Marmara'daki cezaevlerinde 3 ayda en az 2 bin 491 hak ihlali

İHD İstanbul Şubesi'nin Marmara Bölgesi Cezaevleri'nin ihlal raporuna göre, 3 ayda en az 2 bin 491 hak ihlal tespit edildi. Raporda İmralı tecridine de dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Marmara Bölgesi'ndeki cezaevleri ve farklı kentlerde bulunan tutsaklardan kendilerine yapılan başvurularda yer alan hak ihlallerine dair rapor hazırladı. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan 3 aylık “Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu” dernek binasında yapılan basın toplantısıyla paylaşıldı. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ile komisyon üyeleri Mehmet Acettin, Ümmühan Kaya ve Meral Nergis Şahin toplantıya katıldı.  

18 cezaevinden İHD'ye başvuru yapıldığı aktarılan raporda, 2023 yılının Temmuz,  Ağustos ve Eylül aylarında toplam 83 başvuru yapıldığı aktarıldı.
Raporda, derneğe Temmuz ayında 85, Ağustos ayında 987, Eylül ayında bin 154 olmak üzere toplamda 2 bin 491 insan hakları ihlali başvurusu yapıldığı belirtildi. Ayrıca basın taraması yoluyla da  265 ihlalin tespit edildiği kaydedildi. Raporda, ihlaller şu şekilde sıralandı: “Yaşam hakkı bağlamında 4, işkence, kötü muamele ve onur kırıcı davranış 803, sağlık hakkına yönelik 295, iletişim hakkı ihlali 467, adalete erişim hakkı ihlali 156, şartlı tahliye ve denetimli serbestlik hakkına dair ceza infazı sürecinde yaşanan ihlal 130, sağlıklı beslenme, temiz suya erişim ve öz bakım ihtiyaçlarının karşılanmamasında 297 ihlal yaşandı.”

İMRALI TECRİDİ

Raporda, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 25 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan ve uzun süredir kendisinden haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ve diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’ın aileleri ve vasileri tarafından savcılığa yapılan 42 başvuruya da cevap verilmediği ifade edildi. 38 talebin ise reddedildiği kaydedildi.

'TUTSAKLARIN YAŞAMI TEHDİT ALTINDA'

Toplantıda konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, hak ihlallerinin tutsakların yaşamını tehdit eder boyuta vardığına dikkat çekti, tüm kamuoyunu duyarlılığa çağırdı.

 Komisyon üyelerinden Avukat Ümmühan Kaya ise şöyle dedi: "İnfaz sistemi kaldırılmalı, ceza infazında mahpuslar arasında eşitsizliğe ve ayrımcılığa yol açan uygulamalara son verilmedir. Giderek yaygınlaşan ve kalıcı hale dönüştürülen tecrit politikasından vazgeçilmeli, işkence, kötü muamele, keyfi yasak ve uygulamalara derhal son verilmelidir. İdare ve Gözlem Kurulu uygulamasına son verilmelidir. Mahpusların iaşe bedelleri artırılmalı, mama, bebek bezi, ped vb. ihtiyaçlar ücretsiz sağlanmalıdır. Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri sadece mahpusların mücadelesi ile değil dışarıdan yürütülecek mücadele ile önlenebilir."