HBDH: Faşizmden devrimci eylemlerle hesap sormalıyız
Gasplara karşı açıklama yapan HBDH, "Faşizmin anladığı tek dil devrimci eylemin dilidir. Kayyum siyasetine karşı devrimci siyaseti örgütlemeliyiz" dedi.
Gasplara karşı açıklama yapan HBDH, "Faşizmin anladığı tek dil devrimci eylemin dilidir. Kayyum siyasetine karşı devrimci siyaseti örgütlemeliyiz" dedi.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, DEM Partili belediyelerin gasp edilmesine karşı yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada "AKP-MHP faşizmi, iki yüzlü siyasetini Türkiye ve Kürdistan halklarına bir kez daha göstermiştir. Faşit iktidar önce el uzatmakta, sonra da tuttuğu eli kırmaya çalışmaktadır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı işaret ederek sözde “barış ve çözüm“ havası yaratarak kirli, özel savaş politikalarına devam etmektedir. Tecrit sürmekte, Kürdistan’ın tüm alanlarına yönelik işgalci ve sömürgeci saldırılar devam etmektedir. Son olarak faşist AKP-MHP iktidarı İstanbul/Esenyurt daha sonra ise Kürdistan'da Êlih, Mêrdîn, Xelfetî belediyelerine kayyum atayarak halkın iradesini gasp etmeye çalışmaktadır" denildi.
'EN ACİL GÖREV BİRLEŞİK DEVRİM MÜCADELESİ'
Açıklamada şu ifadeler de yer aldı:
"Türkiye ve Kürdistan emekçi halklarının iradesini tanımayan faşist iktidar çöktürme planına özel savaşın tüm taktik yöntemleri ile devam etmektedir. Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfı ve ezilen halkları için bu taktikler yeni değildir. 31 Mart seçimlerinden sonra Wan halkının iradesini hiçe sayarak belediyeyi gasp etmeye çalışanlar, o gün başaramadıklarını bugün denemek istemektedirler. Wan halkının haksızlığa karşı başlattığı güçlü direnişte faşizm geri adım atmak zorunda kalmıştır. Bugün de hak gasplarına karşı aynı kararlılıkta mücadele etmek büyük önem taşımaktadır.
AKP-MHP faşizmi Kürdistan gerillası ile, devrimci güçlerle savaşta ne zaman sıkışsa hak gasplarına, siyasi soykırım operasyonlarına yönelmektedir. Faşizm çöktürme planı çerçevesinde bir çıkmaz içerisinde ve çelişkiler yaşamaktadır. Bir tarafıyla çözüm, diğer tarafıyla çöktürme hamleleri yapmaktadır. İkisi ile de hedeflediği bir tasfiye operasyonudur.
Faşizmin bu hamlelerini boşa çıkartacak tek mücadele yöntemi İstanbul’dan Batman’a, Mardin’e uzanan bu kayyum siyasetine karşı devrimci siyaseti örgütlemek, Birleşik Devrim mücadelesini yükseltmektir. Günün en acil görevi Birleşik Devrim mücadelesini yükseltmektir.
Halk iradesinin demokrasi oyunlarında kazanılmadığı, eylemle, direnişle, mücadele ile kazanıldığını tarih bizlere birçok defa göstermiştir. Faşizme karşı fedaice savaşan gerillamız, kabusları olan milis güçlerimiz, zindanlarda irade gösteren yoldaşlarımız halkımızın daima yanında saf tutmakta, faşizme karşı mücadele etmektedir.
'FAŞİZMİN ANLADIĞI DİL EYLEM DİLİDİR'
Faşizmin ne yapacağı bellidir. Savaş konsepti içinde sömürüye, tecride, asimilasyona, devam edecektir. İrade gasplarından sonra faşist parti AKP'nin yaptığı 'böyle uygulamalar devam edecektir' açıklaması bunun en yakın kanıtıdır. Çöktürme planı çerçevesindedir. İşçi sınıfına uygulanan ağır sömürü, Özgürlük Gerillalarına karşı kullanılan kimyasallar, Rojava Devrimi'ne yönelik saldırılar, zindanlarda uygulanan tecrit ve kayyum atamaları faşizmin uyguladığı savaş politikalarının ürünüdür.
Gün bu savaş konseptine karşı Birleşik Devrim mücadelesini yükseltme günüdür. Kürdistan halklarının devrimci iradesinin yanında saf tutmalı, faşizmden hesap sormalıyız. Faşizmin anladığı tek dil devrimci eylemin dilidir. Bu temelde hareket etmeli, faşizmden hesap sormalıyız."