GÖRÜNTÜLÜ

Cumartesi Anneleri gözaltında katledilen Cemal Akar için adalet istedi

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri 983. hafta eylemlerinde, 31 yıl önce gözaltında katledilen ÖZDEP Erzincanlı Sekreteri ve aynı İHD üyesi Cemal Akar için adalet istedi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanıp cezalandırması için Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, 983. hafta eylemlerinde, 25 Ocak 1993 tarihinde JİTEM tarafından kaçırılarak katledilen Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) Erzincan İl Sekreteri ve İHD üyesi Cemal Akar için adalet istedi.

1992 yılında JİTEM tarafından katledilen Kürt aydın Musa Anter (Apê Musa) kızı Rahşan Anter’in katıldığı eylemin bu haftaki açıklamasını İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin okudu.

Eren Keskin, Galatasaray’daki varlıklarının, gözaltında kaybedilenleri unutmadıklarını, onların nasıl kaybedildiğini hatırlatmak ve gözaltında kayıplarımızın akıbetini karanlıkta bırakan hukuksuzluk ikliminin kader olmadığını haykırmak için tekrar bir araya geldiklerini vurguladı.

Gözaltında kaybedilenlerin akıbetini bulana ve faillerin yargılanana kadar da bu mücadelelerini sürdüreceklerinin altını çizen Eren Keskin, bu hafta 31 yıl önce gözaltında kaybedilen ve dosyası cezasızlık zincirinin bir halkası haline getirilen Cemal Akar’a adalet istemek için toplandıklarını belirtti.

AKAR’I KAÇIRANLAR ARASINDA YEŞİL KOD ADLI MAHMUT YILDIRIM DA VARDI

ÖZDEP Erzincan İl Sekreteri ve aynı zamanda İnsan Hakları Derneği üyesi olan Cemal Akar’ın, 25 Ocak 1993 tarihinde çalıştığı işyerinin servis aracından inerken kaçırıldığına dikkat çeken Eren Keskin, Akar’ın hikayesini şöyle anlattı: “Akar, görgü tanıklarının ifadelerine göre, davranışlarından istihbarat görevlileri olduğu anlaşılan kişilerce sivil plakalı bir araçla kaçırıldı. Kaçırılma olayının ardından MİT ve JİTEM adına çalışan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da kaçıranlar arasında olduğu belirlendi.

Daha önce de defalarca gözaltına alınıp işkence gören Cemal’in ailesi, Erzincan ve Tunceli Emniyet Müdürlüklerine başvurarak oğullarının nerede tutulduğunu sordu. Ancak her seferinde kendilerine Cemal’in gözaltına alınmadığı cevabı verildi. İnsan Hakları Derneği hükümet nezdinde girişimlerde bulundu. Ancak devlet otoriteleri, Cemal Akar’ın yaşam hakkını korumak ve gözaltında kaybedilmesini önlemek için etkin bir çaba göstermedi.

AKAR’IN İŞKENCE GÖRMÜŞ VE KURŞUNLANMUŞ BEDENİ 1 AY SONRA BULUNDU

Kaçırılmasından bir ay sonra, 23 Şubat 1993 tarihinde, Cemal Akar’ın ağır işkence görmüş ve başından kurşunlanmış haldeki cansız bedeni, Erzincan-Dersim yolunda Nazimiye’ye bağlı Doğançık Köyü yakınlarında bulundu. Erzincan'dan kaçırılan Akar, 130 km’lik karayolu üzerindeki dört güvenlik kontrol noktasından geçirilerek buraya getirilmişti. Normal koşullarda bu kontrol noktalarını rahatça geçmek imkansızdı ve bu durum, araçta resmi kimliği bulunan kişilerin olduğu iddiasını desteklemekteydi.

ARAZİYE GÖTÜRÜLÜP KATLEDİLDİ

Olaydan dört ay sonra, 24 Haziran 1993 tarihli Özgür Gündem Gazetesi’nde yayınlanan bir haberde, Nevşehir Cezaevinde tutuklu bulunan E.H. isimli kişi, Erzincan Emniyet Müdürlüğünde Cemal Akar’la yüzleştirildiğini, buradaki sorgulamanın ardından birlikte Tunceli Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüklerini, birkaç gün orada kaldıktan sonra araziye çıkarıldıklarını ve arazi dönüşünde sadece kendisinin araca bindirildiğini ve Cemal Akar'ı o andan itibaren bir daha görmediğini ifade etti.

VALİ CİNAYETİ ARAŞTIRMAK YERİNE GAZETEDE TEKZİP YAYINLATTI

Bu haberin yayımlanmasından yaklaşık beş ay sonra Tunceli Valiliği, iddiaları araştırmak yerine aynı gazetede, söz konusu iddiaları yalanlayan bir tekzip yayınlattı.

AKAR’IN DOSYASI CEZASIZLIK ZİNCİRİNİN BİR HALKASINA DÖNÜŞTÜ

Cemal Akar dosyası, etkin soruşturma yapılmadan cezasızlık zincirinin bir halkasına dönüştürüldü. Kaybedilişinin 31. yılında, bir kez daha Cemal Akar dosyasında adaletin sağlanması için adli ve siyasi makamlara yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunuyoruz.

Kaç yıl geçerse geçsin, Cemal Akar için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

Açıklamanın ardından polis bariyerlerle çevrili Galatasaray Meydanı’na karanfiller bırakıldı.