olan bağımızdır. Toplum olarak, Kürt ulusu olarak aynı talebe sahip olmamız çok önemli. Başkan Apo’nun fiziki özgürlüğünü ve Kürdistan’a statü talebimizi bir bütün halk olarak dile getirmeliyiz. Köln yürüyüşü, bu talebin ortak bir şekilde yükselmesi noktasında hepimiz için tarihi bir fırsat. İçinden geçtiğimiz bu tarihsel süreç hepimize bireysel olarak sorumluluk yüklüyor. 100 yıl önce kaybettik, bugün daha örgütlü ve diri durursak yeni yüzyılda önümüzdeki fırsatları kaçırmayabiliriz.”

ÖNDER APO’NUN ELİNİ GÜÇLÜ KILMAK İÇİN

Köln’deki yürüyüşün güçlü bir katılımla yapılmasının, Önder Apo’nun elini daha da güçlendireceğini söyleyen Atalay, şöyle konuştu: “Kürt toplumu, Kürt örgütleri ve Kürt siyaseti uzun zamandır, Kürt sorununun muhatabı ve yegâne müzakerecisinin Başkan Apo olduğunu söylüyor. Son dönemde yaşanan tartışmalar söz konusuyken, 16 Kasım Köln yürüyüşü bu bağlamda çok daha büyük bir önem arz ediyor. Biz Başkan Apo’nun arkasındayız, Başkan Apo baş müzakerecimizdir, demenin yanı sıra Köln’de ortaya koyacağımız güçle onun elini daha güçlendirmemiz gerekir. Başkan Apo’nun mesajı bizler için büyük anlam taşıyor. Başkan Apo, tecridin devam ettiğini belirtti. Bu söylemiyle bizleri mücadeleye davet ediyor. ‘Teorik ve pratik gücüm var’ diyerek muhataplarına mesajını gönderdi. Üçüncü mesajı ise gönderdiği selamıydı. Bugüne kadar emek veren, ter döken ve hala bu mücadele içerisinde yer alan herkese teşekkür mahiyetinde selam söyledi. Bunları dikkate alarak, bütün halkımızı Köln yürüyüşüne davet ediyoruz. Yüz binlerin, milyonların katılımıyla Köln’de Başkan Apo’nun selamına karşılık vereceğiz. Köln’de ne kadar güçlü olursak, Başkan Apo’nun elini o kadar güçlü kılmış oluruz.”