Gülderen Varlı: Çözüm için adres açık ve nettir

Tecridin, sadece savaşı, çözümsüzlüğü geliştirdiğini belirten DEM Parti Wan Milletvekili Varlı, “Çözüm için de adres açık ve nettir. Çözüm gelişecekse bu da Abdullah Öcalan ile mümkündür” dedi.

DEM Parti Wan Milletvekili Gülderen Varlı, zindanlarda süren açlık grevleri ve tutsak yakınları öncülüğündeki Adalet Nöbeti’ne dikkat çekerek, hükümeti talepleri kabul etmeye çağırdı.

ANF’ye konuşan DEM Parti Wan Milletvekili Gülderen Varlı, Türk iktidarının, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle Kürtleri ulusal bilincinden, eşitlikten, demokrasiden, özgürlükten ve adaletten yoksun bırakmak istediğini söyledi. 

Açlık grevlerinin 3. ayında devam ettiğine dikkat çeken Gülderen Varlı, “Cezaevlerini ziyaret ediyoruz, yaşam alanları tek hücrelere sıkıştırılmış durumda. Siyasi tutsakların haklı talepleri var. İktidarın Kürt’e karşı düşmanlığı bitmiyor, bu şimdi cezaevlerinde daha yoğun olarak uygulanıyor. Adalet Nöbeti’ne dahi tahammül edemiyorlar, birçok yerde engelliyorlar. Açlık grevinde bulunan siyasi tutsaklar tek hücreli odalara konuluyor ve sudan bile mahrum bırakılıyor” dedi.

KÜRT HALKINA KARŞI BAŞARAMADILAR

Uluslararası Komplo ve 25 yıldır devam eden tecritle Kürt halkının boyun eğmesine çalışıldığını belirten Gülderen Varlı, bunun başarılamadığını söyledi. Dışarıda siyaseti üreten, demokratik bilinci açığa çıkaran Kürtlerin cezaevlerine atıldığını kaydeden Gülderen Varlı, “Sayın Öcalan’ın sağlık durumu nasıldır bilinmiyor, bu Kürt halkından gizleniyor. Bu yüzden açlık grevleri başladı. Annelerimiz 65 gündür Adalet Nöbeti tutuyor. Adalet yok, ötekine düşmanlık var. Bu sorunun anahtarı, çözümü Sayın Abdullah Öcalan’dır. Bunu görmezlikten gelmekle sorun çözülmez. Kürt sorununa bir çözüm gelişecekse bu da Sayın Öcalan ile mümkündür” şeklinde konuştu. 

KAYYUM DA AYNI POLİTİKANIN ÜRÜNÜ

Tecridin, çok derin ve ince işlendiğini; Kürt halkının iradesine, yaşamına, coğrafyasına kayyum atandığını söyleyen Gülderen Varlı, şunları ifade etti: “Sayın Öcalan'ın avukatları, ailesi ve heyetle görüşmesi, diyalog ve çözümün önünü açmıştır. Bu yüzden tecrit kalkmalıdır, diyoruz. Tecrit, sadece savaşı, çözümsüzlüğü geliştiriyor. Çözüm için de adres açık ve nettir.”