Lefkoşa’da Almanya’daki PKK yasağı protesto edildi

Kıbrıs’ta yaşayan Kürtler ve dostları, başkent Lefkoşa’daki Alman konsolosluğu önünde Almanya’daki PKK yasağını protesto etti.

İçişleri Bakanlığı önünde toplanan eylemciler, sloganlarla Almanya temsilciği önüne kadar yürüdü. Eylemcilere Kıbrıs'ta bulunan siyasi parti ve temsilcileri, EDEK temsilcisi Elena Kozakou Lymbouri, Yeşiller Partisi Genel Başkanı George Perdikis, Akel milletvekili Giorgos Koukoumas, aktivist Lambros Kallenos ve gazeteci Giorgos Tattis de destek verdi.

PKK ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterlerinin yer aldığı eylemde eylemciler sık sık, "Bijî PKK", "Bijî Serok APO" , "faşist Türkiye işbirlikçi Almanya", "Bê Serok Jiyan Nane", "PKK halktır halk burada" sloganları ile Almanya'nın Kürt halkı ve siyasetçilerine dönük uygulamış olduğu kriminilazisyon politikalarına tepki gösterdi. 
Eylemciler Alman konsolosluğunun önünde yürüyüşü mitinge dönüştürerek burada açıklama ve konuşmalar yaptı. Gazeteci Giorgos Tattis hazırlanan Yunanca bildiriyi okurken, Kürt siyasetçi Lezgin Serhat açılış konuşması yaptı. Serhat, Almanya'nın PKK şahsında bir halkın özgürlük mücadelesini terörize ederek faşist Türk devletinin Avrupa'da isteklerini yerine getiren ülke konumundadır, diyerek faşist şef Erdoğan'ın Almanya'ya yaptığı ziyareti değerlendirdi. 

ERDOĞAN YARGILANMALI 

Serhat, "Almanya devleti faşist Türk devletinin politikalarını uygular hale geldi. Kürt siyasetçilerini boş sebep ve gerekçelerle yargılamalar yapıp yıllarca ceza vermektedir. En son Kenan Ayaz arkadaşımız hakkında tutuklama talebi çıkarıp Kıbrıs'tan iadesini istedi ve Kıbrıs hükümeti arkadaşımızı Almanya'ya tutuklu olarak yolladı. Şu an Almanya'da arkadaşımızın yargılaması yapılıyor. Ne adına yapılıyor "terör" adına. Ama hiç bir gerekçesi olmadan. Arkadaşımızın yasal, demokratik ve siyasi çalışmaları terörize ederek yargılamayı yapmak istiyor fakat bu dava elinde patlayan bir davadır. Söz konusu Kürt olunca hukuk ve adalet işlemiyor. İki yüzlü ve nankörce bir politika devre koyuyor. Daha geçen gün faşist şef Erdoğan Almanya'ya gitti. Alman yetkilileri ile ortak bir basın toplantısı düzenledi. Ortak basın toplantısında Hamas'ın terör örgütü olmadığını ifade etti. Oysa Hamas Alman yasalarında bir terör örgütü ve Erdoğan'ın bu söylemi de bir suç. Ama Alman yetkililer buna sessiz ve hatta kendi yasalarına da ters düşerek bu suça ortak oluyorlar" şeklinde konuştu.

KENAN AYAZ UNUTULMADI

Kürt siyasetçi Lezgin Serhat'tan sonra Yeşiller partisi genel başkanı George perdikis, Almanya'nın Kürt siyasetçilerine dönük uyguladığı politikaları kınayarak başladığı konuşmasında, "Almanya konsolosluğu binasının önünden Kürt siyasetçi Kenan Ayaz'a sesleniyorum; İyi kal ! Kenan özgür olana kadar bu mücadeleyi bırakmayacağız. Çünkü Kenan'ın mücadelesi haklı bir mücadele ve kendi halkının özgürlük mücadelesidir. Aynı zaman da bugünkü eylemle birlikte PKK'nin yasaklı listeden çıkarılmasını da istiyorum. Bu statüye son verilsin artık. Avrupa Birliği PKK'yi yasaklı listeye alan saçma bir rapor yayınladı. Bir halkın özgürlüğü için mücadele eden bir örgütü kimse terör örgütü olarak göremez. Aynı zamanda Öcalan'ın da artık özgür olma zamanı geldi. Öcalan olmadan Kürt sorununda barışçıl bir çözüm olmayacağını herkes anlamalı. Bu nedenle ben bir kez daha bu vesileyle Öcalan'a özgürlük, Kenan Ayaz'a özgürlük ve Kürdistan için özgürlük" çağrısında bulunarak konuşmasını, "Bijî Apo", "Bijî PKK", "Bijî Kürdistan" sloganları ile bitirdi. 

AYAS GÜÇLÜ VE DİK DURMAYA DEVAM EDİYOR

Ardından Hamburg'da Kürt siyasetçi Kenan Ayaz'ın mahkemesini takip eden Akel milletvekili Giorgos Koukoumas, "Kenan Ayaz'ın Almanya Bölgesel Yüksek Mahkemesi'nde görülen davasına katıldım ve sizi temin ederim ki Kenan Ayaz güçlü ve dik durmaya devam ediyor ve mahkeme salonuna sadece biz izleyicilerin alkışları arasında değil, davası ve Kürt halkının davası için parmaklarıyla zafer işareti yaparak girdi. Tekrar söylüyorum, bu hikaye, Avrupa'nın dört bir yanında Kürtlere yapılan zulüm, Avrupa Birliği'nin, NATO'nun ve Alman hükümeti gibi bazı Avrupa hükümetlerinin Kürt İşçi Partisi'ni terörist bir parti olarak etiketlemesine dayanmaktadır. Kenan Ayas'ın özgürlüğü ve Öcalan'ın özgürlüğü için verilen mücadelenin anlamlı olabilmesi için, PKK'nin Avrupa Birliği ve NATO'nun terörist listelerinden çıkarılması için verilen mücadelenin, ki bu listeler her halükarda keyfi ve kasıtlı olarak oluşturulmaktadır, PKK'nin bir an önce yasaklı listeden çıkarılmasını ve Kürt halkının dayanışmasını ifade ediyoruz, Kıbrıs Devleti'nin Kenan Ayaz'ı iade etme kararının Kıbrıs halkının çoğunluğunu yansıtmadığına ve Kıbrıslıların çoğunluğunun duygularını yansıtmadığına tanıklık ediyoruz. Aksine, bunu Kıbrıs tarihinde bir leke olarak görüyorlar. Bu nedenle, hem Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü, hem Kenan Ayaz'ın özgürlüğü ve adaleti için, hem de Kürt hareketinin tüm Kürtlerin özgürlükleri ve hakları için verdiği mücadeleyle dayanışma içinde olduğumuzu belirterek sözlerime son veriyorum" dedi. 

Konuşmaların ardından sloganlar eşliğinde eylem son buldu.