Elazığ'daki cezaevlerine dair rapor: Çok sayıda hak ihlali

İHD Amed Şubesi, Elazığ Kampüs Cezaevleri’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı, çok sayıda hak ihlalinin tespit edildiğini belirtti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, Elazığ Kampüs Cezaevleri’nde yaşanan işkence ve hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu dernek binasında basın toplantısıyla açıkladı. Gözlem ve tespitlerin yer aldığı rapor açıklanmadan önce konuşan Şube Başkanı Ercan Yılmaz, tutsakların kendilerine gönderdikleri mektup ve yakınları aracıyla yaptıkları başvurular neticesinde cezaevini ziyaret ettiklerini aktardı.
Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde 7 Ağustos’ta adli tutuklular tarafından gerçekleşen saldırıya dair başlatılan hukuki sürece ilişkin bilgi almak üzere Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan randevu talep ettiklerini söyleyen Yılmaz, ancak bu taleplerinin “adli tatil” gerekçesiyle reddedildiğini ifade etti. Yılmaz, “Özellikle mahpuslara saldıran iki adli mahpusun, ayrımcı ve ırkçı söylemler barındırdığı ve aynı koridorda bulunan adli mahpuslara yönelik herhangi bir saldırı olmazken, TMK kapsamında yargılanan mahpuslara yönelik bir saldırı fiili gerçekleştirildiğini tespit ettik. Cezaevlerinde uzun zamandır birçok hak kategorisinde ihlaller meydana geliyor. En çok da son dönemlerde Elazığ Hapishanesi gündemde” diye belirtti.

RAPORDA YER ALAN TESPİTLER

Raporu okuyan Şube Yöneticisi Jiyan Ormanlı, ziyaret sırasında tutukluların kendilerine aktardığı hak ihlallerini sıraladı. Ormanlı, cezaevi ile ilgili gözlemleri ve hak ihlallerini şöyle aktardı:
“* Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde; 7 Ağustos 2023 saat 03.00 sıralarında 2 adli mahpus tarafından TMK kapsamındaki dosyalardan tutuklu ve hükümlü olarak bulunan diğer mahpusların odalarına girirerek yaralama, alıkonma, tehdit ve hakaret fiillerini gerçekleştirmiştir.
* Mağdurlar ve olaya tanık olan mahpusların beyanlarının tutarlı olması ile oluşan kanaate göre; olayın faillerinin, infaz koruma memurları tarafından kullanılan/muhafaza edilen kapı kolları ile saldırıya maruz bırakılan mahpusların kaldığı odaların kapılarını açtıkları, bu süre içerisinde herhangi bir şekilde hapishanede mahpusların güvenliğinden sorumlu personeller tarafından engellenmedikleri; bu durumun hapishane içerisinde mahpusların can güvenliğinin olmadığı ve genel olarak güvenlik zafiyetinin olduğunu göstermektedir.
* Yine söz konusu saldırı olayının üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen ilgili kurumlar ile soruşturmayı yürüten makamlar tarafından kamuoyunu bilgilendirici ve mahpuslar ile ailelerin kaygılarını giderici bir açıklama yapılmadığı tespit edilmiştir.
* Mahpusların saldırı olayı sonrası anlatımları dikkate alındığında; saldırı sonrası yaralama ve diğer fiillerin gerçekleştirilmesi akabinde hastaneye sevklerinin geciktirildiği ve hastane sevklerinin ambulans yerine ring araçları ile gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
* Saldırı ve diğer fiillerin gerçekleştirilmesinden sonra ilgili hapishanede adli ve idari soruşturma başlatıldığı, yaşanan olayın mağduru olan mahpusların bir kısmının başka hapishanelere sevk edildikleri tespit edilmiştir.
* Olayın faillerinin başka bir hapishaneye sevk edilip edilmedikleri veya başka bir yerde tutulduklarına dair mahpuslara bilgi verilmediği de heyetimizce tespit edilmiştir.
* İdari Gözlem ve Sınıflandırma Merkezi’nin kararları ile infaz süresini uzatma uygulamalarının yoğun bir şekilde devam ettiği;  bu kararlara ilişkin infaz hâkimlikleri ve ağır ceza mahkemelerine yapılan başvuruların gerekçesiz bir şekilde ret edildiği tespit edilmiştir.
* Mahpuslarla yapılan görüşmelerde mahpusların sosyal aktivite hakkının süre bakımından sınırlandırıldığı; belli yayınlar dışında kitap. Gazete ve dergi gibi basılı yayınlara erişimlerinin Anayasa mahkemesi ve AİHM’nin mahpuslar lehine vermiş olduğu kararlara rağmen engellendiği tespit edilmiştir.
* Mahpusların özellikle diş tedavileri ile ilgili hastane sevklerinin geciktirildiği, hapishane idaresi tarafından mahpuslara verilen yemeklerin besin değerinin düşük olduğu ve kantinde satılan ürünlerin hapishane dışındaki fiyatlar ile kıyaslandığında daha yüksek olduğu heyetimizce tespit edilmiştir.  
* Hapishane idareleri tarafından sık sık koğuş araması adı altında mahpusların bulunduğu alanlara girildiği ve oda aramalarının özel hayata saygı ilkesine aykırı bir şekilde gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.  
* Mahpusların hapishanede yaşadıkları ihlal iddiaları ile ilgili savcılıklar ve resmi kurumlara yapmış oldukları başvurulara cevap verilmediği; bu durumun mahkemeye erişim ve bilgi edinme hakkının ihlalinin oluşturduğu heyetimizce tespit edilmiştir.
* TMK kapsamında tutuklu yargılanan veya hükümlü statüsünde olan kadın mahpusların Elazığ Kampüs Hapishanesinde bulunan ve farklı suç tiplerinden yargılanan erkek mahpusların yoğunluklu tutulduğu T Tipi hapishanede tutuldukları, bu durumun kadın mahpuslar açısından güvenli olmayan bir hapishane ortamı yarattığı heyetimizce tespit edilmiştir.”