Hasta tutsakların serbest bırakılması için yıllardır mücadele eden İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Hatice Onaran’ın, kendisi de hasta olduğu halde hukuksuz bir biçimde tutsak edilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Siyasi tutsaklara para gönderdiği gerekçesiyle hakkında 4 yıl 2 ay hapis cezası verilen Onaran’ı, 10 Ekim 2024 tarihinden bu yana tutulduğu Gebze Kadın Kapalı Hapishanesi’nde ziyaret eden arkadaşı Meryem Bars, ANF’ye konuştu.
‘BÖBREK TAŞI DÜŞÜRDÜĞÜ İÇİN ÇOK SANCI ÇEKİYOR’
18 gündür tutsak olan Hatice Onaran’ı 22 Ekim’de ziyaret eden Bars, Onaran’ın moralinin iyi olduğunu ve herkese selam söylediğini aktardı. Onaran’ın hapishaneye girişinde bir sorun yaşamadığını paylaşan Bars, “Hapishane girişinde Hatice’nin diğer hapishanelerde olduğu gibi çıplak arama işkencesine maruz kalmasından endişe ediyorduk. Ama herhangi bir çıplak aramaya maruz kalmadan normal şekilde içeriye alındığını kendisinden öğrendim. Direkt koğuşa alınmış ve morali iyiydi” dedi.
Onaran’ın kolon kanseri tedavisi gördüğü bir dönemde hukuksuz bir biçimde tutuklandığını hatırlatan Bars, şöyle konuştu: “Hatice’nin morali iyi olsa da sağlık sorunları devam ediyor. Kolon kanseri tedavisi yanı sıra sırtındaki skolyoz nedeniyle yüzde 79 engelli raporu da var. Hapishanedeyken yapılan son tahlillerinde böbreğinde dört taş çıkmış. Bundan dolayı da çok üşüdüğünü ve çok sancı çektiğini söyledi. Tabii bizim endişemiz zaten ciddiyetini koruyan sağlık durumunun kötüleşmesi. Sonuç itibariyle Hatice kolon kanseri tedavisi görürken hapse girdi. Ameliyat olmuştu ve 6 ayda bir kontrolleri yapılıyordu. Korkumuz, kanserin tekrar nüksetmesi. Çünkü hijyenik koşullarda kalması ve iyi beslenmesi gerekiyor ama bu imkanların hiçbiri hapishanelerde yok. Hasta mahpusların tedavi süreçleri bile genelde engelleniyor. O nedenle bu hukuksuz hapis cezasının sonlandırılmasını talep ediyoruz.”
‘HAPİSHANEYE PARA GÖNDERMEK SUÇSA DEVLET DE SUÇLU!’
Siyasi tutsaklara para göndermenin “teröre finansman” olarak lanse edilmesinin kabul edilemez olduğunun altını çizen Bars, “Hatice zaten devlet kurumu olan PTT vasıtasıyla yine devletin kurumu olan bir hapishane müdürlüğünün bünyesindeki bir hesaba parayı yatırdı. Hatice iddia edildiği gibi suç işliyorsa, o halde devlet de aynı suçu işliyor” vurgusunda bulundu. Yatırılan paranın hasta tutsaklara ve aralarında adli mahpusların da yer aldığı imkanı olmayan yoksul mahpuslara yatırılan paralar olduğunu belirten Bars, her yer gibi hapishanelerin de ticarileştirildiğini ve su dahil bütün ihtiyaçların kantinden parayla karşılandığını hatırlattı. “O halde hapishanedeki bütün ihtiyaçlar parasız karşılansın” diyen Bars, şunları kaydetti: “Devlet kanalıyla yatırılan bir paranın nasıl böyle ‘teröre finansman’ sayılacağına aklımız ermiyor. Hapishanede yaptığınız her harcama için para vermeniz gerekiyor. Kullanılan elektrik karşılığında da mahpuslardan para isteniyor. Yine hapishane müdürü buradaki hesaptaki gönderilen parayı da işletebiliyor. Günü geldiğinde mahkuma, ne kadar para kaldıysa ihtiyacı o parayı veriyor.”
‘ONARAN BİR AN ÖNCE SERBEST BIRAKILMALI!’
Hatice Onaran’ın eşinin de tutsak olduğunu belirten Bars, hatta dosyaya eşine de para gönderdiğinin konulmak istendiğini ancak avukatı vasıtasıyla konulmadığını anlattı. Hapishaneye para yatırmanın suç olamayacağını vurgulayan Bars, sağlık durumu hapishane koşullarına elverişli olmayan Hatice Onaran’ın bir an önce serbest bırakılmasını ve hapishaneye para göndermenin suç olmaktan çıkarılmasını istedi.