Fransız heyet: Rojava’dan çok etkilendik
Bir süre önce Rojava’ya giderek çeşitli temaslarda bulunan Fransız heyet, Kürtlerin oluşturmak istediği sistemin adeta bir fotoğrafını gördüklerini belirterek, çok etkilendiklerini ifade etti.
Bir süre önce Rojava’ya giderek çeşitli temaslarda bulunan Fransız heyet, Kürtlerin oluşturmak istediği sistemin adeta bir fotoğrafını gördüklerini belirterek, çok etkilendiklerini ifade etti.
Fransa'nın Lorient kentinde yaşayan Kürdistanlılar, geçtiğimiz günlerde Rojava'ya bir dayanışma ziyareti gerçekleştiren heyetin izlenimlerini dinlemek üzere Yeni Halk Cephesi Paris Milletvekili Danielle Simonnet ve Morbihan 5. Seçim Bölgesi NFP-Ekolojist Milletvekili Damien Girard’ın ofisinde bir araya geldi. Toplantıda Damien Girard ve ekibi de hazır bulundu.
Görüşme ardından ANF’ye konuşan heyet üyesi Danielle Simonnet, Rojava'da geçirdikleri 3,5 günü ve edindikleri izlenimleri Kürdistanlılarla paylaştı. Delegasyonun 3’ü kadın, 3’ü erkek olmak üzere toplam 6 Fransız solcu milletvekilinden oluştuğu belirtildi.
Danielle Simonnet, Rojava'ya ulaşmanın kendileri için iki gün süren zorlu bir yolculuk olduğunu anlattı. Rojava'da YPG, YPJ ve bölgesel temsilciler tarafından karşılandıklarını, Mazlum Ebdi ile de doğrudan görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti.
Simonnet’e göre heyetin Rojava'ya gitme amacı, uluslararası toplumun Rojava’da yaşananlar karşısındaki sessizliğini kırmak ve oradaki direnişi yerinde gözlemlemekti.
Danielle Simonnet, özellikle kadın hareketinin kendisini derinden etkilediğini belirterek, "Jineoloji kurumu ile yaptığımız görüşmede, DAİŞ’in elinden kurtarılan ilk köylerde yapılan ilk faaliyetin kadın toplantıları olduğunu öğrendiğimde çok etkilendim" dedi.
Simonnet, “Rojava’da kadınlar sadece DAİŞ’e karşı değil, ataerkil düşüncelere karşı da savaştılar. Ellerine geçen fırsatı hem halklarını savunmak hem de kendi özgürlüklerine ulaşmak için kullandılar” vurgusunda bulundu.
YPJ'nin kadınları kapı kapı gezerek toplantılara davet ettiğini ve kadın haklarının kalıcı olmasının ancak kadınların kendi aralarında örgütlenmesiyle mümkün olduğunu vurguladı.
Kobanê’ye yaptıkları ilk ziyaretten bahseden Danielle Simonnet, Rojava’nın sadece düz ovalardan oluştuğunu düşündüğünü ancak dağlık ve yemyeşil doğayı görünce şaşırdığını ifade etti.
Kobanê’de din, dil, ırk fark etmeksizin insanların halay çektiği büyük bir etkinliğe katıldıklarını ifade eden Danielle Simonnet, "Böyle bir savaş ortamında insanların bu kadar yaşam sevinciyle dolu olmasını beklemiyorduk. Kürtlerin oluşturmak istediği sistemin adeta bir fotoğrafını gördük," dedi. Kobanê şehitliğinde binlerce gencin mezarını ziyaret ederken yaşadıkları duygusal anları da paylaştı.
Heyetin en sarsıcı ziyaretlerinden biri ise El Hol kampı oldu. Kampın ikiye ayrıldığını; bir tarafında DAİŞ’li ailelerin, diğer tarafında ise DAİŞ’ten ayrılanların bulunduğunu aktardılar.
Doğum oranlarının bölgedeki diğer yerlere kıyasla 10 kat daha fazla olduğunu vurgulayan Simonnet, Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) uluslararası toplumdan ya bir mahkeme kurulmasını ya da ülkelerin kendi vatandaşlarını yargılamak üzere geri almasını talep ettiğini belirtti. Ancak uluslararası kamuoyunun QSD’nin bu yükü tek başına taşımasına göz yumduğunu ifade etti.
Simonnet’e göre QSD Genel Komutanı Mazlum Abdi ile yapılan görüşmede, Rojava'nın geleceği için kadın, kültürel ve etnik hakların garanti altına alınmasının önemine değinildi. Simonnet, QSD’nin, Suriye ordusuna katılmaya karşı olmadığını ancak demokratik konfederalizmin güvencesi olmadan silah bırakmalarının mümkün olmadığını aktardı.
Fransa’nın Rojava politikasını eleştiren Danielle Simonnet, "Erdoğan, uluslararası hukuku çiğneyerek Kürtlere karşı bir savaş yürütüyor. Fransa ise AB politikalarına bağlı kalarak Türk devletinin mülteci anlaşmaları üzerinden baskılarına boyun eğiyor. Rojava’da inşa edilen sistem bizim bile örnek almamız gereken bir modeldir" dedi.
Paris’te 2013 ve 2022’de gerçekleştirilen katliamları hatırlatan Simonnet, Fransa'nın adalet arayışlarına net bir yanıt veremediğini ve PKK’nin AB terör listesinde tutulmasının Türk devletinin baskısıyla sürdüğünü belirtti.
Simonnet, Rojava’da kadın hareketinin güçlenmesini ve demokratik konfederalizmin yerleşmesini desteklemek adına daha fazla dayanışma göstermeye çağrıda bulunarak, savaş ve saldırılara rağmen Rojava halkının yaşam sevincinden ve direniş ruhundan ilham aldıklarını dile getirdi.