DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan’ın, 26 yıldır İmralı Ada Hapishanesi’nde ağır işkence koşullarında tutulan ve 44 aydı hiçbir haber alınamayan Önder Apo ile yaptığı görüşmenin yankıları devam ediyor. Kürt sorunu bağlamında tartışmalar sürse de Önder Apo, yeğeni Ömer Öcalan aracılığıyla gönderdiği mesajda İmralı tecridinin sürdüğüne vurgu yaparak, “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuksal ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” ifadelerini kullandı. Bu görüşme ve Önder Apo’nun kamuoyuna gönderdiği mesajın yankıları devam ediyor. Küresel çapta yürütülen “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesinin destekçilerinden Bask Özerk Bölge Parlamentosu Euskal Herria Bildu (EH Bildu) Milletvekili Oihana Etxebarrieta, İmralı tecridini ve son dönemde Kürt sorunu bağlamında yaşanan tartışmaları ANF’ye değerlendirdi.

HER ŞEYE RAĞMEN VAR OLMAYA ÇALIŞAN BİR LİDER

Önder Apo üzerindeki tecrit uygulamalarının, Kürt halkına karşı yürütülen siyasetin ve sergilenen baskının en iyi göstergesi olduğunu söyleyen Etxebarrieta, şunları kaydetti: “Abdullah Öcalan, Türk hükümetinin tüm baskılarına rağmen çalışmaktan, var olmaktan ve sadece Kürt halkının değil Türk halkının da maruz kaldığı durumu dönüştürmeye çalışmaktan asla vazgeçmeyen bir hareketin tartışmasız siyasi ve entelektüel lideridir.

TECRİT GERÇEK BİR İŞKENCEDİR

Bu mutlak tecrit, Abdullah Öcalan'ı ağır baskılara katlanmak zorunda bırakıyor. Bu tecrit normal değildir. Bir insanı 44 ay boyunca her türlü iletişimden, iletişim aracından ve etkileşimden mahrum bırakmak gerçek bir işkencedir. Tecrit, Abdullah Öcalan'ın durumunun ne olduğunu bilmeyen ailesi ve arkadaşları için de bir işkencedir. İmralı tecridi, aynı zamanda bir bütün olarak Kürt Hareketi’ne yönelik baskının bir başka biçimidir.”

GÖRÜŞME, GERÇEK MÜZAKEREYE EVRİLMELİ

Önder Apo ile yapılan son görüşmenin önemli olduğunun altını çizen Parlamenter Oihana Etxebarrieta, bu görüşmenin gerçek bir müzakereye evrilmesi gerektiğini kaydetti. Etxebarrieta, şöyle konuştu: “Bu ziyaret, öncelikle Sayın Öcalan'ın ne durumda olduğunu öğrenmek için merakla beklenen bir durumdu. Pek çok kişi, Sayın Öcalan’ın hayatından endişe ediyordu ve bu anlaşılabilir bir durum. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorduk, bu nedenle durumunun ne olduğunu öğrenmek çok önemli. Umarım bu görüşme yeni bir dönemin başlangıcı olur. Hem kendisine yakın olanlara hem de Hareket’ine kendisini daha net ifade edebilir ve daha kapsamlı bir iletişim kurabilecek bir süreç yaşanır. Ancak bunu zaman gösterecek. Değişimin geleceğini umuyorum, çünkü Abdullah Öcalan hem diyalog yolunu hem de kendi kimliğiyle tanınmaya ve var olmaya ihtiyaç duyan bir halkın sesini temsil ediyor. Abdullah Öcalan, Kürtlerin her aşamada inşa etmeye çalıştığı sürecin bir parçası olması gereken siyasi bir liderdir.”

SİYASİ VE ENTELEKTÜEL KAPASİTESİNİN GÖSTERGESİ

Önder Apo’nun kamuoyuna gönderdiği mesajı da değerlendiren Parlamenter Etxebarrieta, şunları belirtti: “Abdullah Öcalan'ın hücresinden gönderdiği mesaj çok etkileyici. Gerçekten de çok etkileyici. Öcalan’ın içinde bulunduğu koşulların bir işkence olduğunu ve bu işkencenin bir halkın liderine karşı sürekli bir hale dönüştüğünü söyledim. Öcalan’ın mesajı, içinde bulunduğu koşullara rağmen içinde bulunduğumuz anı anlayacak ve halkının ihtiyaçlarını tespit edecek entelektüel ve siyasi kapasiteyi hala muhafaza ettiğinin çok açık bir göstergesi. Rövanşizme teslim olmak yerine, Kürt halkı için bir diyalog yolu, siyasi bir yol açmaya çalışıyor. Bu durum, etkileyici ve bir liderin büyük siyasi ve entelektüel kapasitesini gösteriyor.”

