Cumartesi Anneleri İhsan Haran’ın akıbetini sordu

İnsan Hakları Haftası’nda 977. eylemlerini gerçekleştiren Cumartesi Anneleri, Amed'de 24 Aralık 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen İhsan Haran’ın akıbetini sorarak adalet istedi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanıp cezalandırması için Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, İnsan Hakları Haftası’nda gerçekleştirdikleri 977. eylemlerinde, 24 Aralık 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen İhsan Haran’ın akıbetini sordu.  

AYM KARARLARINA UYULSUN ÇAĞRISI

Bu haftaki açıklama, gözaltında kaybedilen Fehim Tosun ‘un kızı Besna Tosun tarafından okundu. 977. hafta eylemlerini de Galatasaray Meydanı’nı kapatan polis bariyerlerinin önünde karşıladıklarını belirten Besna Tosun, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği hak ihlali kararlarına uyulması çağrısında bulundu. Bu hafta 25 yaşındaki 3 çocuk babası İhsan Haran’ın akıbetini sormak için bir araya geldiklerini hatırlatan BesnaTosun, 24 Aralık 1994 tarihinde Amed’de gözaltında kaybedilen Haran’ın hikayesini şöyle anlattı: “

“Haran Ailesi Diyarbakır’da yaşıyordu. İhsan Haran24 Aralık 1994 tarihinde, yeni çalışmaya başladığı Diyarbakır yeraltı çarşısı inşaat alanına gitti. Ancak, akşam eve dönmedi. Zaman zaman ek iş veya fazla mesai yaptığı için eve dönmediği olurdu. O yüzden ailesi bu durumu olağan karşıladı.

27 Aralık 1994 tarihinde, köylüleri F. H., Haran Ailesi’nin evine geldi. Onlara 24 Aralık 1994 sabahında, inşaat alanına gelen üniformalı polis memurlarının kimlik kontrolü yaptığı ve ardından İhsan’ı gözaltına alarak götürdüklerini söyledi.

Eşinin gözaltına alındığını öğrenen Nesibe Haran, onun nerede tutulduğunu öğrenmek için Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe vermeye çalıştı. Ancak, yaklaşık bir ay boyunca uğraşan aile, mahkeme önündeki polisler tarafından engellendikleri için bunu başaramadı. Valilik ve emniyet müdürlüğü nezdinde yaptığı başvurular da sonuçsuz kaldı.

Savcıya ulaşamayan Nesibe Haran, eşini bulmak umuduyla civardaki hapishaneleri dolaştı. Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 31. Koğuş’ta kalan ve isminin kamuoyuna açıklanmasını istemeyen bir kişi, İhsan Haran’ı gözaltında gördüğünü söyledi. Ağır baskı ve tehditlere maruz kalan aile, 1995 yılında İHD Diyarbakır Şube avukatları aracılığıyla AİHM’e başvurdu.

AİHM’in hükümetten bilgi istemesi üzerine 26 Şubat 1996 tarihinde, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı Haran Ailesi’nin iddialarına yönelik bir soruşturma başlattı.

21 Ocak 1998 tarihinde, Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı, İhsan Haran’ın polis nezaretinde ortadan kaybolduğunu gösteren bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, ileri bir soruşturmaya gerek olmadığı kararını verdi.

Ağır baskı ortamında tanıklar AİHM’e ifade vermekten kaçındı. Mahkeme, İhsan Haran’ın ortadan kaybolmasına ilişkin yeterli ve etkin bir soruşturma gerçekleştirmediği için Türkiye’nin AİHS’nin 2. maddesini ihlal etiğine karar verdi.

JİTEM tetikçilerinden Abdülkadir Aygan’ın 2009 yılının Ocak ayında basına yansıyan ifşaatlarında İhsan Harran’ın Diyarbakır JİTEM’de sorgulandıktan sonra  JİTEM Grup Komutanı Abdülkerim Kırca’nın  talimatı ile infaz edildiği detaylarıyla yer aldı. Ancak dosyada bir ilerleme olmadı.”

‘ANNEM HÜSAMETTİN’İN ÖLDÜĞÜNE HİÇBİR ZAMAN İNANMADI’

Açıklamanın ardından, 1992 yılında  gözaltında kaybedilen oğlu Hüsamettin Yaman'ın kemiklerine ulaşamadan 5 Aralık’ta hayatını kaybeden 90 yaşındaki Cumartesi Annesi Saffet Yaman anıldı. Bir konuşma yapan oğlu Feyyaz Yaman, “Annem, Hüsamettin’in her doğum günü takvimine not düşerdi. Öldüğüne hiçbir zaman inanmadı ve  her zaman onunla yeniden buluşma umuduyla yaşadı. Ama en son bu senenin takvimine, ‘ Hüsamettin’i ile artık toprakta buluşuruz’ notunu düşmüştü” dedi.

‘GECENİN BİR SABAHI VAR’

Bu coğrafyanın anne babaları kardeşleri sadece sevdiklerinden değil aynı zamanda cansız bedenlerinden de kopardığını vurgulayan Yaman, “Ama muktedirler bilsinler ki bu hukuksuzluğun hesabını mutlaka verecekler.  İnanıyoruz ki her gecenin bir sabahı var ve güneş mutlaka doğacak” diye konuştu.

Konuşma sonrası kayıp yakınları, adalet taleplerini dile getirerek abluka altındaki Galatasaray Meydanı’na karanfiller bıraktı.