Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanıp cezalandırılması için Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri 980. hafta eyleminde 15 Ocak 1996 tarihinde Şırnak Güçlükonak Katliamı’nda yakılarak katledilen 11 köylü için adalet istedi. Gözaltında kayıpların resimlerinin taşındığı eylemde, bu haftaki açıklamayı gözaltında kaybedilenlerin simge ismi Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak tarafından okundu.
TAŞKONAK JANDARMA TABURU’NDA İŞKENCE
980. haftalarında, 28 yıl önce gözaltına alınan 11 kişinin bir minibüs içerisinde kurşunlanıp, yakılmasıyla sonuçlanan Güçlükonak Katliamı için adalet istediklerini vurgulayan Ocak, yaşananları şöyle anlattı: “1996 yılının 10-12 Ocak tarihleri arasında askerler, Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli ve Yatağan köylerine baskın düzenledi. Abdullah İlhan, Ahmet Kaya, Ali Nas, Neytullah İlhan, Halit Kaya ve Ramazan Oruç’u gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar Taşkonak Jandarma Taburu’na götürüldü. Köylüler burada ağır işkence sonucunda öldürüldü.
KATLEDİP CANSIZ BEDENLERİNİ MİNİBÜSTE YAKTILAR
15 Ocak 1996 tarihinde de Koçyurdu köy muhtarı ve aynı zamanda korucu olan Mehmet Öner'i arayan jandarma, gözaltında tutulanları serbest bırakacaklarını, onları almak için tabura bir minibüs göndermelerini istedi. Durumdan şüphelenen Öner, sürücüyü yalnız göndermek istemedi. Korucular Hamit Yılmaz, Abdülhalim Yılmaz ve Lokman Özdemir’i de yanına alarak Ramazan Nas’ın kullandığı 56 AH 320 plakalı minibüsle Taşkonak Jandarma Taburu’na gitti.
Tabura gelen korucular da öldürüldü ve daha önce öldürülen 6 köylü ile birlikte, 10 kişinin cansız bedenleri minibüsün koltuklarına bağlandı, başlarına da çuval geçirildi. Ramazan Nas'ın kullandığı minibüs jandarmanın kontrolünde yola çıktı. Yol askerler tarafından trafiğe kapatıldı.
TOPLU MEZARA GÖMÜLDÜLER
Minibüs bir noktaya gelince aracın içindeki jandarmalar inerek uzaklaştı. Ardından minibüs önce silahla tarandı. Atılan roketler sonucu minibüsün içindeki 10 kişinin bedeni kömür haline geldi. Kaçmaya çalışan sürücü de taranarak öldürüldü. Adeta kül olmuş bedenler, ailelere teslim edilmedi. Üzerinde kimliklendirme çalışması yapılmadan, dini vecibeler yerine getirilmeden güvenlik güçlerince toplu halde gömüldü.”
YAPILAN TÜM GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI
Katliamı araştırmak üzere Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu bir heyetle olay yerine gittiğini belirten Ocak, heyetin ulaştığı bilgi ve tanıklıklar resmi açıklamalar ile tümüyle çeliştiğine dikkat çekti. Heyetin ulaştığı bütün bilgi, bulgu ve belgelerle katliamın devlet güçleri tarafından yapıldığını açığa çıkardığını anlatan Ocak, “Raporlarıyla birlikte Diyarbakır DGM, Olağanüstü Hâl Bölge Valiliği ve Genelkurmay'a başvurdu. Savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Ancak yapılan tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınan davada ise Türkiye, etkin soruşturma yükümlülüğünü ve ailelerin ulusal bir merci önünde etkili bir yola başvurma haklarını ihlal ettiği için mahkûm oldu” dedi.
Galatasaray Meydanı’ndan adli ve siyasi makamlara seslenen Ocak, “Dönemin Devlet Bakanı Adnan Ekmen ve dönemin Şırnak İl Jandarma Merkez Bölük Komutanı Yüzbaşı Özcan Tozlu’nun devlet bağlantısına işaret ettiği Güçlükonak Katliamı’nda yaşananlar konusunda sorumluluk almanızı talep ediyoruz. Bu katliamın detaylarını açığa çıkartarak, faillerin üzerindeki cezasızlığı sona erdirerek, adaletin sağlanması görevinizi yerine getirin. Kayıp yakınlarının adalet ve dürüstlük beklentilerine cevap vermek için gerekli adımları atın” çağrısında bulundu.
BABAMI NEDEN YAKTILAR?
Açıklamanın ardından söz alan katliamında yakılarak katledilen Ahmet Kaya’nın kızları adalet istedi. Ahmet Kaya’nın kızı Emine Erbek, Kürtçe yaptığı açıklamada, “Başımıza ne geldiyse dilimiz yüzünden geldi. Babamı katledip yaktılar. Babamı neden yaktılar? Bu ayıbınızı nasıl örteceksiniz? Biz bu ayıpların örtülmemesi ve adaletin sağlanması için buradayız. Ne yazık ki bu ülkede adalet yok. Biz adalet istiyoruz, barış istiyoruz. Artık hiç kimsenin ölmesin, kimse babasız kalmasın” dedi.
8 YAŞINDA NEDEN YETİM KALDIM?
Babası Ahmet Kaya katledildiğinde 8 yaşında olan Hayriye Kaya, “ Askerler babamı gözümün önünde yakaladı. Arkasından ağladığımızda bizimle dalga geçtiler. Biz neden ezildik? 8 yaşında neden yetim kaldım? Adalet istiyorum, Galatasaray Meydanı’nın bize açılmasını istiyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından polis ablukası altındaki Galatasaray Meydanı’na karanfiller bırakıldı.