Pagani: Çözüm siyasi diyalog, muhatap Abdullah Öcalan'dır

Remy Pagani, Kürt halkına karşı yürütülen savaşın Gazze’de yürütülen savaştan farksız olmadığını ifade etti; “Kürt sorununa çözüm siyasi diyalogdan, bu da Öcalan’ın özgürlüğünden geçiyor. Cenevre Kürt sorununun çözümü için bir adres olabilir” dedi.

Türk devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü imha ve inkâr savaşı konsepti dahilinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, İmralı Ada Cezaevinde içinde bulunduğu 25 yıllık tecrit koşulları ağırlaştırılarak devam ettiriliyor. Bu tecride ve savaşa son verilmesi talebiyle 10 Ekim’de dünyanın 74 merkezinde yapılan ortak açıklamayla “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” adı altında küresel bir hamlenin startı verildi. Bu hamleye gün geçtikçe dünyanın farklı merkezlerinden farklı toplumsal örgütler ve şahsiyetler katılarak desteklerini açıklarken, aynı zamanda Türk devletinin Kurdistan’da yürüttüğü savaşa da tepkilerini ortaya koyuyor.

Cenevre önceki dönem Belediye Başkanı ve aktüel olarak Cenevre Kanton Parlamentosu Milletvekilliği görevini yürüten Remy Pagani, Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarını ve Türk devletinin Kurdistan’da yürüttüğü savaşı ANF’ye değerlendirdi.

‘TECRİT BİR İŞKENCEDİR’

 “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesinin önemli olduğunu ve kampanyanın bir destekçisi olduğunu ifade eden Pagani, “Öcalan’ın uzun yıllardan beridir içinde bulunduğu koşullar ve Kürt sorununun çözümündeki rolü dikkate alındığında bu kampanyanın yerinde ve haklı olduğunu düşünüyorum. Kimse bugün Öcalan’ın hangi koşullarda tutulduğunu bilmiyor ve ailesi bile Öcalan’ı göremiyor. Tüm bunlar uluslararası yasalara haykırıdır. Bu tecrit, bir işkencedir. Konuya dönük, Türkiye’nin uymakla yükümlü olduğu ve altında imzası olduğu uluslararası antlaşmalar var. Bu sözleşmeler, tutsakların başta avukatları ve ailesi olmak üzere yakınları ile görüşmesi ve dış dünyayla bağının korunması gerekliliğini zorunlu kılar. Öcalan’ın bu haklarının elinden alınması kabul edilemez” diye kaydetti.

‘ÇÖZÜM SİYASİ DİYALOG, MUHATAP ABDULLAH ÖCALAN’DIR’

Kürt sorununun savaş ve tecritle çözülmeyeceğinin altını çizen İsviçreli siyasetçi Remy Pagani, “Temelde Kürt sorununun diplomatik ve siyasi yollarla çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Erdoğan, bir süreliğine bunu denedi. Ama ne yazık ki devam ettirmedi.

Her halükârda tüm ulusal ve uluslararası çatışmalar, müzakere ve antlaşmalar sonucunda son bulur. Kürt sorunu da bu şekilde çözülmeli ve Sayın Öcalan bu tür bir müzakere ve antlaşmaların bir parçası olmalıdır. Öcalan’ın sorunun çözümündeki rolü kaçınılmazdır. Böyle bir müzakere için Erdoğan’ın; Öcalan’ı dikkate alması, Öcalan’ın hapishane koşullarının iyileştirilmesi ve özgür kalması gerektiğini düşünüyorum. Bir siyasi tutsağı özgürlüğe götüren en temel unsur onun için ortaya konan seferberlik halidir. Ben de Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için seferberlik çağrısı yapıyorum” dedi.

