Eğitim Sen'den Simge Yardım, MİT'in okullarda yarışma düzenlemesinin, kültürleri, dinleri, dilleri, halkları yok sayan bir eğitim sistemine, iktidarın savaş politikalarının yansımasını olduğunu belirtti. 

Türk Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) 23 Nisan'ı gerekçe göstererek çocuklara yönelik mektup ve resim yarışması düzenlemesine tepki gösteren Eğitim Bilim ve Emekçiler Sendikası (Eeğitim Sen) Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, ANF’ye konuştu. Vakıfların ve tarikatların, MİT örneğinde de olduğu gibi çocuklarla etkinlikler, projeler geliştirdiğini uzunca bir süredir ifade ettiklerini belirten Yardım, "Bunların, eğitim politikalarının içerisinde yer almaması gerektiğini; bilimselliğe, pedagojiye aykırı olduğunu, çocuk hakları açısından doğru olmadığını özellikle ifade ediyoruz. Bu işte çete, tarikatlar, vakıflarla mücadele ederken yine işte TÜGVA benzeri kurumların okullarla benzer yarışmaları, etkinlikleri düzenlediğini biliyorken şimdi de MİT'in çocuklara resim, mektup yarışması yaptırdığını öğrenmiş olduk. Aslında bu tam olarak Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) uzunca bir süredir nasıl bir anlayışla yönetildiğinin ve nasıl bir anlayışla eğitim politikalarını oluşturulduğunun da açık göstergesidir” dedi. 

SİSTEME UYGUN TOPLUM İNŞASI

İktidarın, özellikle son dönemlerde kendi siyasal ideolojik hedeflerine uygun toplum inşasını eğitim sistemi aracılığıyla sürdürmeye çalıştığını belirten Yardım, şöyle devam etti: "Müfredatı, buna uygun bir biçimde oluşturuyor. Aslında cinsiyetçi, tekçi, gerici bir müfredat anlayışıyla tam da kendi sistemine uygun bir toplum inşası hedefini sürdürüyor. MİT gibi çeşitli kurumların eğitim sistemi içerisinde yaptığı bu çalışmalar da bu politikadan azade değil. MEB’e herhangi bir karşı tutum olacak mı diye sorduk, herhangi bir açıklama gelmedi. Şunu iyi bilmek gerekiyor; ilkokul çocuklarını düşündüğümüzde somut işlemler döneminde olduğunu, çocukların soyut kavramlara dönük yapılacak olan çalışmalarda zorlanacaklarını, çocukların gelişim özelliklerini olumsuz etkileyeceğini biliyoruz. Yapılan bu yarışmada da gizli ajan, istihbarat gibi kavramların kullanılması, aslında çocukların hangi dönemde olunduğunun bilinmeden de yapılıyor olması da psikolojik açıdan, gelişim özellikleri açısından başka bir sorun.”

SAVAŞ POLİTKALARINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL

MEB’in uzunca bir süredir kültürleri, dinleri, dilleri, halkları yok sayan bir eğitim politikası anlayışı olduğuna dikkat çeken Yardım, iktidarın savaş politikalarının eğitim müfredatına yansıdığını kaydetti. Yardım, şunları söyledi: “Savaş politikaları özendiriliyor. Savaş politikalarına ilişkin söylemlerin, görsellerin kullanıldığını biliyoruz. MİT'in yaptırdığı bu çalışmanın, bu politikalardan bağımsız olmadığını görmek gerekir. Savaş ve güvenlikçi politikaların, eğitim sistemi içerisinde de inşa edildiği bir süreci yaşıyoruz. Militarist bir anlayışın, asimilasyon politikalarının derinleştiği bir eğitim sistemi içerisindeyiz. Bu yarışmayla bu anlayışın çocukluktan itibaren inşa edildiğini görüyoruz. Aslında bir çocukluğun politik inşasından bahsedebiliriz. Bu MİT’in uzunca bir süredir sürdürdüğü istihbarat ve ajan politikalarının, çocuklara kadar indirilmesi anlamına gelen bir uygulama. Bunun ilerleyen süreçlerde çocukların yaşamlarında, dünyalarında ciddi anlamda etkilere sebep olabilecek. Pedagojik yanlarının yanında toplumsal boyutunun çok daha derin olduğu bilinmelidir.”