GÖRÜNTÜLÜ

Heider: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için farklı halklara da ulaşılmalı

Uluslararası Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nden Reimar Heider, "Tecrit ancak mücadeleyle kırılır. Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için Kürtlerin dışındaki halklara da ulaşmak gerekiyor" dedi.

ÖZGÜRLÜK HAMLESİ

‘Özgürlük kazanacak-Çizgilerle Abdullah Öcalan’ kitabının proje editörü Reimer Heider, faşizmin yükseldiği savaşların şiddetlendiği bir dünya da halkların Abdullah Öcalan’ı fikirleri ile bir devrim umudu olarak gördüklerini söyledi. Heider, kendisi açısından da Abdullah Öcalan’ı farklı yapan şeyin sadece IŞİD'e ve Türk devlet sömürgeciliğine karşı mücadele ve direnişi değil tüm bunları aşan fikirlere sahip olması olduğunu söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı anlatan ‘Özgürlük Kazanacak-Abdullah Öcalan’ adlı çizgi romanın tanıtım toplantıları sürüyor.


Kitabın ödüllü yazarı İskoç Sean Michael Wilson, Proje Editörü ise Uluslararası Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nden Reimar Heider. 

Heider, kitabın tanıtım toplantılarına ilginin çok iyi olduğunu anlatarak, "Özellikle bu kitabın çizgi-roman şeklinde, sanatsal bir sunumla okuyucuya ulaşması önemlidir. Hem Abdullah Öcalan’ın yaşamını hem de Kürt özgürlük mücadelesinin bir bölümünün resimli anlatılması onu hissedilebilir kılıyor. Bu kitabın temel farkı budur" dedi.

Kürtler açısından politik bir hikâyeyi çizgi roman olarak yansıtmanın bir ilk olmasını nasıl değerlendirdiğini de aktaran Reimar Heider, “Tabii biz daha önce de farklı dillere çevirerek, Kürt Halk Önderi’nin yaşamını konu olan bir kitabı yayımladık. Onun editörlüğünü yaptık. Fakat bu biraz daha farklı bir açıdan anlatıyor. Öyle okunması zor olan bir kitap değil. Mücadeleyi herkes tarafından daha anlaşılır ve daha çekici bir dil ile anlatıyor. Çocuklardan yaşlılara, akademisyeninden işçisine kadar herkesin kolay ulaşabileceği bir şekilde anlatıyor” diye konuştu.

'FARKLI HALKLARDAN ABDULLAH ÖCALAN'A İLGİ ARTIYOR'

Cambridge Üniversitesi’nde yapılan tanıtım toplantısında birçok halktan öğrencinin ilgisine de değinen Heider, “Orada olanların çoğu daha çok ya cezaevinde yazdığı savunmaların birini okumuştu ya da broşürleri okumuştu. Bazıları jineoloji fikrinden etkilenmişler. Bazıları demokratik konfederalizm. Kimisi Rojava sisteminden etkilenmiş. Hemen hepsinin Abdullah Öcalan’a ilişkin bilgisi vardı. Cambridge Üniversitesi biraz farklı oldu. Kimisi o kadar etkilenmiş ki Abdullah Öcalan’dan, tanıtım toplantısına annesini de getirmiş. Portekizlisi, İtalyanı, İrlandalısı, İngilizi vardı” dedi.  

‘BİR DEVRİM DÜŞÜNÜRÜ'

Üniversite öğrencilerinin Abdullah Öcalan’ın fikirlerine bakış açısını anlatan Heider, “Abdullah Öcalan’dan çok etkilenmişler. Özellikle bu zor zamanlarda faşizmin her tarafta yükselişte olduğu, işte aşırı dincilerin insanları katlettiği savaşların olduğu öyle bir Ortadoğu, öyle bir dünyada gerçekten umut yaratan bir lider olarak görüyorlar Abdullah Öcalan’ı. Ve sadece her şeyin kötü gitmediğini, iyi şeylerin de olduğunu, devrimin hâlâ mümkün olduğunu ve Abdullah Öcalan'ı bunu ispatlayan Rojava Devrimi’nin temelini atan bir düşünür olarak görüp tanıyorlar” dedi.

'TECRİT MÜCADELEYLE KIRILIR'

Abdullah Öcalan’ın bir ada hapishanesinde Demokratik Konfederalizm paradigmasını geliştirmesini büyük bir hayretle karşıladıklarını ifade eden Heider, “Tüm bu düşünüş süreci cezaevinde oluyor ve hareketine öneriler yapıyor, onlara bakıyor, tartışıyor ve bir şeyler yapıyor ve devrim ortaya çıkıyor. Devrimlerin tarihinde eşi benzeri olmayan bir durum bu. O merak uyandırıyor tabii. Bu tarzda düşünceleri ve pratik gücü ile umut yaratması olağanüstü olarak görülüyor” diye kaydetti.

Heider, mutlak tecridin kabul edilemez olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğunu belirtti, tecridin ancak halkların mücadelesi ile kırılabileceğini ifade etti.

‘ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN HALKLARA ULAŞALIM’

Heider, “Fakat Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için mücadeleyi büyütmek istiyorsak Kürtlerin dışındaki halklara ulaşmak gerekiyor. Büyük potansiyel var. Kürtler Avrupa’da örgütlü olabilir fakat bunun sayısal bir sınırı var. Onun dışındaki halklara ulaşmak Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü sağlamak için önemli” diye konuştu.

‘BENİ FİKİR VE İDEOLOJİSİ ETKİLEDİ’

Kürt olmadığı halde Abdullah Öcalan’a olan inancı ve mücadele konusundaki çabasının nedenini de sorduğumuz Heider, şu yanıtı verdi: “Abdullah Öcalan’ı farklı yapan nedir? IŞİD’e karşı mücadele, Türk devlet sömürgeciliğine karşı bir mücadele, bir direniş var. Fakat ondan daha ötesi insanlar Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden etkileniyor. Sadece direniş ve silahlı mücadele değil, tüm bunları aşan fikirlere sahip olması Abdullah Öcalan’ı farklı ve etkileyici kılıyor. Daha demokratik ve yeni bir sistem yaratmak için öneride bulunmak ve bunu iyi bir biçimde anlatmak, onun tarihsel köklerini tarif etmek, onun felsefesini yaratmak; bu Abdullah Öcalan’ın farkıdır. Maalesef her zaman bu fikirlere kadar inilmiyor. Dünya halklarına sadece, ‘Önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz’ dememiz tek başına yetmiyor. Fikirleri önemlidir. Çünkü düşünceler ve fikirler etkiliyor halkları. Beni de fikirleri etkiledi. Genç bir öğrenci olarak yıllar önce Kürt özgürlük mücadelesi ile tanıştım. Kürtlerin direnişini, yaşadığı zulmü gördüm, o beni etkiledi. Fakat ondan daha çok fikir ve ideolojisidir."