KON-MED’in Almanya seçimlerindeki tavrı net

KON-MED Eşbaşkanı Kerem Gök, Almanya’daki seçimlerde Kürt toplumunu ötekileştirmeyen, Kürt dernekleri ile ilişkiler geliştirmekten ve Kürt sorununun çözümünden yana olan adayları destekleyeceklerini söyledi.

ALMANYA SEÇİMLERİ

KON-MED Eşbaşkanı Kerem Gök, 23 Şubat’ta Almanya’da yapılacak seçimler için aday profillerine, söylemlerine ve önceki pratiklerine baktıklarını belirterek, Almanya’da oluşacak hükümetin de Kürtleri kriminalize eden pratikleri terk etmesini, Türkiye ilişkilerini ticari çıkarlarla sınırlandırmamasını, Kürt toplumunun haklarını tanımasını beklediklerini ifade etti.

‘Ampul Koalisyonu’ olarak adlandırılan SPD, Yeşiller ve FDP hükümetinin dağılması sonrası alınan seçim kararıyla Almanya, 23 Şubat’ta sandık başına gidiyor. Almanya’daki nüfusları 1,5 milyonu aşan Kürtlerin, seçimlerle ilgili politikası ve beklentilerini KON-MED Eşbaşkanı Kerem Gök ile konuştuk.

Seçimlere bir aydan az süre kaldı, hem mevcut hükümetini politikaları hem de olası hükümet beklentilerine bakıldığında bu seçimler neden önemli?

Almanya’daki bu seçimler, önemli bir tarihsel dönemeçte gerçekleşecek. Amerika seçimlerinin hem Avrupa hem de dünyada etkisini hissettirdiği bir dönemde bu seçimler düzenlenecek. Avrupa’da sağ güçler gittikçe kazanmaya başlıyor, özellikle de Almanya’da AfD birçok eyalette birinci parti konumunda.

Seçimler, hem biz Kürtler hem de Alman toplumu açısından gerçekleşeceği zaman dilimi ve koşulları itibarıyla daha da önem kazanıyor. Önceki hükümetlerle karşılaştırıldığında mevcut hükümetin ekonomi politikasını; banka faizleri, konut edinme, gıda ve benzin ücretlerini veri aldığımızda gerileme yaşattığını belirtebiliriz. Temel besin maddelerindeki fiyat artışı bunu katmerleştiriyor.

Sağlık sistemi açısından da önceki hükümet dönemleri ile karşılaştırıldığında disiplinli bir sistem olduğunu belirtmek zor. Tedavi amaçlı hastaneye giden vatandaşların maruz kaldığı uygulamaların, toplumda bir rahatsızlığa yol açtığı giriliyor.

Eğitim sistemi açısından değerlendirdiğimizde derslerin boş geçmesi, öğretmen eksikliği olumsuz faktörler olarak göze çarpmakta.

Bir başka örnek de Alman raylı sistemi Deutsche Bahn tüm dünyada örnek konumundaydı. Dakik olduğu, saniyesinde trenlerin geldiği ya da kalktığı bilinirdi. Bu sistem de aşınmış durumda.

Almanya’da yaşayan Kürt toplumu açısından nasıl bir hükümet tablosu var?

Kürtler açısından değerlendirdiğimizde ise maalesef bu hükümet iyi bir sınav vermedi. 30 yıldır Kürtler, Kürt toplumunun örgütü Almanya’da yasaklanmış durumda. Bu yasak dolayısıyla Kürtlerin talepleri, istekleri, eylemleri, pratikleri olumsuz etkilenmektedir. Toplumsal, kültürel, örgütsel ya da kurumsallaşma anlamında Kürt toplumu Almanya’da olumsuz uygulamalara maruz kalmaktadır. Sadece bu hükümet döneminde binlerce Kürt para cezasına maruz kaldı, oturumları ellerinden alındı, vatandaşlık başvuruları olumsuz yanıtlandı, iş yaşamında ayrımcılığa maruz kaldı. Özellikle derneklerimize, federasyonlarımıza ve bileşenimiz örgütlere üye olan, yöneticilik yapan, çalışan birçok kişi, adli ve mali kovuşturmalara maruz kaldı.

Buradaki Kürt toplumunun etkinlikleri, Türk devleti ile paylaşıldı ve Türk devleti orada bu kişilerin mal mülklerine el koydu, ailelerini tehdit etti. Buradaki Kürtlerin ülkesine gidip gelmelerini yasakladı.

Normal koşullarda bir dernek, üyelerden gelen aidatlarla faaliyetini sürdürür. Bizim derneklerimize üye olanlar, Alman makamları tarafından cezalandırıldı. Oturumları ellerinden alındı. Hatta çocukları hukuk fakültesi okuduğunda ya da devlet memurluğuna geçişte dernek çalışmaları engel olarak önlerine çıkarıldı.

