Campbell ve Beritan Slemani davasında karar açıklandı

Londra’da İrlandalı Gazeteci Mark Campbell ve Kürt kadın aktivist Beritan Slemani hakkında PKK bayrağı taşıdıkları gerekçesiyle açılan davada karar açıklandı.

İrlandalı Gazeteci Mark Campbell ve Kürt kadın aktivist Beritan Slemani hakkında Londra Westminster Magistrates Court’ta açılan davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya Campbell ve Beritan’da destek vermek amacıyla insan hakları savunucusu Margaret Oven ve Kürt Halk Meclisi üyesi bir grup da katıldı.

 

Duruşmaya avukatlar Ali Has, Jessie Smith, Tayyiba Bajwa ile yine İçişleri Bakanlığı'na bağlı avukatlar da katıldı. Yargıç Campbell ve Beritan Slemani hakkındaki iddiaları tekrar okuyarak, gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda Campbell ve Beritan Slemani'nin PKK’nin ‘terör örgütleri’ listesinden çıkarılması için yapılan eylemde bayrak taşımalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düşünce ve ifade özgürlüğü maddesine uygun olmadığı ileri sürüldü. Yargıç almış olduğu kararı Terör Yasası’nın 13’üncü maddesine dayandırdı. Gerekçeli kararda ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının taşınmasının suç olmadığı ve polis müfettişinin de bu yönde görüş belirttiğine yer verildi.

Mahkeme masraflarının da Campbell ve Beritan Slemani'nin karşılamasına karar verilerek, her birine 822 poundluk para cezası verildi. Campbell ve Beritan Slemani'nin şartlı olarak serbest bırakılmalarına karar veren yargıç, bir yıl boyunca herhangi bir kriminal suç ve aynı suçu tekrar işlemeleri şartıyla davanın kapanmasına karar verdi.

'PKK TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR, KARARI KABUL ETMİYORUM'

Kararın açıklanmasının ardından mahkeme önünde Beritan Slemani, "Bijî serok Apo” sloganını atarken, Mark Campbell, “PKK asla terör örgütü değildir. Kesinlikle bu kararı kabul etmiyorum. Bu karara itiraz edeceğiz ve üst mahkemeye taşıyacağız. Bu bir devlet politikasıdır. Bu bir bağımsız yargı kararı değildir. Türk devletine uygun Kürtleri kriminalize eden bir karar verilmiştir” dedi.

'KARAR HUKUKİ DEĞİL, DEVLET POLİTİKASI'

Dayanışma amacıyla mahkeme binasına gelen 91 yaşındaki Avukat Margaret Owen da kararın bağımsız bir yargıcın karar olmadığını söyleyerek, “Bu bir devlet politikasıdır. İngiliz politikasıdır. Türkiye ile beraber danışıklı çıkmış bir karardır. İngiltere’nin Türkiye ile silah anlaşmaları ve ticari anlaşmaları bulunuyor. Kürtler buna kurban edilmiştir. Bizler bayraklarımızı dalgalandırmayı, Öcalan’ın düşüncelerini savunmayı sürdüreceğiz. Bu Kürt sorununa barışçıl çözümüne katkı sunmaz. İngiltere bir kez daha Türk devletinin savaş politikalarını desteklemiştir. Kürt halkı kriminalize edilemez, biz bu kriminalizasyona karşı mücadeleye sürdüreceğiz” diye kaydetti.

Beritan Slemani ise mücadeleyi sürdüreceklerini ve asla değerlerinden vazgeçmeyeceklerini belirterek, karara itiraz edeceklerini söyledi.