Cumartesi Anneleri, Doğan’ın akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, Colemêrg’de 30 yıl önce gözaltında kaybedilen Mehmet Zeki Doğan’ın akıbetini sordu.

CUMARTESİ ANNELERİ

Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için 1004'üncü kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Ellerinde karanfil ve kayıpların fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri'nin eylemine çok sayıda hak savunucusu destek verdi. Cumartesi Anneleri/İnsanları bu haftaki eylemlerinde Colemêrg’in Çele (Çukurca) ilçesinde 7 Haziran 1994’te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmet Zeki Doğan’ın (37) akıbetini sordu.

Eylemde basın metnini gözaltında işkenceyle katledilen Hasan Ocak’ın kardeşi Aysel Ocak okudu.

DOĞAN'IN HİKÂYESİ

Colemêrg’in Çele (Çukurca) ilçesinde 1994’te kaybedilen Mehmet Zeki Doğan’ın kaybediliş sürecine değinen Aysel Ocak, Doğan’ın Çukurca Lisesi’nde kamu personeli olarak çalıştığı 1994 yılında lisenin özel harekat polisleri tarafından basıldığını ve ardından Doğan’ın bir panzere bindirilerek götürüldüğünü aktardı. Doğan’ın gözaltına alınması anına birçok kişinin tanıklık ettiğini belirten Aysel Ocak, “Ailesi resmî makamlara başvurarak aldığı izin belgesiyle bölgede arama faaliyetine başladı. Çukurca halkının da katılımı ile gerçekleşen kapsamlı bir arama faaliyeti yürütüldü. Tanık beyanlarından yola çıkarak yapılan arama sonucu Çukurca’ya 5 km mesafede boşaltılmış olan Narlı Köyü civarındaki Zap Suyu kenarında Mehmet Zeki Doğan’ın ayakkabıları ve ceketi bulundu. Giysilerin olduğu yerde kan izleri de vardı. Ancak aramalar sonuçsuz kaldı, Mehmet Zeki Doğan’a ulaşılamadı” şeklinde konuştu.

O dönem okul yönetiminin ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün herhangi bir girişimde bulunmadığını sözlerine ekleyen Aysel Ocak, şunları kaydetti: “Ailenin ‘Mehmet Zeki Doğan gözaltına alındıktan sonra öldürülüp Zap Suyu’na mı atıldı?’ sorusu karşısında resmi makamlar suskun kaldı. Devlet, Mehmet Zeki Doğan’ın yaşam hakkını kamu gücünün müdahalesine karşı koruma yükümlülüğünü yerine getirmedi. Olayın kanıtlarını saptamak, maddi gerçeği açığa çıkarmak, fail ve sorumluları tespit etmek ve cezalandırmakla görevli makamlar, suçun cezasız kalması yönünde bir tavır sergiledi. Ailesi 30 yıldır evladının başına gelenleri öğrenemedi.”


Aysel Ocak, sözlerini şöyle tamamladı: “Kaç yıl geçerse geçsin Mehmet Zeki Doğan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”