Kayyum darbesi protestoları sürüyor: Direnerek kazanacağız!
Gasp protestoları birçok kentte devam ediyor. Eylemlerde direniş mesajları verilirken, İmralı tecridinin hemen kaldırılması istendi.
Gasp protestoları birçok kentte devam ediyor. Eylemlerde direniş mesajları verilirken, İmralı tecridinin hemen kaldırılması istendi.
Esenyurt Belediyesi’nin ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Riha’nın Xelfetî (Halfeti) belediyelerinin gasp edilmesi protesto edildi.
İSTANBUL
Hukuk örgütleri, Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Çok sayıda avukatın katıldığı eylemde “Qeyum destdanina ser vina gel e/kayyum irade gasbıdır” pankartı taşınarak, “Mêrdîn, Xelfetî, Êlih ya me ye” ile “Hak, hukuk, adalet” sloganları atıldı. Açıklamayı yapan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Mizgin Argış, “Bugüne kadar Kürt belediyelerine atanan kayyumlar, yönetimi, hocaları, öğrencileriyle muhalif olan üniversitelere, liselere kayyum rektörler ve müdürler atayarak devam etmekte, bir bütün olarak toplum, iktidar eliyle yeniden dizayn edilmeye çalışılmaktadır” dedi.
Açıklamada "Hukuk kurumları olarak, halkların iradesini yok sayan, demokratik ilkeleri ortadan kaldıran kayyum siyasetini ve halkların iradesine yapılan bu darbeleri kabul etmediğimizi belirtiyor, siyasal iktidarı ve yargı organlarını halkın iradesine saygı duymaya, bakanlık aracılığıyla yapılan darbe girişime karşı bütün demokratik kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz" denildi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ise yazılı açıklama yaparak, "Birleşik halk direnişi hem kayyum saldırısını püskürtebilir hem de bu tasfiyeci planları boşa düşürebilir. Direnişi büyütmeye çağırıyoruz” dedi.
WAN
Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan İl Örgütü öncülüğünde halk, gasplara karşı Wan Kent Meydanı'nda kurulacak direniş çadırı öncesinde Musa Anter Barış Parkında bir araya geldi. Aralarında DEM Parti Wan Milletvekilleri ile Wan Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanlarının da bulunduğu çok sayıda kişi, Musa Anter Barış Parkı'nın polis ablukasına alınması üzerine, parkın önünde eylem gerçekleştirmeye başladı.
Parkın önünde bekleyen yüzlerce kişi, “Jin, jiyan, azadî”, “Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Hırsızlar gidecek, halk gelecek”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Bîjî berxwedana gelê Kurd” sloganları attı. Yanı sıra direniş çadırının kurulacağı Kent Meydanına başka bir koldan ilerleyen halkı ise polis Sıxke Caddesi'nde ablukaya aldı. Aralarında DEM Parti Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit'in de olduğu halk ve siyasetçiler, polis ablukasına karşı, sokaklarda eylemi sürdürdü.
DEM Parti İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, “Kürt sorununun muhatabıyla bir an önce oturulmalı, müzakere başlamalı ve bu kayyum rejimine son verilmelidir" dedi.
COLEMÊRG
DEM Parti Colemêrg İl Örgütü, gasplara karşı Colemêrg kent merkezinde basın açıklaması düzenledi. Eyleme CHP İl yönetimi, Colemêrg Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Barış Anneleri, görevi gasp edilen Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanı Viyan Tekçe ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada, “Belediyeler bizimdir, gaspa geçit yok” pankartı açıldı. Açıklama öncesi kitle yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte sık sık, “Berxwedan jiyan e”, “Hırsız kayyım istemiyoruz”, “Bijî berxwedana gele Kurd” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
Yürüyüş ardından DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Kadir Şahin basın metnini okudu. Sorunların diyalog ve müzakere ile çözülmesine bekledikleri esnada tuzak kurulduğunu belirten Şahin, “Asla boyun eğmeyeceğiz, mücadeleden geri durmayacağız” dedi.
Colemêrg Emek ve Demokrasi Platformu da kent merkezinde basın açıklaması yaptı. Eyleme platforma bağlı STÖ temsilcileri ve sözcüleri katıldı. Açıklama metnini ise İHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Musa Bor okudu.
ERZİROM
DEM Parti Erzîrom İl örgütü Qerayazî'de basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı DEM Parti Erzîrom İl Eşbaşkanı Barış Kemaloğlu okudu. Kemaloğlu, "Her seçimde yenilgiye uğrayan kayyum darbesinde ısrar etmek, siyasi tükenmişliğin göstergesidir. AKP-MHP iktidarı, seçimle kazanamadığını yargı ve kolluk marifetiyle ele geçirme alışkanlığına sahiptir ve kayyum darbesini bir rejime dönüştürmüştür. Bu saldırı, aynı zamanda Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına bir darbedir” dedi.