‘Bu ortamda Anayasa değişikliği çözüm olmaz’

Avukat Aydın Erdoğan, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ancak mevcut koşullarda yapılamayacağını, yapılsa bile kalıcı olamayacağını söyledi.

Yargıtay 3. Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararını uygulamamasını eleştirerek, tamamen iktidarın istekleri doğrultusunda bir sürecin işlediğinin görüldüğünü belirten avukat Aydın Erdoğan, iktidarın bu hamleyle Anayasa değişikliği istediğini kaydetti. Erdoğan, özellikle Kürt sorununun demokratik çözümünü gerçekleştirecek bir anayasa değişikliği olmadığı sürece Türkiye’de demokratiktik düzenin, hak ve özgürlüklerin teminat altına alınmasının, yargı bağımsızlığının ve yargıç teminatının sağlanmasının imkansız olduğunu vurguladı. 

ANF’ye konuşan avukat Aydın Erdoğan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin hukuki bir karar değil, tamamen siyasi saikle hareket ederek siyasi bir karar verdiğini; üstelik bunun ilk de olmadığını söyledi. Yargının siyasallaşmasının bu kararla iyice belirgin hale geldiğini, tamamen iktidarın istekleri doğrultusunda bir yargı sürecinin işlediğinin görüldüğünü kaydeden Erdoğan, şunları ifade etti: “Bu iktidar, yargıyı bir süre Fethullah Gülen Cemaati ile işbirliği halinde onların kadrolarıyla kontrol etmeye çalıştı. Arkasından Yargıtay ve Danıştay üyelerinin tamamının üyeliğini bir yasayla sona erdirdi ve kendisinin istediği yargıçları üst mahkemelere atadı. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu eliyle yargıda tarafsız ve bağımsızlık ilkelerine bağlı hareket edebilecek yargıçlar yüksek mahkemelerden uzaklaştırıldı. Tabii bu uzaklaştırma meselesi tam anlamıyla sonuç vermiyor. Yargıç eğitimi, hukuk eğitimi alan bu insanların bir kısmı mevcut iktidar tarafından atanmış olsalar bile yeminlerine ve aldıkları eğitime bağlı kalarak hukuku uygulamaya çalışıyor. 3. Ceza Dairesi ise tamamen iktidara bağlı, işaret ettiği yönde kararlar veriyor. Bu vahim bir durum, çünkü bu ceza dairesinde görülen davalar, genellikle siyasi suçlardır.”

HUKUKU SAVUNMAK DURUMUNDAYIZ

Avukat Erdoğan, AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusunun hukuki olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Yargıçlar verdikleri kararlardan dolayı, açıkladıkları görüşlerinden dolayı yargılanamaz. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, olmayan bir suç uydurarak işlenmemiş, işlenmesi mümkün olmayan bir suç işlediklerini iddia ediyor. Bunun asıl amacı da Anayasa Mahkemesi’ne karşı bir operasyonu tetiklemek. Bunun etkilerini de hemen görüyoruz. İktidar sahipleri hemen Anayasa değişikliğinde bahsetti. Anayasa değişikliğiyle birlikte muhtemelen Anayasa Mahkemesi üyelerinin üyeliklerinin bir biçimde sonlandırılması da gündeme getirilecektir. Şu anda Anayasa Mahkemesi’ne saldırıya karşı hukuku savunmak, tavır almak durumundayız.” 

YENİ ANAYASA DA KALICI OLMAZ

Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ancak mevcut koşullarda yapılamayacağını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: “Yargı bağımsızlığını biz Avrupa ülkelerinden aldık. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi çerçevesinde bununla ilgili birçok döküman vardır. Bu dökümanlarda da tarif edildiği üzere daha önce de bizde örnekleri yaşandı. Yargıyı, yargı seçimini, yargı atamalarını, yargıçların disiplin işlerini, haklarındaki soruşturmaları tamamen iktidardan bağımsız, yüksek yargıçlardan oluşulan bağımsız ve tarafsız kurullar eliyle yürütülmeli. İktidarın buradaki ağırlığının ortadan kaldırılması gerekiyor. İktidarın bu yargıçları atama imkanının elinden alınması geliyor. Başka türlü bir çıkış yolu görünmüyor. Evet, anayasa değişikliği gerekiyor ama bugün istenen anayasa değişikliği tamamen hukuk dışı yöntemleri meşrulaştırmaya dönük bir anayasa değişikliğidir. Bu kadar kutuplaşmanın olduğu kadar çatışmanın olduğu bir süreçte zayıf bir çoğunlukla oluşturulacak bir anayasa uzun ömürlü olmaz. Hak ve özgürlükleri teminat altına alacak bir anayasa da olmaz. Özellikle Kürt sorununun demokratik çözümünü gerçekleştirecek bir anayasa değişikliği olmadığı sürece Türkiye’de demokratiktik düzenin getirilmesi, hak ve özgürlüklerin teminat altına alınması, yargı bağımsızlığının ve yargıç teminatının sağlanması mümkün değildir.”