‘CENEVRE ÇÖZÜMÜN ADRESİ OLABİLİR’

Bir dönem belediye başkanlığını yaptığı Cenevre’nin barış ve müzakere süreçlerinde oynadığı rolü hatırlatan Pagani, “Kürt sorununa belki Cenevre’de bir çözüm bulunabilir. Kentin eski belediye başkanı olarak, başta Bask ve Katalan olmak üzere birçok sorunu çözmek için bu kentte düzenlenen resmi veya yarı resmi müzakerelerde yer aldım. Erdoğan, Cenevre platformunu Kürt sorununa siyasi bir çözüm bulmak için kullanabilir” dedi.

‘BARIŞ İÇİN ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI’

“Mandela ve Güney Afrika örneği ve süreci, Kürt sorununa çözüm için kullanılabilecek bariz bir örnektir” diyen Pagani devamla şunları ekledi: “Mandela da bugün Sayın Öcalan’ın yaşadığı koşullar kadar skandal koşullarda cezaevinde kaldı. Mandela, Güney Afrika’daki barış sürecinin temel taşı ve garantörü oldu. Dolayısıyla, Sayın Öcalan’ın da benzer bir rol oynayabileceğini düşünüyorum. Ancak bunun hayata geçirilmesi için yapılması gereken ilk şey, Öcalan’ın özgür bırakılarak bir barış sürecine dahil edilmesi ve bu süreci barışa götürecek koşulların oluşturulmasıdır. Barışa ve uzlaşmaya giden yolda saygı gösterilmesi gereken birçok koşul var. Çünkü barış bir süreçtir önce muhalifler serbest bırakılır, antlaşmalar imzalanır. Ama uzlaşma başka bir süreçtir, farklı şeylerin yapılması gereken başka bir yoldur.”

‘KÜRT HALKINA KARŞI SAVAŞ GAZZE’DEKİ SAVAŞTAN FARKSIZ DEĞİL’

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa dönük sözlerini hatırlatan Pagani, “Erdoğan’ın, Filistin halkının mücadelesini savunması tamamen haklı ve anlaşılır. Erdoğan, İsrail’i uluslararası sözleşmelere saygı göstermemesinden dolayı eleştiriyor. Peki aynı Erdoğan, bu uluslararası antlaşmaları neden Sayın Öcalan ve Kürt halkı için uygulamıyor” diye sordu.

Türkiye’nin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşın, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaştan hiçbir farkının olmadığının altını çizen Pagani, “Erdoğan, Netanyahu ve İsrail’i eleştirdiği pratiklerinin aynısını Kürt halkına karşı gerçekleştiriyor. Daha önce çok defa Türkiye’de ve Irak Kurdistanı’nda bulundum. Orada Türk devletinin savaşına maruz kalan insanlarla konuştum ve görüştüm. Türkiye’nin bombalanması sonucunda köylerin yerle bir edildiğini, insanların kendi topraklarından sürüldüğünü ve katledildiğini gözlemledim ve tanıklarından dinledim. Kürt halkının bölgede maruz kaldığı bu ağır saldırılar, savaş suçu değilse nedir?” diye ekledi.

‘ERDOĞAN’IN FİLİSTİN POLİTİKASI İKİYÜZLÜLÜKTEN İBARET’

Erdoğan’ın Filistin politikasının birçok konuda olduğu gibi ikiyüzlü bir politika olduğuna da vurgu yapan Pagani, “Erdoğan, Filistin halkının mücadelesinin yanında olduğunu göstermek için kameralar önünde İsrail’i eleştiriyor. İsrail’e karşı yaptırım çağrısında bulunuyor. Ve aynı Erdoğan, İsrail ile ticari ilişkilerine hız kesmeden devam ediyor. İsrail’e milyonlarca dolar değerinde petrol satışına devam ediyor. Erdoğan, bu politikasıyla İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın devam etmesini sağlıyor. Bu korkunç bir durum. Eğer Erdoğan ve ABD İsrail’e petrol ve silah tedarikini durdurursa, İsrail bu savaşı çok fazla devam ettiremez. Tüm uzmanlar bunu söylüyor. Savaş devam ediyor ama Erdoğan, İsrail karşıtı olmakla övünüyor. Bunların hepsi göstermelik. Çünkü gerçekte durum çok farklı” dedi.