Cumartesi Anneleri direndi ve meydana kavuştu

Cumartesi Anneleri, direnişleri sonucunda Galatasaray Meydanı'na kavuştu. Eylemde Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş'ın akıbeti soruldu.

Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 972'incisini gerçekleştirdi. Kayıp yakınları ile insan hakları savunucularının yer aldığı bu haftaki eyleme, HEDEP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Musa Piroğlu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve destek verdi.

Kayıp yakınları, ısrarlı mücadeleleri sonucunda meydana yeniden kavuştu.

 TÜRK ASKERİNİN İŞKENCEYLE GÖZALTINA ALDIĞI 3 İSMİN AKIBETİ SORULDU

Açıklamayı yapan kayıp yakını İkbal Eren, kayıplarının buluşma mekanı olan Galatasaray Meydanı’na 2018 yılından bu yana geçen 5 buçuk yılın ardından ilk kez çıktıklarını hatırlatarak, bu süreçte yanlarında olan tüm herkese teşekkür etti.
İkbal Eren, bu haftaki eylemlerini de 28 yıl önce kaybedilen Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş’ın akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanmasını talep etmek için yaptıklarını söyledi.  
Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş’ın, 27 Ekim 1995'te Yüksekova’ya bağlı Ağaçlı köyüne gelen Türk askerlerinin işkence ile köy meydanına toplamasının ardından rastgele seçilerek gözaltına alındığını söyleyen İkbal Eren, “73 yaşındaki yürüme zorluğu çeken Abdülkerim Yurtseven, 18 yaşındaki Mikdat Özeken ve 13 yaşındaki Münür Sarıtaş gözaltına alınarak askeri araçla Yüksekova İlçe Jandarma Tabur’una götürdü. Onları sormak için tabura giden ailelere. Binbaşı Yurdakul, ‘24 saat gözaltında tutulacaklar’ dedi. Aileler tekrar tabura gittiğinde ise ‘kimseyi gözaltına almadık, bir daha buraya gelmeyin’ dedi. Ailelerin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı, üç köylüden bir daha haber alınamadı” diye belirtti.
İkbal Eren, yaşanan durumun Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi kayıtlarına, “Sanık Yurdakul’un komutasındaki birlik, Ağaçlı köyünden Şemsettin Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş adlı köylüleri dövmüş, yaşlı olan Yurtseven yediği tekmeler sonucu ölmüştür. Bunu gören Yurdakul, diğer iki köylünün tanıklık edeceğini düşünerek öldürülmesi kararı vermiştir. İki köylü daha sonra tabura ait eğitim sahasında bir çukur içinde tarandıktan sonra benzin dökülerek yakılmıştır” şeklinde geçirildiğini aktardı.