‘Kayyum atanınca bitti demedik’

Yerine kayyum atanan Ebex Belediyesi Eşbaşkanı Leyla Balkan Atsak, şunu vurguladı: “Bu bir halk mücadelesidir. Halkın direnişi ve heyecanı beni umutlandırdı. Her şey bitti demedik.”

İktidarın, hile ve gasbının çalışmalarını etkilemeyeceğini ve iradelerini kıramayacağını belirten Ebex (Çaldıran) Belediyesi Eşbaşkanı Leyla Balkan Atsak, şu gözlemini paylaştı: “Halkta moral bozukluğuna yol açmıyor ya da zaten kayyum atanıyor oy vermeyelim, demiyor. İradesini yansıtıyor.”

Yerine kayyum atanan Ebex Belediyesi Eşbaşkanı Leyla Balkan Atsak, DEM Parti’nin bu ön seçimlerinde iki ilçede görevliydi. Leyla Balkan Atsak, hem kayyum gasbı hem de ön seçimlerle ilgili ANF’nin sorularını yanıtladı.

Ebex'te 2019 seçimlerinde seçilmene rağmen yerine kayyum atandı. Biraz bu süreçten söz edebilir misin?

Hem halkın iradesi sayılmadı hem de ben görevimi yapamadım. Bu dönemde olduğu gibi 2019’da da ön seçime gittik. İlk turda en yüksek oyu alarak kadın belediye eşbaşkan adayı olarak seçilmiştim. Öncesinden benim memurluk durumum vardı ve Mart 2017’de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevimden alınmıştım. Seçim sürecinde YSK’ya başvurduğumuzda ‘bu kişiler seçilebilir’ diye onay vermişti. Hukuksuzluk da burada zaten. Kazandığımız 6 belediyeye KHK bahanesiyle kayyum atandı. Dünyada örneği görülmeyen demokratik bir ortamda önce ön seçim yapıyoruz, ardından da yeniden bir seçime giriyor ve kazanıyoruz. Devlet, önce onay veriyor, kazandıktan sonra ‘suçlu’ görerek görevlerini yapmasına izin vermiyor. Çaldıran Belediyesi daha önce de kayyum atanan bir belediye. İki buçuk yıllık bir kayyumdan sonra bizim seçilmemizle kurtuldu ama daha sonra yine kayyum atadılar. Şu anda kayyum yönetiyor.

Halk ne diyordu buna?

Zulüm. Tek kelimeyle böyle. Ben seçilmeden önce insanlar gönül rahatlığıyla belediyenin kapısını dahi açamıyordu. Bu kayyumdan kurtulmak için de partimize oy verdiler. Belediyelerde halkın hizmetinde çalışmalar yürüteceğiz, dedik. Baskılarını ve tehditlerini ne o zaman bıraktılar ne de şimdi.

Halkın tepkisi şimdi nasıl?

Wan ve özelinde Çaldıran gibi bir ilçede, insanların yüzüne yüzüne ‘biz sizi tanımıyoruz, verdiğiniz oy da yok hükmündedir’ diyorlar. Ben de Çaldıranlıyım ve sürekli halkla iç içeyim. Gözlemimi söylüyorum; moral bozukluğuna yol açmıyor ya da insanlar, zaten kayyum atanıyor oy vermeyelim, demiyor. Aksine bunu tarihe serpilen bir mücadele ağı, devlet gerçekliğiyle yeniden yüzleşmek olarak görüyor. Bunu ezbere söylemiyorum, sonuçlar ortada. 2019 seçimlerinden önce zaten kayyum atanan belediyeyi yine biz kazandık. Yine halk, gasp edilen iradesini sandıklara yansıttı. Alınan oylar ortadadır. Belki biz bir gün dahi görevimizi yürütemedik, ancak halk bir gün dahi bizi yalnız bırakmadı.

Daha sonra çalışmalarına ne şekilde devam ettin?

Partimizin İl yönetiminde yer aldım. Ben zaten başından beri bu duruma kişisel olarak bakmadım. İşimden oluşum da hukuka aykırıydı, belediye başkanı seçilmeme rağmen kayyum atanması da. Bireysel olarak beni etkilediği bir nokta olmadı, olmayacak da. Zaten olsaydı hemen ardından partimizin bünyesinde kalmazdım. Bu bir halk mücadelesidir. Ayak bastığımız toprakların tarihidir. Halkın direnişi ve heyecanı beni umutlandırdı. Her şey bitti demedik, demiyoruz da.

Kayyum atanması Ebex özelinde sivil toplumu nasıl etkiliyor?

Yerime atanan kayyum AKP adayıydı ve Çaldıranlıdır da. Çok rahat bir şekilde, çok normalmiş gibi gitti ve o koltuğa oturdu. Atanmış bir kayyumdan kadına, doğaya, insana, hayvana dair en ufak bir duyarlılık göremezsiniz zaten. Bu duyarlılığı olan biri, zaten seçilmediği halde bu görevi üstlenmez. Bakın size başka bir şey daha söyleyeyim. Kayyum ne zaman düğünlere, taziyelere gitse, bulunduğu ortamdaki herkes ama herkes (yandaşları hariç) gerek bakışlarıyla gerekse sözleriyle haksız bir pozisyonda olduğunu anlattı.

Çaldıran, sınırda bulunan kendi haline bırakılmış bir ilçeydi zaten. ‘Gözaltına alınan mülteciler’ haberlerinden ve HDP'lilere yapılan ‘cadı avı’ haberlerinden başka basında gördüğünüz bir şey olmuyor. İnsanlar, sivil toplumun en ihtiyaç duyulduğu süreçlerde bile baskılardan dolayı gözünü açamıyor. Ekonomik kriz de cabası. İki dönemdir de atanmış bir kayyum var.

Kayyum belediyesi bu süreçte ne yaptı?

Belediyeyi aile şirketine çevirdi. Kendi ailesinden herkesi belediyede işe aldı. Halka değil kendi hizmetine dönük çalışmalar yürüttü. Tabii bir de eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğraflar çektirdi.

DEM Parti’nin ön seçimlerinde görevliydin. Nasıl bir atmosferdi?

Bu ciddi bir heyecan ve emek. Daha önce de biz ön seçim gerçekleştirmiştik, en başta belirtmiştim. Karayazı ve Çaldıran’da ön seçimde görevliydim. Karayazı’da ilk kez ön seçim yapıldı. O sandık başında halkın heyecanını görmek muazzamdı. Bir gün sürdü. Gece yarısına kadar insanlar sonuçları bekledi. Ortaya çıkan sonuç halkın kendisi oldu. Çaldıran’da da öncesinde 150 delege vardı, 350 delegeyle seçime girdim. 5 yıldan sonra tek bir eksik olmadan insanlar geldi. Beraber yönetmek insana her zaman umut veriyor. Demokratik bir gelecek inşa etmektir bu.

Son olarak ne söylemek istersin?

DEM Parti ile seçimlere giriyoruz. Kafa karışıklığı yaratmak istediler ama seçmenimiz bu ismi de ilk günden itibaren benimsedi. Bir de oy taşıma meselesi var biliyorsunuz. İktidar hala kayyum atama derdinde. Bu da bizim için yeni bir dönem. Serhed bölgesinin bütün şehirlerine bu usulsüzlüğü yaydılar. Maalesef demokratik bir ortamda, demokratik bir seçim yapacağız, diyemiyoruz. Yine hileler, yine gasplar olacak ama bu bizim çalışmalarımızı ve irademizi kıramayacaktır.