Özgürlük Yürüyüşçüleri Qers'ten yola çıktı

Qers'te 'Büyük Özgürlük Yürüyüşü' başladı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, iktidarın savaş politikalarına tepki gösterdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için bugün Wan ve Qers'te 'Büyük Özgürlük Yürüyüşü' başlatıldı. Wan’daki açıklamanın ardından Qers’te de yürüyüşün startı verildi. 15 Şubat'a kadar devam edecek yürüyüş için kentte bulunan bir otelde açıklama yapıldı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat’ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. Qers kolunda yer alan yürüyüşçüler de “Meşa Azadiyê” yazılı önlükler giydi.

'ABDULLAH ÖCALAN'IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI'

MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat, "Uzun bir süredir İmralı’dan haber alamıyoruz. Sayın Öcalan’ın ailesi, avukatı ve toplumla buluşması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın ‘Bir haftada savaşı bitiririm’ sözleri ortadadır. Bunun için Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Yine cezaevlerinde açlık grevi devam ediyor ve anneler de nöbettte. Ülkede büyük bir tıkanıklık var ve bunun nedeni Kürt sorunudur. Kürt sorununun çözümünün yolu tecridin kaldırılmasıdır. 15 gün boyunca tecridin ne olduğunu anlatacağız. Barış herkes için lazım. Bunun için hepimiz el ele vermeliyiz. 'Artık yeter’ diyerek bu tecridi kıralım. Bizim barıştan başka çaremiz yok ve barış tecridin kaldırılması ile gelir” diye konuştu.

DAD Genel Merkez Örgütleme Sekreteri Şükriye Ercan, "Özgürlük Yürüyüşü'nün Kars’tan başlatılması anlamlıdır. Kars, binlerce yıldır halkların bir arada yaşadığı, herkesin kendi kimliği, dili ve siyasetiyle bir arada yaşamın merkezidir. Kars önemli bir şehirdir. Kars bir rıza şehridir. Bugün çırağlarımızı, dualarımızı ve lokmalarımızı, barışın ve kardeşliğin hayat bulması için yapacağız. Bugün dualarımızı, barış için tecride karşı yapacağız. Bu yürüyüşü sahiplenmeye çağırıyorum. Bu ülkede barış süreci başladığı zaman bahar başlamıştı. Bütün ülkede halklar birbiriyle hemhal olmuştu. Bu barış süreci ve bu yürüyüş biz Aleviler için çok önemlidir" diye konuştu.

'TÜM SORUNLARIN KAYNAĞINDA TECRİT VAR'

Mêrdîn MEBYA-DER Eşbaşkanı Salih Kuday, "25 yıldır Sayın Öcalan üzerinde bir tecrit söz konusudur. Hem inanç hem halklar açısından bu tecridi kabul etmiyoruz. Tecrit, katliam, ölüm ve yakılan ormanlardır. Tüm bunlar tecritle bağlantılıdır. Biz en asker ne gerillanın hayatını kaybetmesini istemiyoruz. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz. Tecrit, sadece Kürtlere değil, ülkedeki herkese uygulanıyor. Tecrit ağırlaştığından beri faşizm ve tekçilik bu ülkede baş gösteriyor. Bunun durması için ve insanların ölmemesi için tecridin kaldırılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Demokratik İslam Kongresi'nden (DİK) Mahmut Tanış, "İslam, Kuran’ı uygulamaktır. İslam, Kuran’ı Siirt meydanında siyaset malzemesi yapmak değildir. Bu İslam dışı bir uygulamadır. Bu insanları kandırma, aldatma ve birbirine düşürmektir. İslam mezhepçilik yapmayan, bölücülük yapmayan bir dindir. Hesabınıza gelince Nas deyip hesabınıza gelmediği zaman Nas’ı kenara atmak İslam’ı ret etmektir. Bir kez daha cezaevlerinden cenazeler çıkmasın, insanlar dilinden dininden ötürü baskı görmesin diyoruz" diye konuştu.

