Marmara'daki cezaevlerinde 1076 hak ihlali
İHD Marmara Bölgesi'ndeki cezaevlerine dair raporunda 3 ayda 1076 hak ihlalinin tespit edildiğini açıkladı, İmralı tecridine dikkat çekti.
İHD Marmara Bölgesi'ndeki cezaevlerine dair raporunda 3 ayda 1076 hak ihlalinin tespit edildiğini açıkladı, İmralı tecridine dikkat çekti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Beyoğlu’nda bulunan dernek binasında Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporunu açıkladı. 2024 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan raporda, derneğe 40’ı Marmara bölgesindeki cezaevleri olmak üzere toplam 69 başvuru yapıldığı, başvurularda 1076 hak ihlali tespit edildiği belirtildi.
İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, raporda yaşanan ihlallerin 4’ünün yaşam hakkına dönük ihlaller olduğu, 169’unun işkence, darp, kötü muamele ve onur kırıcı davranışlar olduğunu paylaştı. 57 sağlık ihlalinin yaşandığını söyleyen Gülseren Yoleri, iletişim hakkına dönük hak ihlalinin 285, 111’inin yeterli sağlıklı beslenme ve temiz suya erişim hakkına dönük engeller ile öz bakım ihtiyaçlarının karşılanamaması olduğunu dile getirdi.
Gülseren Yoleri, adalete erişim konusunda ihlallere dair başvurunun 28, haksız tutukluluk, adil yargılanma talebi ve ceza infazı sürecinde yaşanan ihlallerin 12, açlık grevleri ve bağlı hak ihlallerinin ise 26 olduğunu kaydetti. Gülseren Yoleri, ayrıca basın taraması yolu ile 260 hak ihlali tespit edildiğini söyledi.
322 BİN KİŞİ CEZAEVLERİNDE
Gülseren Yoleri, 1 Nisan 2024 tarihi itibarıyla 403 cezaevinde 322 bin 780 kişinin tutulduğuna işaret ederek, "403 ceza infaz kurumunun kapasitesi 295 bin 702 iken, 322 bin 780 kişinin burada tutulduğu, dolayısıyla 27 bin 78 kişinin kapasite fazlası olarak hapishanede bulunduğu görülüyor. Özellikle aşırı doluluk ya da kalabalık koğuş olarak raporlarımıza yansıyan bu verinin mahpusların sağlık başta olmak üzere tüm haklara erişimini olumsuz etkilediğinin altını özellikle çizme ihtiyacı duyuyoruz” diye konuştu.
Gülseren Yoleri, “İşkence ve kötü muamele, psikolojik baskı, küfür-hakaret, hastaneye götürmeme, ilaçların verilmemesi, doktorların etik olmayan yaklaşımları, hastaneye gidiş gelişte mahpusların çıplak aramaya zorlanması ve bunu kabul etmeyen mahpuslara işkence edilmesi uygulamaları devam etmiştir” diye belirtti.
İMRALI CEZAEVİ
Tecrit uygulamalarının sürdüğüne dikkati çeken Gülseren Yoleri, “Mektup-görüş yasakları, televizyon-radyo yasakları, sohbet-spor hakkının kısıtlanması gibi aslında mahpusun dış dünyayla bağını tamamen ortadan kaldıran bir sistemin çok daha sert bir şekilde uygulandığı görüyoruz. Biz bunu tecrit olarak tanımlıyoruz. İmralı Hapishanesinde uygulanan tecride ilişkin verinin oldukça önem çektiğini ifade etmeliyiz. Ocak-Mart verileri içerisinde 157 ihlalin sadece iletişim meselesinde gerçekleştiğini görüyoruz” dedi.
Raporlarının derneğe yapılan sınırlı sayıda başvuru ve basın taraması yoluyla elde edildiğini ifade eden Gülseren Yoleri, şunları söyledi: "Ancak biz raporumuzda yer alanlardan çok daha fazla ihlal olduğunun farkındayız. Dolayısıyla kamuoyu tarafından da raporumuzun bütün hapishanelerde yaşanılan sorunları anlamak açısında veri olarak kullanılmasını yaralı buluyoruz. Büyük fotoğrafı gösteren küçük bir fotoğraf oluşturuyor raporumuz.”