Parlak: Kayyum düzenini bitireceğiz
Tüm adayları halkın eğilimleri doğrultusunda belirleyeceklerini; halkı doğrudan seçim sürecinin içinde yer alacağını belirten HEDEP Eşbaşkan Yardımcısı Parlak, “Kayyum düzenini sona erdireceğiz” dedi.
Tüm adayları halkın eğilimleri doğrultusunda belirleyeceklerini; halkı doğrudan seçim sürecinin içinde yer alacağını belirten HEDEP Eşbaşkan Yardımcısı Parlak, “Kayyum düzenini sona erdireceğiz” dedi.
HEDEP Merkezi Örgütlenme Komisyonu’ndan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Vezir Coşkun Parlak, tecrit meselesinin partileri için hayati önem taşıdığını belirterek, şunların altını çizdi: “Kürt halkı, Sayın Abdullah Öcalan’ı iradesi olarak görmekte ve özgürleşmesini en önemli gündemlerden biri olarak önümüze koymaktadır. Dolayısıyla Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, önümüzdeki dönemde en temel gündemlerimizden biri olacak” dedi.
ANF’ye konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eşbaşkan Yardımcısı Vezir Coşkun Parlak, HEDEP’in de temsilcisi olduğu geleneğin çizgisi gereği muhalefet dinamiklerini halkla beraber üreten, halkın sesini siyasal arenaya taşıyan bir parti olacağını vurguladı. HDP’ye açılmış ve uzun zamandır devam eden bir kapatma davası olduğunu hatırlatan Parlak, siyasi iktidarın kendilerini siyaseten hareketsiz hale getirmek için bu davayı sürüncemede bıraktığını söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin seçimden önce olumlu ya da olumsuz bir karar vermediğine dikkat çeken Parlak, “Büyük ihtimalle HDP’nin seçime girme kararı vermesini beklediler. Öyle olsaydı aday listeleri verildikten sonra HDP’yi kapatacaklar ve bizi seçim sürecinde paralize etmiş olacaklardı. Biz de bunun önüne geçebilmek adına, HDP’nin bileşenlerinden biri olan Yeşil Sol Parti ismi altında seçime girmeye karar verdik. Yeşil Sol Parti, her ne kadar HDP bileşeni olsa da ayrı programı ve siyasi öncelikleri olan bir parti. HDP’ye yönelik hukuki belirsizlik devam ettiği için Yeşil Sol Parti’nin adını ve tüzüğünü değiştirip HEDEP’i kurduk” dedi.
TECRİT MESELESİ HAYATİ ÖNEMDEDİR
HEDEP olarak başta HADEP olmak üzere tüm siyasi partilerinin mücadele mirası ile HDP’nin paradigmasını bir araya getirecek bir siyasi çizgi takip ettiklerini dile getiren Parlak, şöyle konuştu: “Kürtlerin eşit yurttaşlık temelinde bir statü elde etmesi en temel önceliğimiz olmaya devam edecektir. Yeni anayasa tartışmaları başladı, yakında daha da artacak. Biz parti olarak eşitlikçi ve demokratik bir anayasa yapılması mücadele etmeye ve destek vermeye hazırız. Ayrıca Türkiye’deki diğer kimlik gruplarının sorunları, emekçilerin durumu ve talepleri, ekonomik kriz gibi konular da partimizin mücadele alanlarından bazıları olacaktır. Tecrit meselesi bizim için hayati önemde. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit devam ettikçe hem Kürt sorununun çözümü hem de bölgesel barışın inşası neredeyse imkansızdır. Kürt halkı Sayın Abdullah Öcalan’ı iradesi olarak görmekte ve özgürleşmesini en önemli gündemlerden biri olarak önümüze koymaktadır. Bizim parti olarak en önemli görevimiz, halkımızın önceliklerini Meclis’e ve diğer siyasi alanlara taşımaktır. Dolayısıyla Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, önümüzdeki dönemde en temel gündemlerimizden biri olacak. Tecrit sona erip Abdullah Öcalan özgürlüğüne kavuşuncaya kadar da mücadeleye devam edeceğiz.”
ADİL VE GERÇEKÇİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında Kürt meselesi ve ekonomik kriz geldiğini ifade eden Parlak, şunları söyledi: “İktidar, bu iki konuda da dişe dokunur hiçbir şey yapmıyor. İktidar bu sorunları çözemiyor, çünkü çözebilecek irade ve kapasiteden yoksun. Sorunları çözemedikçe baskı ve şiddet yöntemleriyle iki meselenin de gündeme gelmesini, görünür olmasını engellemeye çalışıyor. İktidar açısından manzara buyken, HEDEP ile Emek ve Özgürlük İttifakı dışındaki muhalefette de durum çok farklı değil. Örneğin İYİ Parti iktidara karşı mücadele etmesi gerekirken Meclis’te ve dışarıda milliyetçiliği yükseltiyor, Kürt meselesinde güvenlikçi çizgiyi güçlendiriyor. Biz hem Kürt meselesinde, hem ekonomik krizde, hem emek meselesinde etkili bir muhalefet yürütüyoruz, adil ve gerçekçi çözüm önerileri üretiyoruz. Biraz da bu yüzden iktidar bizim muhalefetimizi engellemeye, engelleyemediği noktada ise kriminalize etmeye, bizi şiddetle ilintili gibi göstermeye çalışıyor. HEDEP, temsilcisi olduğu geleneğin çizgisi gereği muhalefet dinamiklerini halkla beraber üreten, halkın sesini siyasal arenaya taşıyan bir parti olacak. Bu yeni ve zorlu dönemde de halkla beraber muhalefet üretmeye; Meclis’te ve Meclis dışında demokratik mücadele vermeye devam edeceğiz.”
HALKIMIZ DOĞRUDAN SÜRECİN İÇİNDE
HEP’in kurulduğu günden HEDEP’e kadar siyasi çizginin halk tarafından belirlendiğini, kararların halk tarafından verildiğini savunan parlak, şunları dile getirdi: “Bu konuda zaman zaman bazı aksaklıklar ortaya çıkabiliyor, ancak partimizin siyasi ve örgütsel kapasitesi bunu aşabilecek düzeydedir. HEDEP resmi olarak yeni kurulmuş bir parti ama büyük bir mücadele geleneğinin ve siyasi tecrübenin üzerine inşa edildi. Dolayısıyla yerel seçim çalışmalarına da hızlıca başlayacağız. Belediye eşbaşkanlarından belediye meclis üyelerine kadar tüm adayları halkımızın eğilimleri doğrultusunda belirleyeceğiz. Sadece aday belirleme değil, seçim kampanyasının örgütlenme ve yürütülme aşamalarında da halkımız doğrudan sürecin içinde yer alacak. Bizim geleneğimiz başka partilere benzemez, biz hiçbir zaman Meclis kulislerine, genel merkez koridorlarına hapsolmuş bir hareket olmadık ve olmayacağız. Yerel seçimlerde de halkımızla birlikte siyasi iktidarın baskı politikalarına, irade gasplarına büyük bir zaferle cevap verecek ve kayyum düzenini sona erdireceğiz.”