'SAVAŞ İSTEMEYEN HERKES DESTEK OLMALI'

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bu yürüyüşün en temel amacı Sayın Öcalan üzerinde İmralı’da devam eden tecridin kaldırılması, Sayın Öcalan için özgürlüğün olanaklarının açılması, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yönetimlerle çözümünü kapısının açılmasıdır" dedi. Tülay Hatimoğulları, "Kürt halkı her fırsatta barış elini uzattı. Kürt halkı, ödenen bütün ağır bedellere ve kayıplara rağmen her seferinde barış elini uzattı. Ama bu barış eline de her seferinde mevcut olan iktidarlar tankla, topla, SİHA, İHA’larla yanıt verdiler. Bugün burada Kars’tan bu yürüyüşü başlatmanın çok önemli bir anlamı var. Kars, farklı halkların ve inançların yaşamlarına beşiklik etmiş kadim bir kentimizdir. Burada Azeriler, Terekemeler, Caferiler, Kürtler, Türkler, Aleviler her halk ve inançtan insanın barış ve huzur içerisinde yaşıyor" diye kaydetti.

Kürt sorununun bir statü sorunu olduğunu ifade eden Tülay Hatimoğulları, "İktidarlar, kendi iktidarlarındaki koltuklarını sağlamlaştırmak için Kürt sorununu devam etmesini, çatışmaların devam etmesini istiyor. Asker cenazelerinin, Kürt gençlerinin cenazelerinin bu ülkeye gelmesini istiyor. Oysa Türk anası da Kürt anası da bu saldırıların, çatışmaların ve savaş atmosferinin bir an önce bitmesini canıgönülden istiyor. Ama anaların sesini duyan yok. Halkın sesini duyan yok. Bu yürüyüşün bir amacı da toplumda bu kanayan yaranın radikal çözümünü sağlanabilmesinin önünü açmaktır. Bizler DEM Parti olarak bu yürüyüşe desteğimizi sunuyoruz” dedi.

Tülay Hatimoğulları, şöyle devam etti:

"Buradan çağrımızı Türkiye’deki yüreği barıştan, adaletten, eşitlikten yana olan bütün insanlara. Aydınlar, yazarlar, sanatçıları, demokratik kitle örgütlerini, emek-meslek örgütlerini, bu sorunun çözümü için bu çorbada kendilerinin de bir tuzu olması için davet ediyoruz. Kürt sorununu çözen bir Türkiye'nin Ortadoğu’da neden savaşların çözümüne de katkı sağlayacağına inanıyoruz. Kürt sorununu çözmüş bir Türkiye, toplum olarak kendi toplumsal bütünlüğünü daha güçlü bir şekilde sağlar. Bugün Ortadoğu’nun dört bir yanında yükselen savaş seslerine toplumsal anlamda güçlü birliktelikle hep birlikte bizler bir karşılık verebiliriz. Barışla karşılık verebiliriz. Bunun için de aynı zamanda Ortadoğu’da artan bu savaş ve çatışmaların Kızıldeniz’de savaş gemilerinin, namlularının halka döndüğü bir atmosferde toplumsal bütünlüğümüzü sağlamak, kendi iç sorunlarımızı çözmek, Kürt sorununu çözmek, bizleri toplumsal olarak bu küresel saldırılara karşı da çok daha güçlü kılacaktır.

Gelin, müzakere kapılarını açalım. Gelin, barışın ve diyalog kapılarını açalım. Aynı sorumluluklar uluslararası insan hakları kuruluşlarına, CPT’ye buradan sesleniyoruz; İmralı tecridi için daha çok adım atılmalı. Kürt sorununun çözülmesi için daha çok rol ve misyon üstlenilmelidir. Burada hepimize büyük görevler düşüyor. Bu coğrafya kan, gözyaşına ve acıya fazlasıyla doydu. Artık bizler hep birlikte barış istiyoruz. Bu büyük yürüyüşün de barışın kapısını aralayacağına olan inancımla hepinizi selamlıyorum. Yolumuz açık olsun."

Açıklamanın ardından yürüyüş başladı.