KBDH 1 Mayıs’ta kapitalist sisteme karşı isyana çağırdı
KBDH Genel Konseyi, 1 Mayıs’ta “erkek egemen kapitalist sisteme karşı isyana” çağırdı.
KBDH Genel Konseyi, 1 Mayıs’ta “erkek egemen kapitalist sisteme karşı isyana” çağırdı.
1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçiler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan KBDH Genel Konseyi, “1 Mayıs şehitlerini saygıyla anarak, “anılarını kadın özgürlük kavgasında büyütecekleri” sözünü verdi.
KBDH’nin 1 Mayıs mesajı şöyle:
“8 Mart’ın coşku ve isyanını 1 Mayıs’a taşıyarak erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı mücadeleyi büyütecek tüm kadınları ve ezilen cinsel kimlikleri işçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ın coşkusuyla selamlıyoruz. 1 Mayıs; isyan, mücadele ve kurtuluş çağrısıdır. İşçi sınıfı ve emekçilerin kapitalizme karşı kan ve can pahasına büyüttüğü kavga günüdür. Selam olsun bu kavgayı yaratan ve bugüne taşıyanlara.
Sömürü üzerine kurulu emperyalist kapitalist sistemin yol açtığı krizlerin, savaşların, yoksulluğun, katliamların giderek şiddetlendiği, adeta kan gölüne çevrilmiş ve büyük bir yıkımın eşiğine getirilmiş dünya gerçekliğinde karşılıyoruz 2024 1 Mayıs’ını.
Erkek egemen kapitalist sistem yaşadığı krizlerle çıkmaza sürüklendikçe emekçi halk yığınları ve kadınlar üzerindeki sömürüsünü de gün geçtikçe daha fazla derinleştiriyor. Bu duruma karşı kadınların ve geniş yığınların öfkesi patlamaya hazır volkan misali isyana mayalanıyor. Yeni arayışlar ve başka bir dünya arzusu giderek gelişiyor.
Sınıf çelişkisinin yanında artan cins çelişkisi kadınların kurtuluşu mücadelesini büyüttüğü gibi aynı zamanda kadınları gelişen toplumsal mücadelelerinde önemli bir öznesi ve öncüsü konumuna yükseltiyor. 1 Mayıs kadınların özgürlük ve kurtuluş mücadelesinin sınıf mücadelesiyle buluşmasında önemli bir kesit olup, emek ve beden sömürüsüne karşı kapitalizmi ve erkek egemenliğini yıkma çağrısıdır.
Yaşanan ekonomik ve siyasi krizin tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da en ağır sonuçlarını her zaman olduğu gibi kadınlar yaşıyor. Ucuz ve değersiz görülen kadın emeğinin sömürüsü yaşanan ekonomik bunalımla birlikte her geçen gün ağırlaşıyor. Kadın emekçiler esnek, güvencesiz, sendikasız çalışma koşullarına mahkum ediliyor. Kadın yoksulluğu devasa boyutlara ulaşmış, kadın işsizliği giderek artmıştır. Erkek egemen faşist iktidar yükselen kadın mücadelesinin önünü almak için saldırılarını boyutlandırmıştır. Şiddet, baskı ve kadın katliamları yaşamın her alanında yoğunlaşmıştır. Kötü çalışma şartlarına itiraz eden ve hakları için mücadeleye geçen kadın işçi ve emekçiler en ağır baskılarla karşı karşıya kalıyor. Ama tüm baskılara, işten atmalara rağmen kadın işçi ve emekçiler direniş ve grevlerin en önünde saf tutuyor. Geçtiğimiz aylarda yaşanan birçok işçi direnişine kadın işçilerin kararlılığı damgasını vurdu. Kadınlar, eşit işe eşit ücret, çalışma şartlarının düzeltilmesi, sendikal örgütlenmeleri ve diğer hakları için önemli bir direniş ortaya koydu.
Kadın işçi ve emekçiler açısından 1 Mayıs’ı ortaya çıkaran tarihsel koşulların bugün içinde varlığını koruduğu bir gerçek olup, günümüz çalışma koşulları 19. yüzyıl koşullarından farklı değildir. Kadın emeği yine değersiz ve güvencesizken, kötü çalışma koşulları ve cinsiyetçi iş bölümü yaşamın her alanında hakimdir. Fakat dün olduğu gibi bugün de sermayeye ve erkek egemenliğine karşı mücadelemiz tüm yakıcılığıyla devam etmektedir.
Kadın ve emek düşmanı faşist iktidarın sistematik saldırı politikalarına ve biz kadınlara biçtiği role karşı başkaldırıyoruz. Evde, iş yerinde, sokakta, dağ başlarında, zindanda erkek egemenliğine ve faşist iktidara karşı savaşımızı örgütleyip, isyanı büyütüyoruz. 8 Mart’ta yasakları tanımayıp erkek egemenliğine ve faşist iktidara karşı alanlarda olan kadınlar birlikte mücadele etmenin gücünü ortaya koydular. Şimdi ise aynı kararlılığın 1 Mayıs alanlarında sergilenmesi, özgürlük haykırışlarımızın 1 Mayıs’ta da yankılanması mücadelenin yükseltilmesi için gereklidir.
Nasıl ki 8 Mart’ta yasaklamalara rağmen barikatları birlikte yıktıysak, 1 Mayıs’ta da gücümüzün birlikte mücadele etmekten ve örgütlülüğümüzden geldiğinin bilincinde olarak barikatları isyanımızla yıkalım! Erkek egemen kapitalist sisteme karşı kavgayı simgeleyen 1 Mayıs’ta emek ve beden sömürüsüne, kadın katliamlarına, cins ayrımcılığına, yoksulluğa, emperyalist savaş ve işgale karşı Taksim başta olmak üzere tüm alanları direniş mevzilerine çevirmeli, mücadeleyi büyütmeliyiz.
1 Mayıs’ı can bedeli mücadeleleriyle yaratıp bugünlere taşıyan başta kadın savaşçılar olmak üzere tüm 1 Mayıs şehitlerini saygıyla anıyoruz. Anılarını kadın özgürlük kavgamızda büyüteceğimizin sözünü yineliyoruz."