GÖRÜNTÜLÜ

Nöbetteki anneler: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz!

Amed’de Adalet Nöbeti eylemini sürdüren anneler, 1 Şubat’ta iki koldan başlayan Özgürlük Yürüyüşü’nün heyecanını yaşarken, “Biz Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Bu yürüyüş buna vesile olacaktır. Herkes yürüyüşe ses vermelidir” dedi.

Siyasi tutsakların “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesi kapsamında 27 Kasım 2023 tarihinde başlattığı açlık grevi eylemi 71’inci gününde sürerken, tutsak yakınlarının da Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde 4 Aralık 2023’te başlattığı Adalet Nöbeti, Amed’de Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Rezan (Bağlar) İlçe Örgütü’nde 61’inci gününde devam ediyor.
Nöbette olan anneler, tecridin kalkması için kamuoyuna çağrı yaparken Özgürlük Yürüyüşü’nü de selamladı.

ABDULLAH ÖCALAN’DAN HABER ALMAK İSTİYORUZ

DBP Amed İl Yöneticisi olan ve annelerle birlikte Adalet Nöbeti tutan Müşeher Ülker, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan bir haber almak istediklerini, iyi olduğunu öğrenmek istediklerini belirterek, “Bu bizim hakkımızdır” dedi. Ülker “Önderimiz İmralı’da tecrit altındadır ve ben bu yüzden burada nöbetteyim. Onun üzerindeki tecrit aslında hepimizin üzerindedir. Anneler bugün hem tecride karşı hem de çocuklarının sesini duyurmak için nöbet tutuyorlar. İnsanlığı savunan herkesin bu tecride karşı çıkması gerekiyor. Bugün tecrit evimizin içine kadar girmiştir. Bu tecridin sonlanması gerekiyor. Anneler tecridi artık kendi içinde hissediyor. Adalet Bakanı, cumhurbaşkanı artık kimse muhatap, anaların çağrısına kulak versin. Tecrit suçtur, biz Sayın Öcalan’dan haber almak istiyoruz, Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz” diye konuştu.

YÜRÜYÜŞ İNSANLIK VE ADALET YÜRÜYÜŞÜDÜR

1 Şubat’ta başlayan Özgürlük Yürüyüşü’nün önemine de değinen Ülker, “Bugün iki koldan Amed’e yürüyorlar. Bu yürüyüş insanlık yürüyüşüdür, adalet yürüyüşüdür, özgürlük ve barış yürüyüşüdür. Bu yürüyüş annelerin ağlamaması içindir. Bu yürüyüş Önderlikten haber almamız içindir, tecridin sonlanması içindir. İmralı adasında Önderlikle birlikte olan tutsakların da üzerinden tecridin kalkması gerekiyor. Aileleri yıllardır çocuklarını görmüyor, sesini duymuyor. Bu tecrit kabul edilemez. Anneler artık acı çekmesin, yüreği yanmasın. Yürüyüş başarıyla sonuçlanacaktır, buna inanıyoruz. Arkadaşlarımızın yolu açık olsun. Bu yürüyüş önemlidir. Bir an önce İmralı’dan haber almak istiyoruz. Bu yürüyüş buna vesile olacaktır. Tüm Kürt halkı da yürüyüşçüleri büyük bir coşkuyla karşılamalıdır. Bu yürüyüşü herkes sahiplenmelidir” dedi.

TUTSAK ANNELERİNE ÇAĞRI: NÖBETE KATILIN

Tekirdağ Cezaevi’nde tutsak olan Mahsun Saruhan’ın annesi Sulhiye Saruhan da, haftalardır süren Adalet Nöbeti’nin tüm kamuoyu tarafından sahiplenilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Saruhan, tek taleplerinin tecridin sonlanması olduğunu belirterek, “Biz tüm Kürt halkı ve zindanlar üzerinden bu tecridin kalkmasını istiyoruz. İmralı’da Sayın Öcalan şahsında ağırlaşan tecrit, tüm toplum üzerinde ağırlaşmıştır aslında. İmralı’daki tecrit kalkarsa toplum üzerindeki baskı da kalkacaktır. Bugün yaşadığımız her şey tecrittir. Büyük bir baskı var. Tecrit herkese yansıyor. Bu yüzden herkes karşı çıkmalıdır. Biz annelerin tek istediği barıştır, adalettir. Herkes sesimizi duysun istiyoruz, tüm tutsak anneleri bu nöbete gelsin, bizimle beraber çocuklarının sesini duyursun istiyoruz. Bugün tecride ses çıkarmazsak, yarın çocuklarımızın yüzüne bakamayacağız” dedi.

YÜRÜYÜŞÇÜLERİ AMED’DE COŞKUYLA KARŞILAYACAĞIZ

Saruhan, tecride karşı başlatılan eylemlerin önemli olduğunu ve annelerin de sesini duyurduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Onlar da adalet, birlik, beraberlik, barış için yürüyorlar. Kar, kış kıyamette tecrit sonlansın diye yollardalar. 13 Şubat’ta Amed’e varacaklar, biz de burada büyük bir coşkuyla karşılayacağız onları. Bu yürüyüş ses getiriyor, getirecek. Biz burada kapalı bir yerde nöbetteyiz ama onları herkes görüyor, herkes duyuyor. Bizim eylemimizden daha fazla ses getirecektir. Biz havalar güzel olsa sokaklarda olurduk ama hasta olan annelerimiz var, sokakta soğukta duramazlar. Bu yüzden burada kapalı alanda nöbet tutuyoruz. Ama bu yürüyüş hepimizin sesini duyuracaktır. Buradan tecridi bir kez daha kınıyorum. 15 Şubat komplosunu da protesto ediyorum. Komplo tüm Kürt halkına yapılmıştır. Biz bu komployu kınıyoruz, bizim için 15 Şubat kara gündür.”