AKPM'nin Strasbourg'da gerçekleşen genel kurul toplantılarında kabul edilen karar, 67 parlamenterden 66'sının onayını alarak resmiyet kazandı. Rapora göre, Türkiye, Rusya ve Azerbaycan gibi ülkelerde sistemik işkence ve kötü muamele vakaları tespit edildiği ifade edildi.
Raporda, Türk yetkililerin "işkenceye sıfır tolerans" mesajına rağmen son yıllarda işkence ve kötü muamelede artış yaşandığı vurgulandı.
Raporda ayrıca, Türkiye'nin bu alanda geçmişteki ilerlemeleri “ikinci plana ittiği” belirtildi.
Rapora temel oluşturan detaylı çalışmayı hazırlayan Kıbrıslı Sosyal Demokrat parlamenter Constantinos Efstathiou, Türkiye'deki özellikle tutuklama, gözaltı, sorgulama ve gösteri dağıtma süreçlerinde güvenlik güçlerinin uyguladığı işkence ve kötü muamele konusundaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına vurgu yaptı.
AİHM'nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarına atıfta bulunularak "olası kötü muamele riskine karşı Avrupa Konseyi'nin bu dosyaları yakın takibe alması" talep edildi. Raporda, “Abdullah Öcalan'ın İmralı'daki yüksek güvenlikli cezaevindeki tutukluluk (tecrit) koşulları da birkaç yıldır endişe verici” denildi.
Ayrıca, Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nin (CPT) Türkiye raporlarına da değinilen raporda, Türkiye kaynaklı işkence ve kötü muamele iddialarının 2017'den bu yana arttığı belirtilerek, CPT'nin Türkiye'deki ziyaretlerine dair raporların henüz yayımlanmadığına dikkat çekildi.
Kararda, Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin önlem alması çağrısında bulunuldu. Önerilen önlemler arasında, işkence ve kötü muameleyi suç haline getiren yasal düzenlemelerin yapılması, sorumluların hesap vermesi, etkin soruşturmaların yapılması, şikayetçilerin korunması ve CPT raporlarının devlet onayı olmaksızın yayımlanması yer aldı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3’üncü maddesi işkenceyi yasaklıyor ve AİHM'nin verilerine göre, Türkiye bu alandaki ihlallerde Rusya, Ukrayna ve Romanya ile birlikte öne çıkıyor.