Halkların Demokratik Konkresi (HDK) Kadın Meclisi, 13’üncü Dönem 1. Kadın Genel Meclisi Toplantısını Beyoğlu’nda bulunan kongrenin merkez binasında gerçekleştirildi.
HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, "Mücadelemizi sürdürdüğümüz bu çağda kapitalizmin içine doğduğu krizinin etkisiyle sermayenin savaşı, yoksulluğu, şiddeti faşizmi beslediği; coğrafyamızda ılımlı İslam politikaları ve neoliberalizmin etkilerinin artarak devam ettiği ve üçüncü dünya savaşının eşiğinde iken; kadının beden, emek ve kimlik mücadelesi ekseninde aktörlüğünün önemi had safhaya erişmiştir. Dünya sermayesinin erkeklerin elinde; savaş, yıkım, faşizmi büyütmek için kullandığı bu sistemde kadınlar patriarkal sisteme ve kapitalizme karşı başkaldırıyor” dedi.
Rusya- Ukrayna ile Ortadoğu’da devam eden savaşa dikkat çeken Meral Danış Beştaş, savaşlarda en çok kadınların katledildiğini ifade etti. 21’inci yüzyılın kadın yüzyılı olacağına vurgu yapan Meral Danış Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Barışın, özgür ve adil bir yaşamın yeniden inşa sürecinde bu yüzyılda kadınlar en önemli aktör olarak sözlerini kuracaklar. 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapacak olan özel savaş politikaları, kadın yoksulluğu, kadın kazanımlarımıza olan saldırılara karşı kadınların ulusal ve enternasyonel alanda birlikte yürütecekleri mücadele olacaktır. Bu bağlamda Kürdistan ve Türkiye eksenli kadın hareketlerinin öncü rolünü kabulü ile her alanda birleştirici, direngen ve kararlı tavrımızın sürdürülmesi, fikir ve eylem birlikteliklerimizin kamusal ve politik alana yansıması adına HDK Kadın Meclisinin çok büyük bir rolü vardır. Yüzlerce yıllık pratik ve deneyim birlikteliğimizin, kadınların yeniden inşa sürecinde çok sesliliğini en iyi biçimde yansıtacak olan HDK Kadın Meclisimiz; kadın mücadelesinin farklı geleneklerinden bir araya gelen bizleri ortak bir paydada mücadele birlikteliğinde buluşturması en değerli hazinemiz.”
'ÖRGÜTLÜ KADIN MÜCADELESİ BÜYÜTÜLMELİ'
Örgütlü kadın mücadelesinin büyütülmesi gerektiğine işaret eden Meral Danış Beştaş, şunları kaydetti: “Yerel yönetimlerde eşbaşkanlık çizgisine yönelen kayyum irade gaspları, yalnızca halkın iradesine değil, kadınların politik kimliğine olan saldırının en açık halidir. Yaşama hakkımız, eşitlik ve özgürlüğümüz için mücadele ederek elde ettiğimiz pek çok kazanımımız kadın düşmanı politikaların sonucu olarak fiili ve resmi olarak gasp edilmiştir. Böylesi bir iklimde, yalnızca emek ve kadın alanında değil, ekoloji, gençlik ve birçok alanda en ön saflarda direnen kadınlar ancak barışın toplumsallaşmasını tesis edebilir. Kadın mücadelesinin birlikteliği, dayanışma ve örgütlülüğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, her türlü baskı, saldırılara karşı direnen birlikte mücadeleyi büyüten tüm kadın yoldaşlarımızı selamlıyorum. Bu süreçte barış, özgürlük ve eşitlik için kadınların taleplerinin ortak mücadeleyle haykırılması, birlikte ve örgütlü mücadelenin kadın dayanışması ile genişletilmesi çok sesli HDK Kadın Meclisimizin en temel görevi olacaktır. Bizler biliyoruz ki tecridin, işkencenin, savaşın, yoksulluğun infazın ve kadın düşmanlığının sonunu ‘Jin Jiyan Azadî’ mücadelesi getirecektir” ifadesinde bulundu.
Toplantı konuşmanın ardından basına kapalı devam etti.