CÎK: Kürt toplumu Diyanet’e itibar etmemeli

Civaka Îslamiya Kurdistan (CÎK) Genel Başkanı Ahmet Hafız Turhallı, Türk devletinin, Diyanet eliyle Türk ırkçılığına dayalı bir dincilik dayattığını belirterek, “Kürt halkı Diyanet’in hutbelerine itibar etmemelidir” dedi.

Türk Diyanet İşleri Başkanlığının devleti, Turanizmi, Türkçülüğü ayakta tutmak için sürekli üretim halinde olduğunu, hutbelerinin meşru olmadığını belirten CÎK Genel Başkanı Ahmet Hafız Turhallı, Pasûr’da cami imamın başına gelenlerin de Diyanet’in İslami bir işlevinin olmadığını gösterdiğini söyledi.


ANF’ye konuşan CÎK Genel Başkanı Turhallı, Kulp Kaymakamı’nın korumalarıyla birlikte bir cami imamını darp etmesinin, Türk devletinin dini nasıl değerlendirdiğinin ortaya çıkması açısından önemli olduğunu kaydetti. Turhallı, “Devlet, dini, Türk ırkçılığına ve Yeşil Kemalizm’e entegre etmek, onun hizmetine sokmak ve Turancılık düşüncesini Anadolu ve Kurdistan’a yerleştirmek için kullanıyor. Onun için Diyanet hiçbir yerde camileri boş bırakmıyor ve denetimine alıyor. Pasûr’da da kaymakam birçok cami olduğu halde sadece o camiye gidiyor. O imam hakkında tam emin değiller. Onu denetlemek amacıyla gidiyor. Hutbe sonrası imamı mikrofonun sapıyla dövüyor. Bu da Kurdistan’da dinin nasıl denetim altına alındığı ve resmi söylem dışında hiçbir dini söyleme izin vermediklerinin göstergesidir. Bu açıdan bu bir ibretlik durumdur” dedi.

DİYANET İSLAMİ BİR KURUM DEĞİL

Diyanet’in İslami bir kurum olmadığını söyleyen Turhallı, şöyle devam etti: “Diyanet, devleti, Turanizmi, Türkçülüğü ayakta tutmak için sürekli üretim halindedir. Kulp’taki imamın yaşadığı olay bize şunu bir daha gösterdi ki; babam korucu, abim güvenlik görevlisi demesine rağmen devletin hışmından kurtulamıyor. Kendine Müslümanım diyenlere söyleyecek bir sözümüz var. Prensip olarak Kur’an yerine devlet dinine inandığınız için bu tür şeylerle karşılıyoruz. Diyanet’in bu devletin resmi ideolojisine bağlı bir kurumu olduğunu hatırlatmamız gerekir. Diyanet, imamların maaşlarını meşru yollardan elde edilen bir gelirle ödemiyor. Bu İslami değildir. Dürüst Müslümanlara ve Kürt Müslümanlara sesleniyorum. Oraya gittiğiniz an, bunların peşinde namaz kıldığınız zaman bu hale düşersiniz. Peygamberin minberi, hakkı söylemek için oluşmuştur. Peygamberin mihrabı adaleti yerleştirmek için oluşmuştur. Türkiye’de minber ve mihraplar devlet zulmünü meşru göstermek, günah ve haram olan şeyleri meşru kılmak için oluşturmuştur.”

BUNLARIN PEŞİNDEN GİTMEYİN

“Kürtlere şunu söylemek istiyorum; babanız korucu da olsa kardeşiniz güvenlik elemanı da olsa siz mikrofonla dayak yemekten kurtulamazsınız” diyen Turhallı, şunları ifade etti: ”Bunların peşlerinde gitmeyelim. Bunların camilerine gitmeyelim. Bunlar camileri tapınaklara çevirmişler. Tapınaklar devlete ait olur. Camiler topluma ve millete ait olur. Kürtlere sesleniyorum; Sizler Selahaddinî Eyyûbî’nin Şêx Saîd’in ve Mele Saîdê Kurdî’nin torunlarısınız. Nasıl olur da Turanizmin ve Kemalizmin çocuklarının denetiminde hutbe okursunuz. Müslüman Kürtler artık vazgeçin bu Turani devletin camilerine gitmekten. Siz din adına bir şey kazanmazsınız. Tam aksine İslam’ın ve insanlığın düşmanları haline getiriliyorsunuz. Kendi medrese kültürünüze, kendi seydalarınıza ve kendi İslami kültürünüze dönün. O da Kur’an ve Peygamberin sünnetidir. Hakka ve hakikate dönün. Bunların hiçbir fetvasına inanmayın. Bunlar güce dayalı İslam’ı ve insanlığı ortadan kaldırmak için fetvalar hazırlar. Diyanet’in ortaya çıkardığı ve sürekli ürettiği Yeşil Kemalizm’i aklama fetvalarıdır. Bu memur arkadaş, fetvada ölen Türk devlet güçleriyle ilgili kısmı okumadığı için dayak yemiş. Türk devletin yetkilileri, İçişleri Bakanlığı bunun için meşrulaştırıyorlar.”

İŞGALCİLER ŞEHİT DEĞİLDİR

İslam’da şehitlik kavramının ayet ve hadislerle açıklandığını hatırlatan Turhallı, şunların altını çizdi: “Kim, kendi malını, dinini, ırzını ve namusunu korumak için mücadele edip ölürse o şehittir. Başkasının ülkesini gasp etmek, başkasının canına kastetmek, başkasının malını gasp etmek ne zaman şehitlik oldu? Kürtler, kendi canını, namusunu, toprağını, dinini korumak için mücadele ediyor. Kur’an ve hadislere göre şehit Kürt’tür. İşgalci şehit değildir. Başkasının malını çalan, talan eden şehit değildir. Bu İslam’a aykırıdır.”