Kaya: Sağlıkta ticaret ölüm getirir

SES Aksaray Şubesi Eşbaşkanı Diren Can Kaya, eşit, etkin, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli, ana dilde sağlık ve sosyal hizmet için mücadele ettiklerini belirterek, “Sağlık haktır, satılamaz; sağlıkta ticaret ölüm getirir” dedi.

AKSARAY

SES Aksaray Şube Eşbaşkanı Diren Can Kaya, özellikle yetişkin ve çocuk yoğun bakım ünitelerine ulaşımın eksikliği ve kamuda istihdam olmayışının, açıkları gündeme getirdiğini, evrakta sahtecilikle başlayan birçok olayın ortaya çıktığını söyledi. 

Türkiye’deki bazı özel hastaneler içerisinde örgütlenen, yeni doğan ünitesinde kalan bebeklerin sağlığını hiçe sayarak haksız kazanç sağlayan bir çetenin deşifre olması tartışılıyor.

ANF’ye konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi Eşbaşkanı Diren Can Kaya, günümüzde Türkiye sağlık sisteminin bu tip çete örgütlenmelerinin önünü kesecek bir durumda olmadığını vurguladı. AKP iktidarının ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ adı altında başlattığı, piyasalaşmanın kapılarını ardına kadar açan, sağlıkta rekabet başlığıyla gittikçe özelleşen ve ücrete dayalı, nitelikten uzak, koruyucu önlemlerin geri plana atıldığı sisteme işaret eden Kaya, sağlık sisteminin şu haliyle bu tarz durumların önüne geçecek bir durumda olmadığını vurguladı. Kaya, “Sağlık sistemi, altını çizerek belirtmek isterim şu anki haliyle bu tarz durumların önüne geçmeye müsait değil, o sebeple kamuoyu sürekli bir lades oynuyormuş edasıyla ‘aklımda’ diye hareket etmelidir” dedi. 

APARTMANDAN BOZMA YERLER

Kaya, 1. basamak sağlık hizmetlerinin sunumunun iyileşmediği, hekimlerin işveren olarak lanse edildiği, sistemde hemşire ve ebelerin mesleki donanımlarının rolüne yer verilmediği, emek meslek örgütlerinin kaygılarının yok sayıldığı, hastanelerde sanal kuyrukların uzadığı, kalitenin sadece evrak ve angarya iş yükü olarak emekçilerin sırtında döndüğü bir sistemde; apartmandan bozma yerlere ‘3. basamak adıyla sağlık kuruluşlarıdır’ diyerek lisans verildiğini hatırlattı.

Mevcut şartlarda İstanbul’da her 10 hastaneden 7’sinin özel hastane olduğunu işaret eden Kaya, “Ancak denetimlerin vasat, hastanelerin çoğunun içler acısı olduğunu hem İstanbul’da bulunan sağlık emekçileri hem de İstanbul halkları görmektedir. Özellikle yetişkin ve çocuk yoğun bakım ünitelerine ulaşımın eksikliği ve kamuda istihdam olmayışı bu tarz açıkları gündeme getirmektedir ve evrakta sahtecilikle başlayan birçok olay ortaya çıkmaktadır. Bu sistemde sağlık emekçileri özel sektörde çok ağır şartlar altında patronların kar hırslarına karşı hizmet sunmaya çalışmaktadır. Halk ise gerek günlük ücretini vererek, gerek özel sağlık sigortaları, gerekse de SGK ödemeleri üzerinden ücretlendirilirken hizmete de erişimi bir hayli azalmaktadır” şeklinde konuştu.

SAĞLIK HAKKI HERKES İÇİN ÜCRETSİZ OLMALI

Sağlık hakkının herkes için ücretsiz ve ulaşılabilir olması gerektiğini dile getiren Kaya, SES olarak sadece emekçilerin mali, özlük ve demokratik halkları için değil, halkın da eşit, etkin, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli, ana dilde sağlık ve sosyal hizmet alması için mücadele ettiklerini vurguladı. Kaya, şunları ifade etti: “Sağlık ve sosyal hizmetin kişinin hakkı, devletin görevi olarak esas alınması gerektiğinin altını her fırsatta çizmekteyiz. Sağlık hakkının sadece sağlık emekçilerinin kararlarıyla da değil, halkın örgütlü yapılarıyla ortaklaşarak daha iyi ve doğru yol alınacağını düşünmekteyiz. Her türlü özelleştirmenin ideolojik bir saldırı olduğunun bilinciyle sağlık haktır, satılamaz ve sağlıkta ticaret ölüm getirir şiarını benimsemekteyiz. Kamusal sağlık hizmetlerinin benimsenmesi, liyakatli bir bakanlık oluşması ve sağlıkta kar hırsının son bulmasıyla bu tip durumların önü alınmaya başlanabilir.“