Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mali Sekreteri Gönül Kural Şimşek, Meclis’te yapılan 2024 bütçe görüşmelerine ilişkin ANF’ye konuştu.
Gönül Kural Şimşek, bütçenin hazırlanma sürecine emekçilerin, işçilerin dahil edilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Bütçenin tarafı olan öncelikle de bu ülkede hizmet üreten, işte değer üreten işlerin, emekçilerin kurumlarının, sendikaların içinde olduğu bir bütçe hazırlanmalı. Daha önceki bütçelerden de bunu görüyoruz, tamamen sermayenin ihtiyaçlarına yönelik bütçelerdir. Şu anki iktidara da baktığımızda yine aynı şeyi görüyoruz. Maalesef yine emekçilere daha çok yoksulluk dayatılırken; sermayeye vergi affı ve daha çok teşviklerin olduğunu görüyoruz. Bütçelere baktığımızda yine aynı şekilde sermaye ve dediğiniz gibi silahlanmaya yani aslında halkında çok da halkını insanca yaşayacağı koşulları sunmayan bir sürü yere aktarıldı.
Bütçeden, silahlanmaya ve savaşa ciddi bir kaynak aktarımı var. Çünkü şu anki iktidar, bir şekilde halkı baskı altına alarak yönetmeye çalışıyor. Dışarıdaki savaş politikalarında da aynı zamanda halkı sindirmeye, bastırmaya çalışıyor. Bunun için de ciddi anlamda bir silah harcaması ve savaşa bütçe ayrıldığını görebiliyoruz. Sermayeye ciddi anlamda vergi afları öngörüldü. Daha somut anlatırsak, aslında alınması gereken vergiler sermayeden ve büyük şirketlerden alınmazken, emekçilerden alındı. Seçimden sonra KDV oranlarını yeniden düzenlenerek, yeniden bu krizin yoksulluğun faturasını emekçilere kesmeye devam etti.”
GÜÇLÜ MUHALEFET OLUŞTURULMALI
Bir yönetim krizi olduğunu ifade eden Gönül Kural Şimşek, “Yönetebilir durumunu da, birazcık aslında belki muhalefetin dağınıklığıyla açıklamak gerekiyor. Aslında işçiler, emekçiler, işte kadınlar, gençler, ezilenler, halk çok ciddi bir yoksulluk yaşıyor. Şu anda asgari ücret, yoksulluk ve açlık sınırının altında. Özellikle emekliler, asgari ücretin de altında bir ücretli büyük bir kısmı 7.500 TL biliyorsunuz. 7.500 TL ücretle geçinmek zorunda kalıyor. Bu aslında en çok bu ülkede ezilenlerin, yoksulların, emekçilerin tam da bu bütçe görüşmeleri döneminde bir araya gelip aslında seslerine daha yüksek duyulmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Bunun sebebi belki bu kesimlerin şimdiye kadar önceki bütçede dahil, ortak bir birliktelik oluşturamaması.
Belki parçalı parçalı tepkiler var ama güçlü bir şekilde bir muhalefet oluşturulamaması, bütçeden paylarını istemek için güçlü bir ses çıkartamamasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Emekçilere daha çok yoksulluk ve kötü koşullar dayatılıyor. Burada da tabi ki özellikle de burada dini kullandığı için bu dönem Diyanet’e ciddi bir bütçe aktarıldığını görüyoruz. Aynı zamanda bunun dışında dediğiniz gibi ülkede yine kutuplaştırma yaratarak ülkedeki çok sorunun üzerine kaşıyarak halkı ayrıştırarak aslında yönetimini devam ettirme için de bir malzeme oluşturuyor. Bankalar ve şirketler karlarını ciddi anlamda büyütmüş aslında yüzde yüzlerin üzerinde kar etmiş. Ama emekçilere baktığımızda maaşlar, erimiş ve alım gücü daha da kötüleşmiş ve bundan sonraki süreçte de böyle olacak gibi görünüyor” diye konuştu.
HERKES MÜCADELENİN PARÇASI OLMALI
KESK olarak ‘emekten ve halktan yana bir bütçe istiyoruz’ şiarıyla çalışmalara başladıklarını hatırlatan Gönül Kural, başta işçiler, emekçiler olmak üzere toplumun en geniş kesimlerine ulaşmak istediklerinin vurgusunu yaptı. İstanbul ve Amed’de mitingler yapacaklarını da duyuran Şimşek, sözlerini şöyle noktaladı: “Bölge mitingleri ve diğer büyük illerde miting gibi kitlesel basın açıklamaları yapacağız. Bütçeye emekçilerin her gün bütçeden payının küçüldüğünü anlatacağız ve hangi sendikaya bağlı olursa olsun bütün emekçileri, işçileri bu mücadeleye davet edeceğiz. Aslında bu bütün halkın sorunu bütçe sorunu, onun için de aynı zamanda siyasi partileri ziyaret edeceğiz.
Emekli dernekleri, emek meslek örgütleri, halkı bu bütçeden etkilenen en geniş kesimi bu çalışmanın bir parçası yapmak için, bu mücadelenin bir parçası yapmak için herkese buradan da çağrı yapalım. Biz ciddi anlamda bu bütçeye dair güçlü bir ses çıkartırsak, iktidarı ancak o şekilde geriletebiliriz. İşçiler, emekçiler, güçlü bir mücadele platform oluşturduğu zaman aslında sermaye kısmi olarak bazı alanlarda emekçilere kısmi iyileştirmeler yapmış ama bu mücadele biraz işçi, emekçi kesiminin mücadelesiyle ilgili bir şey. Bunu büyüterek biz de elimizden geldiğince örgütlü olduğumuz alanlarda ve en geniş kesimle bu mücadeleyi büyütmeye çalışacağız. Buradan bütün siyasi partilere emek meslek örgütlerine, işlere, emekçilere, gençlere, kadınlara, emeklere sesleniyoruz. Bütçeden payımızı istiyoruz. Bunun için de bu mücadelenin bir parçası olalım.”