ÇÖZÜMÜN ADRESİ, ÖZGÜR OLMALI

Kürt sorununun çözümünün İmralı’dan geçtiğini işaret eden Parlamenter Etxebarrieta, gerçek bir müzakere için Önder Apo’nun özgür olması gerektiğini savundu. Etxebarrieta, şunları dile getirdi: “Gerçek bir çözüm isteniyorsa Öcalan serbest bırakılmalıdır. Abdullah Öcalan'ın hala cezaevinde olması ya da bu koşullarda tutulması için hiçbir neden yoktur. Her zaman söylediğimiz gibi, bugün de tekrar söylemek istiyorum: Abdullah Öcalan özgür olmalıdır. Bu bizim ilk talebimizdir. Abdullah Öcalan’ın, diyalog kanalları açma, halkın da bir parçası olduğu çözüm süreçlerini başlatma, sadece Kürt halkı için değil, dediğim gibi Türk halkı için de sosyal hakların inşası ve tanınması konusundaki yeteneğini zaten gösterdiğine inanıyorum.

BAŞARACAK OLAN BİR LİDERDİR

Bence Sayın Öcalan, Kürt halkının istediği, Hareket’in kendisinden beklediği her şeyi temsil ediyor. Ancak her şeyden önce devlet tarafından dinlenmeli ve diyalog aşamalarını başlatmak için gerekli araçlara sahip olmalıdır. Özellikle belirtmek istiyorum; bu diyalog aşamalarının gerçekleşebilmesi için Abdullah Öcalan özgür olmalıdır. Serbest kalmalıdır. O, hala söyleyecek ve başaracak çok şeyi olan bir lider.” 

FİKİRLERİ İLHAM VERİYOR

Önder Apo’nun fikirlerinin, özellikle kadın özgürlükçü teorilerinin önemine de işaret eden Parlamenter Etxebarrieta, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan’ın düşünceleri çok önemli. Benim içi Öcalan sadece siyasi ve toplumsal değişimin kadınların özgürleşmesinden geçtiğinin farkında olan biri değil, aynı zamanda bunu pratikte şiddetli bir şekilde savunan birisi. Abdullah Öcalan bu tutumunu, yani kadınların özgürleşme yolunu ve kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunun yolunu Jinolojî ile ortaya koydu ve gösterdi. Bugün kadın haklarının büyük gerilemeler yaşadığı bir bölgede, Kürtlerin bu hakları savundukları sistemine merkezine yerleştirmeye devam ettiğini görmek, bence ilerlemenin en büyük örneklerinden biridir. Öcalan’ın bu yaklaşımının biz de dahil olmak üzere herkes için bir ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum.

JIN JİYAN AZADÎ BİR DEVRİMİN İFADESİ

‘Jin Jiyan Azadî’, bir kelimeden ve slogandan daha fazlasıdır. Bir hissin, duygunun, başka biçimler alabilecek bir devrimin ifadesidir. Elbette feministler ve başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan insanlar olarak bunu düşüncemizin merkezine yerleştirmenin elzem olduğuna inanıyoruz. Öcalan’ın fikirleri, dediğim gibi, bizler için önemli bir ilham kaynağıdır.” 

AB’NİN PKK KARARI, ÇÖZÜMÜN ÖNÜNDE ENGEL

Avrupa Birliği’nin (AB) PKK’ye karşı tutumunun Kürt sorununun çözümünün önünde önemli bir engel teşkil ettiğini, PKK’nin derhal ‘terör listesi’nden çıkarılması gerektiğini vurgulayan Etxebarrieta, “Avrupa'nın PKK ile ilgili kararına karşıyız. Barış sürecinin bir parçası olarak müzakerelerin önü açılacaksa tüm tarafların adil ve dengeli koşullarda sürece katılımını sağlayacak hakkaniyetli koşulların yaratılmasının elzem olduğuna inanıyoruz. Bu açıdan bakıldığında, PKK'nın barış sürecinde yer almak istemesi halinde bunun için gerekli koşullara sahip olması büyük önem taşımaktadır. Avrupa'nın PKK'ya ilişkin kararı elbette Kürt sorununun çözümünün önündeki başlıca engellerden biridir. Bu karara son verilmesinin zorunlu olduğuna inanıyoruz” dedi.

DAYANIŞMA BİZİM İÇİN ELZEM OLMALI

Kürt sorununun çözümü ve Önder Apo’nun özgürlüğü noktasında uluslararası topluma büyük bir sorumluluk düştüğünü kaydeden Parlamenter Etxebarrieta, şunları ifade etti: “Uluslararası alanda bugüne kadar yaptıklarımızı yapmaya devam etmek gerekir. Kürt Hareketi tarafından ortaya konan fikirlerin siyasi ve demokratik niteliğini göstermek ve savunmaya devam etmeliyiz. Aynı zamanda şu anda Kürt halkına, özellikle de Abdullah Öcalan'a ve cezaevinde bulunan pek çok Kürt siyasetçiye karşı uygulanan çok güçlü baskının altını çizmek ve bu durumu kınamak bizim için bir elzem olmalıdır. Her zaman söylediğimiz ve söyleyeceğimiz gibi, Bask ülkesindeki Euskal Herria Bildu (EH Bildu) olarak Kürt Hareketi’ne çok yakınız ve onların yanındayız. Abdullah Öcalan'ın özgür kalmasını talep ediyor ve umuyoruz. Kürt halkının hak ettiği özgürlük sürecinin devam edebilmesi için Sayın Öcalan’ın özgür olması gerekiyor. Biz her zaman Kürt halkının ve Öcalan’ın yanında olacağız. Umuyoruz ki gelecekte de bu yolda özgür Öcalan’la birlikte yürüyeceğiz.”