Halbuki bizim derneklerimiz devletin bir bileşeni gibi çalışıyor. Dil kursları, entegrasyon faaliyetleri, belli bazı hastalıklara karşı toplumun bilinçlendirilmesi, çocukların kültürlerini öğrenmesi gibi faaliyetleri bizim derneklerimiz yürütüyor. Normalde bizim derneklerde çalışanlara devletin maaş ödemesi gerekirken, bu hükümet döneminde de öncekilere benzer şekilde cezalandırıldı.

18 arkadaşımız halen tutuklu bulunuyor. Ev baskınları, dernek baskınları, kara propaganda, kriminalizasyon faaliyetleri bu hükümet döneminde çok fazla maruz kaldığımız pratikler arasında yer aldı. Tutuklanan arkadaşlarımızın iddianamelerine bakıyoruz; hemen hepsi eylem, etkinlik, festival, Newroz kutlamasına katılma, organize etme, Kürtlere yönelik katliamların Almanya’da yasal prosedür kapsamında alınan izinlerle protesto edilmesi, yani devletin topluma öngördüğü sivil haklarını kullanmaları suç unsuru olarak sıralanmış durumda. Derneklere, federasyonlara eşbaşkan olanlar, oturumları ellerinden alınma şantajına maruz kalıyor. Bu pratiklerin tamamı haksız bir şekilde sürdürülen PKK yasağıyla ilgilidir.

Kürtlerin seçimler sonrası oluşacak olan hükümetten beklentileri nedir?

Almanya’da yeni oluşacak hükümetin, Alman toplumunun tarihinden dersler alarak hareket edeceğini umuyoruz. Türk devleti ile olan ilişkilerini sadece ticari çıkarlar doğrultusunda değil de demokrasi, hukukun üstünlüğü, demokratik hak ve özgürlükler doğrultusunda sürdürmesini istiyoruz. İnsan haklarını, temel hak ve özgürlükleri, dil ve kültürün geliştirilmesini esas almasını istiyoruz. Kürt halkı bir soykırıma maruz kalıyor. Soykırıma maruz kalmamak için Almanya’ya gelmek zorunda kalmış. Burada herhangi bir korku yaşamadan kendini ifade etmek istiyor. Asimilasyona karşı burada kültürünü korumak ve geliştirmek; Almanya toplumu içinde bir renk olarak yer almak istiyor. Uzunca bir süredir Kürt toplumu Almanya’da yaşıyor; vergisini ödüyor, binlerce çocuğu bir şekilde bürokraside yer alıyor. Artık Almanya toplumunun bir parçası konumundayız. Artık bizim ikinci ülkemiz olarak bakıyoruz. Almanya’da oluşacak hükümetin bu durumu göz önünde bulundurmasını, diğer toplumlara mensup bireylere ya da toplumlara hangi haklar tanınıyorsa Kürtlere de tanımasını bekliyoruz.

Basın aracılığıyla seçime girecek siyasi partilerden beklentileriniz içeren bir deklerasyon yayınladınız. Tepkiler nasıl oldu?

Sanırım bir milyona yakın Kürt oy kullanacak. Almanya’daki Kürt toplumunun en örgütlü yapısı KON-MED olarak burada vatandaş olan Kürtler ile çok canlı bir ilişkimiz mevcut. Bu nedenle KON-MED olarak taleplerimizi içeren bir metni siyasi partilere verdik. Taleplerimiz, dileklerimiz, isteklerimizin neler olduğunu yazılı olarak kendileriyle paylaştık. CDU ve Die Linke haricinde diğer partiler bize dönüş yapmadı. Bazı partiler bu taleplere genel olarak direkt cevap vermediklerini bize aktardı.

Hangi parti veya adayları destekleyeceğiniz konusunda bir açıklamanız olacak mı?

Aday profillerine, söylemlerine ve önceki pratiklerine bakıyoruz. Demokrasiden yana olan, Kürt toplumunu ötekileştirmeyen, Kürt dernekleri ile ilişkiler geliştirmekten yana olan, Kürt sorunu ve onunla bağlantılı hukuk dışı, keyfi pratikleri gündemine alan adaylara bakıyoruz. Kürtler katliamlara maruz kalıyor ve bu nedenle en önemli sorunları da Kürtlerin gasp edilen haklarının iadesidir. Bundan kaynaklı sorunların aşılması için mücadele edecek aday profillerine bakıp ilişkileneceğiz. Almanya’nın çoğulcu yapısını kabul eden, farklı kültürleri tehdit olarak değil de zenginlik olarak gören adayları destekleyeceğiz.