HDK'den çağrı: Devrimci hattı inşa etmeliyiz
HDK, İmralı tecridinin hemen kaldırılması gerektiğini vurguladı. HDK, "Gezi’nin ve Kobanê’nin çocukları, birleşin. Devrimci hattı inşa etmeliyiz" dedi.
HDK, İmralı tecridinin hemen kaldırılması gerektiğini vurguladı. HDK, "Gezi’nin ve Kobanê’nin çocukları, birleşin. Devrimci hattı inşa etmeliyiz" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 3 Kasım’da “Umutla, direnişle hep birlikte özgürlüğe” şiarıyla düzenlediği 13’üncü Genel Kurul’un sonuç bildirgesini açıkladı.
Bildirgede, sermaye sahipleri arasında dünyada savaşın artığına dikkat çekilerek, “Dünya sermayesinin yaşadığı ilksel birikim krizi hem kendi aralarındaki rekabeti kızıştırmış hem de sınıf savaşının son on yılların en sert zeminde yürümesini beraberinde getirmiştir. 3. Paylaşım Savaşı tespitlerinin yapıldığı bugünlerde dünya sermayesi, hammadde kaynaklarına ulaşmak ve bu kaynakları sömürgeleştirmek için yarışırken İsrail, savaşı yaymak için Ortadoğu’da özel görev üstlenmiş görünmektedir. Filistin halkına karşı yürütülen katliamcı devlet terörü, adım adım tüm bölgeye yayılırken Türkiye devleti ise hem İsrail ile ekonomik ilişkilerini sürdürmekte hem de Rojava’da yükselen halkların birlikteliğine İsrail devletiyle benzer yöntemleri kullanarak müdahale etmektedir” denildi.
Bildirgenin devamında şu ifadelere yer verildi:
“ Kendi aralarındaki iktidar oyununda göçmenleri araçsallaştıranların dünya ölçeğinde sermaye arası rekabetten bağımsız olmadığını bilmekteyiz. Keza Türkiye devletinin Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Kuzey ve Doğu Suriye topraklarındaki sömürgeci işgal ve iş birliği içinde olduğu gruplarla temasları emperyalist oyunda pozisyon alma ve Kürt halkının tarihsel topraklarından yeniden ve yeniden nemalanma girişimleri olarak karşımızda durmaktadır. Son günlerde Kürt meselesi üzerinden sürdürülen tartışmalar tam da bununla ilgilidir. Normalleşme adı altında Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atamak, iç barış diyerek Kürt halkının politik ve kültürel değerlerine hakaret etmek iktidarın yalnızca ve yalnızca kendi normali ve kendi barışıdır. Kürt halkının iradesini gasp etme girişiminin püskürtüldüğü Wan direnişiyle, iktidarın benzer olasılıklarının önünün kesildiğini söyleyebiliriz. Yeniden buna cüret edecek olan iktidar bilmelidir ki Kürt halkı iradesine sahip çıkacak, tarihsel ve örgütsel direniş pratiğiyle kazanılmış belediyelerinin gasp edilmesine sessiz kalmayacaktır.
İMRALI TECRİDİ
Halkların eşit, adil ve onurlu barışını sağlamak için barışın toplumsallaşması mücadelesi kritik önemdedir ve tam da bu açıdan zaman HDK zamanıdır. İmralı işkence sisteminin derinleşmesi, tecridin mutlaklaştırılması ancak halkların birleşik mücadelesiyle kırılacaktır. Bu yönelim, devlet eliyle bugüne değin inşa edilmiş halklar arasındaki tecridin kırılması anlamına da gelecektir. Sayın Abdullah Öcalan onurlu barışın inşası konusunda üzerine düşen görevi yerine getireceğini, toplumun her kesiminin dahil edileceği bir sürecin işletilmesiyle onlarca yıla dayanan savaş pratiğine halklar lehine son verileceğini bizlere iletmiştir.
KÜRDİSTAN'DA EKONOMİK SÖMÜRÜ
Türkiye ve Kürdistan halklarının büyük çoğunluğu yoksullukla mücadele etmektedir. Sendikasızlık ve güvencesizliğin norm olarak dayatıldığı, asgari ücretin sefalet sınırında tutulduğu, tüm vergi yükünün işçi sınıfına ve emekçilere yüklendiği böylesi bir dönemde tüm emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadele etmesi yönünde zemin arayışı da devam etmektedir. Bu anlamıyla toplumun siyasallaşması elzemdir. Siyasetin temsiliyet düzeyine sıkıştırılmak istendiği süreci bozmak, siyasetin toplumsallaşması mücadelesi bizleri beklemektedir...
GEZİNİN VE KOBANÊ'NİN ÇOCUKLARI BİRLEŞİN
Bir kez daha tek tek ya da toplamda yaşadığımız ideolojik, politik ve örgütsel krizlerin aşılmasının yegâne yolunun Kongre paradigmasında buluşmak olduğu ispatlanmıştır. Şimdi sıra bu krizi çıkışa, potansiyeli eyleme dönüştürmektedir. Tarih, bize tarihi kendimizle sınırlandırmayı, başlatmayı değil biriktirdiklerimizi bir bilgenin ustalığıyla ve bir gencin dinamizmiyle harekete geçirmeyi zorunlu kılıyor. İddiamız bakidir: Türkiye ve Kürdistan birleşik devriminin yılmaz emekçileri, örücüleri ve yoldaşları olmaktır. Çağrımız da açıktır, ortak mücadele zaruridir. Birlikte mücadelenin adresi olan HDK, bu azılı iktidar karşısında tüm mücadele güçlerine sesleniyor: Gezi’nin ve Kobanê’nin çocukları, birleşin!”