Amed ve Mêrdîn sınırında meydana gelen yangını “felaket” olarak nitelendiren DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, “Yangının tek sorumlusu DEDAŞ'ın kendisidir" dedi.

Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ve Amed’in Çinar ilçelerinde 20 Haziran gecesi meydana gelen yangın Kelekê, Dirînê, Tobînî ve Herberê köy sınırlarını kapsayan 66 kilometrelik alanda etkili oldu. Yangında 15 kişi yaşamını yitirdi, 78 kişi ise yaralandı. Tanıklar, yangının Çinar ilçesine bağlı Tobînî köyündeki bakım-onarımı yapılmayan iletim hatlarından birinde tellerdeki sürtünmenin yaydığı kıvılcımlarla başladığını söyledi. Kurumların raporları ve savcılığın ön incelemesi de bunu teyit ediyor. Diyarbakır Valiliğinin DEDAŞ koruyan ve ‘anız yakılmasından kaynaklandığı’ iddiası ise İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu tarafından doğrulanmadı.

Yaşanan ihmallere ilişkin ANF’ye konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, “İhmalkârlık ve tedbirsizlikten kaynaklı bu felaket meydana geldi. Bütün yapılarımızla halkımızın yardımına koştuk, yanında durduk, acılarını paylaştık. Halkımızın acısı, bizim acımızdır" dedi.

DEDAŞ UYARI VE ŞİKAYETLERİ DİKKATE ALMADI

DEDAŞ’ın Kurdistan halkının başına bela olduğunu söyleyen Pınar Sakık Tekin, "Bizler bu olaylara kader diyemeyiz. Halkı suçlayarak olayın içinden çıkamazlar. Maalesef ki Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş'nın (DEDAŞ) tedbirsizlik ve ihmallerden kaynaklı bu felaketi yaşadık. Halkımızın şikâyetlerini gözardı etmeleri bu felaketlerin yaşanmasına neden oldu. Bütün uyarılara rağmen halkın talep ve şikâyetlerini dikkate almamaları kabul edilemez” diye konuştu. 

DEVLET FELAKETE CEVAP OLMADI

Halkının bütün ısrarlarına rağmen devlet tarafından yangın alanına 12 saat sonra yardım ulaştırılabildiğini ifade eden Pınar Sakık Tekin, şunları söyledi: “Depremde de gördük devlet, 36 saat sonra cevap olabilmişti. Bu yangın felaketinde de 12 saat sonra bir cevap olmaya çalıştı ama yeterli bir cevap değildi. Özelikle Kurdistan coğrafyasında yaşanan bu olaylara devletin bu kadar duyarsız bir yaklaşımı, elbette ki bizi düşündürüyor. Felaketlerde bile ayrım söz konusu. Söz konusu Kürt ve Kurdistan’a zarar olunca devletin bir sahiplenmesini göremiyoruz.”