Ataşehir Belediyesi çalışanları grev kararı aldı

Ataşehir Belediyesi çalışanları, yaklaşık 4 aydır devam eden Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinden bir sonuç çıkmadığı için 6 Kasım’da greve çıkma kararı aldı.

ATAŞEHİR GREV

İstanbul Ataşehir Belediyesi işçileri, geçtiğimiz hafta Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanması üzerine eyleme başladı. Görüşmelerde ilerleme sağlanamazsa, işçiler 6 Kasım’da greve çıkmaya hazırlanıyor.

Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (GENEL-İŞ) İstanbul Anadolu Yakası 3 No'lu Şube Yönetimi ve temsilcileri, mayıs ayından bu yana Ataşehir Belediyesi Personel Limited Şirketi ve SODEMSEN yetkilileri ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerini sürdürüyor. Fakat ekim ayında tıkanan görüşmelerin ardından sendika masadan kalktı. Sendika, belediye şirketinin son derece düşük bir teklif sunduğunu belirterek bu teklifi reddetti. Bunun üzerine eyleme geçen işçiler grev kararı aldı. Belediye şirketinin sunduğu günlük taban ücret teklifinin 1.155 TL olduğu aktarıldı. ANF’ye konuşan ve ismini vermek istemeyen bir işçi, yaşanan süreci anlattı.

‘DÖRT AYDIR SONUÇ ALAMADIK’

İsmini vermek istemeyen Ataşehir Belediyesi personeli, dört aydır SODEMSEN ile toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yürüttüklerini ancak bir sonuç alamadıklarını aktarıyor: “Ataşehir Belediyesi işçileri olarak dört ayı aşkın bir süredir belediye yönetimiyle görüşmeler yapıyoruz. Bizler, SODEMSEN'in verdiği yetkiyle birlikte Ataper'e bağlı personeliz; o nedenle toplu iş sözleşmemiz şirketle devam ediyor.

Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yaklaşık dört ay önce, yani 28 Mayıs’ta başladı. O tarihten itibaren görüşmelerimiz devam ediyor, ancak bugün itibarıyla idari ve para maddelerinde SODEMSEN ile anlaşamadık. Çünkü verdikleri ücretler çok komik rakamlar; taleplerimizin çok gerisinde kaldı. Uzun süredir devam eden görüşmelerimizde beklentilerimizi karşılamadılar.

Şu anda, vergi kesintileri dahil 28 bin lira alıyoruz. Örneğin, bu 28 bin liranın içinde dört hafta sonu mesaim var ki mesailerimiz çift sayılıyor. İçerisinde sosyal yardım, yakacak yardımı, çocuk yardımı vs. olmasına rağmen toplamda 28 bin lira!”

‘EKONOMİK KOŞULLAR AĞIRLAŞTI, GEÇİNEMİYORUZ’

Ekonomik koşulların ağırlaştığını ve kendilerine teklif edilen rakamların geçimlerini karşılamadığını ifade eden belediye personeli, emeklerinin karşılığını istediklerini vurguluyor: “Ülkenin ekonomik koşulları ve yaşam standartlarımız ortada; bunları da baz aldığımızda, bu parayla geçinemiyoruz. İki senede bir yapılan sözleşmemizde hak ettiğimiz ücreti almak istiyoruz, çünkü ağır koşullarda çalışıyoruz.

Örneğin, yapmam gereken işin iki kat fazlasını yapıyorum, hafta sonları çalışıyorum ve mola saatlerim yok. Biz canla başla çalışıyoruz ve emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Ama maalesef yönetim bunu görmüyor ve çok komik rakamlar teklif ediyor. En son önerdikleri rakam da 1195 TL brüt ücret! Net hesapladığımızda bu, daha düşük bir ücrete tekabül ediyor ki sosyal yardımlardan hiç bahsetmiyorum bile.

Bu durumda, ağır vergi yükü ve her gün artan zamlar nedeniyle ezildiğimiz bir sürece girdik. Geçim şartları daha da zorlaşıyor ve emeğimizin karşılığını da almadığımız için grev kararı aldık. Uygulama yazısını yazdık. Bu süre zarfında, 6 Kasım'a kadar SODEMSEN tarafından herhangi bir geri dönüş yapılmazsa greve çıkacağız. Çünkü hak ettiğimizin karşılığını almak istiyoruz. Ütopik rakamlar talep etmiyoruz. Yani en düşük beklentimiz 40-45 bin arasında. Kademe ve yaptığın işe göre de değişiyor diyoruz zaten. Mesai yaptığımızda mesai ücretlerimizi de almak istiyoruz.”

‘MAAŞLARIMIZ TAKSİTLİ YATTI’

Maaşlarının son iki ayda taksitler halinde ödendiğine de değinen belediye personeli, durumu şöyle ifade ediyor: “Bu süre zarfında, yani Mayıs'tan beri görüşmelerimiz devam ederken, son iki aydır maaşlarımızı taksitli bir şekilde alıyoruz. Geçen ay maaşımızı mesela, 10 gün sonra aldık ve iki taksitle ödediler. Bu ay da müdürlük müdürlük gönderdiler. Mesela, ilk 5 müdürlüğü, birkaç gün sonra diğer 5 müdürlüğü yatırdılar. Yani 10 gün içerisinde müdürlük bazında paramızı parça parça yatırdılar. Normalde 15’inde maaş almam gerekirken, ayın 25’inde daha yemek parasını yatırdılar. Mesela, bana 15'inde yemek parası yatırmadıkları zaman, demiyorlar ki ‘sen nasıl yemek yiyeceksin?’ Zaten çok lüks bir semtteyiz ve verdikleri günlük yemek parası 125-150 lira. Sonrasında da dönüp diyorlar ki, 'al, bununla geçin.' Yatırmadığı zaman, nasıl geçinmemizi bekliyorlar?

Bunları sorunca da ‘belediyede para yok, çok ağır ödemeler yapıyoruz, bizi idare edin’ diyorlar. Ama bizi kim idare edecek? Biz sonuçta kira ödüyoruz, elektrik ödüyoruz, su ödüyoruz. Çocuğumuzun eğitim masrafları var. Bunları karşılarken ben bankaya diyemiyorum ki, ‘kredimi iki gün geç ödeyeyim.’ Çıkmaz bir döngünün içine girdik. Ama bunların, tam da TİS sürecinde, bilinçli olarak ve para olmadığına ikna olmamız için yapıldığını düşünüyorum.”

‘EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İSTİYORUZ’

Sendika ile eylemlerine devam edeceklerini belirten belediye personeli, "Eşit işe eşit ücret istiyoruz," diyor ve ekliyor: "Ama biz asla boyun eğmeyeceğiz. Çünkü hak ettiğimizi, hak ettiğimiz şekilde almak istiyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz.

Şu an belediyemizde en düşük memur maaşı sosyal denge ile birlikte 59 bin lirayken, ben 28 bin lira almak istemiyorum şahsen. Aramızda dağlar kadar fark var; ekip arkadaşımla aynı işi yapıyorum. Aramızda nerdeyse iki maaş farkı var. Eşit işe eşit ücret anlayışıyla yaklaşmalarını istiyoruz. Sonuç olarak, aynı işi yapıyorsak aynı ücretleri almak istiyoruz. Hadi onu veremiyorsanız bile, diyor sendika, bir alt kademe olarak verin. Sosyal dengenin dışında kalan parayı bize verin diyoruz.”