KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, idam edilişlerinin yıl dönümü vesilesiyle Şêx Seîd ve dava arkadaşlarını saygıyla andı.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Şêx Seîd ve arkadaşlarının 29 Haziran 1925’te Türk devleti tarafından idam edilmelerinin yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. Kürt Özgürlük Hareketi olarak idam edilişlerinin yıl dönümü vesilesiyle bir kez daha Şêx Seîd ve dava arkadaşlarını saygıyla anan Eşbaşkanlık, onlar şahsında bütün Kurdistan şehitlerini şükranla andı, anıları önünde saygıyla eğildiğini belirterek, şehitlere verdiği sözü yineledi.
KÜRT İNKARINA DAYALI ZİHNİYETİN SONUCU
Şêx Seîd ve dava arkadaşlarının idam edilmelerinin Kürt inkarına dayalı zihniyetin sonucu olduğunu vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet kurulur kurulmaz Kürt halkının varlığı inkar edilmiş, kendisine verilen sözler tutulmayarak Kürt halkı demokratik ulusal haklarından mahrum edilmiş, hukuksuz bırakılmıştır.
KÜRT HALKININ İTİRAZINA ÖNCÜLÜK ETTİLER
Kürt halkı kendisine dayatılan bu inkara ve hukuksuzluğa itiraz etmiştir. Şêx Seîd ve arkadaşları, Kürt halkının bu itirazına öncülük etmiş, inkara ve haksızlığa karşı mücadele etmişlerdir. Bu açıdan Şêx Seîd'in geliştirdiği mücadele, meşru ve demokratiktir, Kurdistan tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kürt halkının inkar, imha ve soykırıma karşı tutumunu ve mücadelesini ifade etmektedir. Bu süreç önemlidir, çünkü hem Kürt halkının inkara karşı direnişini, özgürlük tutumunu ortaya koymaktadır hem de Türk devletinin karakteri ve Kürt halkına olan yaklaşımı da bu süreçte ortaya çıkmıştır. Kürt soykırımına dayalı zihniyetin ve siyasetin oluşumu, Şêx Seîd direnişinin bastırılması ve önderlerinin idam edilmeleriyle başlamış ve bu süreç sürdürülerek günümüze kadar gelinmiştir.
SOYKIRIMA DAYALI YENİ SÜRECİN BAŞLANGICI
Devletin katliam ve idamlarla Kürt halkının bu isyanını bastırma yoluna başvurması Kurdistan'da soykırıma dayalı yeni bir süreci başlatmıştır. Bu tarihten sonra Kurdistan'da katliamlar süreci başlamış, Agirî’de, Dêrsim'de, Zîlan'da başta olmak üzere ülkenin her yerinde soykırımlar gerçekleştirilmiştir. Bundan dolayıdır ki; Önder Apo, devletin Şêx Seîd direnişine yaklaşımını Kürt soykırımının başladığı tarih olarak belirtmektedir. İlk soykırım yasaları ve mekanizmaları bu süreçte oluşmuş ve devreye konulmuştur. Bunlar daha sonra Şark Islahat Planı olarak resmiyet kazanmıştır. Şark Islahat Planı, Türk devletinin gerçek ve değişmeyen tek anayasasıdır. Daha sonra çıkarılan bütün diğer yasa ve mekanizmalar Şark Islahat Planı’nın, yani Kürt soykırımının gerçekleştirilmesine hizmet temelinde vardır. Türkiye'de işleyen tek yasa Kürt soykırımı yasasıdır.
SOYKIRIMCI ZİHNİYET DEĞİŞMEDİ
Ne yazık ki üzerinden yüzyıl geçmiş olmasına rağmen Türk devleti soykırımcı sömürgeci zihniyetini değiştirmiş değildir. Devleti yönetenler, bu soykırımcı sömürgeci siyaseti sürdürmüştür. Günümüzde bu soykırımcı sömürgeci siyaseti faşist AKP-MHP iktidarı temsil etmekte ve yürütmektedir. Nitekim AKP-MHP iktidarı, cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken Kürt Özgürlük Hareketi’ni bitireceğini ve Kürt soykırımını sonuca ulaştırarak Kürt varlığını ortadan kaldıracağını belirtmiş ve bu amaçla en kapsamlı saldırı, işgal ve katliam uygulamalarına başvurmuştur. Önder Apo üzerindeki mutlak tecrit, halka ve Özgürlük Hareketi’ne yönelik saldırılar, Rojava'ya yönelik işgal saldırıları, kayyum politikalarıyla halkın iradesinin gasp edilmesi ve özel savaş uygulamaları bu amaçla olmuştur.
KÜRT TARİHİNİN EN KAPSAMLI DİRENİŞİ
Ne var ki Kürt halkı, tarihinin en kapsamlı direnişini AKP-MHP faşizmine karşı sergilemiş ve bunun gerçekleşmesini önlemiştir. Bu tutumuyla Kürt halkı, Şêx Seîdlerin, Seyîd Rizaların, Qazî Mihemmedlerin intikamını almış ve almaya da devam etmektedir. Şüphesiz AKP-MHP iktidarı, soykırım amacından vazgeçmiş değildir, ancak Kürdistan halkının topyekûn direnişi ve mücadelesi karşısında başarısızlığa uğramış, teşhir olmuş ve ayakta duramaz hale gelmiştir.
ANILARINA BAĞLILIĞIN EN DOĞRU YOLU MÜCADELEDİR
Halkımız, halklarımız, işçi ve emekçiler, kadınlar ve tüm demokratik, sosyalist, özgürlükçü güçler ortak ve birleşik bir mücadele yürüterek bu işgalci, soykırımcı, kayyumcu, gaspçı AKP-MHP rejimine son verip Özgür Kurdistan ve Demokratik Türkiye’nin yolunu açabilir. Şêx Seîdlerin anısına bağlılığın en doğru yolu, bu mücadeleyi sürdürmek ve başarıya ulaştırmaktır. Bu temelde Şêx Seîd ve dava arkadaşlarını bir kez daha anarken, başta halkımız olmak üzere herkese kayyumcu-gaspçı, soykırımcı, ırkçı, özgürlük ve demokrasi düşmanı AKP-MHP iktidarına karşı mücadeleyi büyütme çağrısında bulunuyoruz.”