Kemalizmin soldaki yansıma ve yanılsamalarının, halkların ortak mücadelesi büyütülerek kırılacağını vurgulayan Kaldıraç Hareketi’nden Hakan Dilmeç, şunun altını çizdi: “TC’nin 100 yıllık tarihi, bir katliamlar tarihidir. Bu Cumhuriyet, hiçbir zaman bizim olmadı. Bizim Mustafa’nın Karadeniz’de 15 yoldaşıyla birlikte boğdurulmasıyla kurulmuştur.”
ANF’ye konuşan Kaldıraç Hareketi temsilcisi Hakan Dilmeç, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş kodlarının, halkların inkarı ve imhasına, işçi sınıfının reddine, antikomünizme dayandığını; 100 yıldır da bu çizginin devam ettiğini söyledi. “TC’nin 100 yıllık tarihi, bir katliamlar tarihidir” diyen Dilmeç, bu katliamlar tarihinin ‘ilericilik’ yalanı arkasına saklandığını vurgulayarak, “Kemalizmin soldaki yansımaları/yanılsamaları, halkların ortak mücadelesi büyütülerek kırılacaktır. Bu Cumhuriyet hiçbir zaman bizim olmadı. Bizim Mustafa’nın Karadeniz’de 15 yoldaşıyla birlikte boğdurulmasıyla kurulmuştur” diye konuştu.
TARİHİ KEMALİZMİN GÖZLÜĞÜYLE OKUMAK
Kendilerini sol ve sosyalist gören bazı kesimlerin, Kemalizm'den kopamayınca onda ilerici yanlar arama safsatasına sarıldığını belirten Dilmeç, “Tarihi Kemalizm gözlüğünden okuyunca bu toprakların binlerce yıllık kadim halklarına girişilen imha saldırılarının karşısına da yekpare çıkılamamış oluyor” dedi.
KÜRT ÖZGÜRLÜK HAREKETİ’NİN ETKİSİ
Kürt Devrimi’nin ilerleyişinin ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin TC’nin çözülüşünü hızlandıran mücadelesinin etkisinin, diğer halkların mücadelesini de daha görünür kıldığını; Rumların, Lazların, Ermenilerin gömülmek istenen tarihinin ayakta kalabildiğini kaydeden Dilmeç, şöyle devam etti: “Bugün gelinen noktada Kemalist etkinin azalmasında bu mücadelenin katkısı çoktur, geçmişe nazaran Kemalist etki daha azdır. Yine de kendi gücüne güvenmeyen, direnişin gücüne inanmayan, işçi sınıfına ve halkların mücadele kabiliyetini iktidarla taçlandırmakla ilgilenmeyen, kurtarıcıyı başka yerlerde arayan pozisyonda duruyor. Bu kurtarıcı, bizim topraklarda Kemalizm olarak karşımıza çıkıyor. Son seçimlerde de Ümit Özdağ’a oy istemenin başka izah edilebilecek bir tarafı yok bizce.”
DEVRİMCİ HAREKETE İVME KAZANDIRDI
1990’ların başında yükselen Kürt Özgürlük Hareketi’nin muazzam direnişinin, yanı başındaki Anadolu Devrimci Hareketi’ne de ivme kazandırdığını; Kurdistan Devrimi ve Anadolu Devrimi’nin, beraber büyümeye başladığını söyleyen Dilmeç, şunları ifade etti: “Gezi Direnişi ile birlikte TC’yi yönetenlerin kimyası bozulmuştur. Bir yandan Kürt Devrimi bir yandan Batı’dan yükselen halk hareketi, TC’yi hâlâ zorlamaktadır. Gezi Direnişi ile Kobanê Direnişi’nin aynı kanallardan akmaya başlamasının göstergesi olarak 7 Haziran’da HDP’nin elde ettiği sonuç, tüm herkese umut aşılamıştı. Bugünkü Saray rejiminin inşası o zamandan başlamış, bu tabloya karşı da bir önlem olarak örgütlenmişti. Sol bugün bu tarihi unutmadan hareket ederse ilerleyebileceğini unutmamalıdır.”
TC’NİN YERİ TARİHİN TOZLU SAYFALARIDIR
TC’nin demokratikleşmesine sebep olabilecek yegâne şeyin, onun yıkılması olacağını savunan Dilmeç, şunları söyledi: “İşçiler için, halklar için, kadınlar için, öğrenciler için demokrasiden, özgür bir yaşamdan, kardeşlikten ve eşitlikten bahsetmeye başladığımızda, TC kendini tarihin tozlu sayfalarında yer almış bulacaktır. İşte o zaman Anadolu’nun ve Mezopotamya’nın kadim halkları, işçiler, emekçiler, ezilenler, eşit, özgür ve kardeşçe yaşamaya başlayacaktır.”