Sebahat Tuncel: Kürt sorunu Abdullah Öcalan ile çözülür

Kobanê Davası'nın duruşmasında konuşan tutsak Siyasetçi Sebahat Tuncel, "Kürt sorunu çözülecekse Sayın Öcalan ile çözülecektir" diyerek, Abdullah Öcalan'ın özgür olması gerektiğini söyledi.

Kobanê Davası, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan duruşma salonunda Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in esasa dair savunmasıyla devam etti.

Duruşmayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Cahit Kırkazak ve Sultan Özcan, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve kentte bulunan kurum temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş izledi. Duruşma salonunda, tutsak siyasetçilerin gelmesiyle “Jin, jiyan, azadî” sloganı yükseldi.

Duruşmayı izleyen kadınları selamlayarak savunmasına başlayan Sebahat Tuncel, "Türkiye halkları için eşit bir Cumhuriyet kurulacağına inatla inanıyoruz. Bu yüzden de burada yargılanıyoruz" dedi.

Sebahat Tuncel’in konuşmasının satır başları şöyle:

"Kürtler öldürülebilir, çocukları öldürülebilir. Tahir Elçi cinayeti açığa çıkarılmıyor, Deniz Poyraz cinayeti aydınlatılmıyor. Bütün davalar artık zamanaşımına uğruyor. Roboskî hala adalet arıyor. Kürtlerin cenazeleri bir kutuda gönderiliyor. Maraş Katliamı, 12 Eylül Darbesi’nin zeminini hazırlayan bir katliam ama devlet müdahale etmiyor. 78 ise Alevilere dönük kitlesel bir soykırımdır. Ama hala sorgulanıp yüzleşilmedi. Maraş’takilerin çoğu şu an yurtdışında ve hala acılarını yaşıyorlar. Bunlarla yüzleşilmeden yeni bir başlangıç yapamayız. Çünkü bu katliamların hepsinin arkasında devlet var.

Bu mahkeme bize köleliği dayatıyor. Duruşma periyodları insanlık dışı. 

Mevcut iktidar İsrail’in saldırılarına karşı Filistin halkının yanındaymış gibi davranıyor. Sen önce kendi evine bakacaksın. Senin Efrîn’de ne işin var? 

Asimilasyon insanlık suçudur. Kürtler vardır, Kürt halkı vardır o yüzden de hakları vardır. Bu devlet bizi yok sayıyor. Bu davanın bir ‘kumpas davası’ olduğunu bütün arkadaşlarımız anlattı.

(...)

Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesini gömdürmediniz. Toprağın altından çıkarıp Dersim’e gönderdiniz. Taybet Ana’yı sokak ortasında bıraktınız. Bu halkın çocuklarını kurda kuşa yem ettiniz. Kürt halkının çocuklarının cenazeleri kutularda ailelerine veriliyor. Kimin yası tutulabilir, kimin tutulamaz?

Türkiye’de Kürt sorunu çözülecekse bu Sayın Öcalan ile çözülecektir.  Öcalan’ın, demokratik çözüm çabaları bütün Türkiye açısından çok kıymetli. Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması, Türkiye’deki toplumsal barış için çok önemli. Bir arada yaşamanın en iyi yolu Öcalan ile müzakerelerin yeniden başlatılmasıdır. Sayın Öcalan’ı ağır tecrit ve izolasyon altında tutuyorsunuz. 5275 sayılı kanundan kaynaklı hiçbir hakkını kullanamıyor. 2009 yılında açlık grevlerinde 6 insan yaşamını yitirdi. Şu anda cezaevindeki insanlar açlık grevinde. Artık ölümlere dur demek gerekiyor.

İyi ki de HDP’yi kurmuşuz, iyi ki bu yola girmişiz. Bunun için bizi cezalandırmaya çalışıyorsanız o sizin sorununuz. Bu tehditler bizi mücadeleden vazgeçirmez. Demokrasi mücadelesini devam ettirebilmek için onlarca Kürt siyasetçi katledildi. Biz bu süreçlere kolay gelmedik. Devletin Kürde kini bitmiyor. Bu yargılamadaki mesele de bu.

Kürt kadın hareketinin yargılanmasındaki esas amaç değişim umudunu taşımasıdır. Kadın siyasetçilere ve aktivistlere dönük baskı politikaları yeni değil ama kız kardeşlerimiz gibi zulme karşı direnmek bize mirastır.

Jineoloji bir hakikatin peşine düşmüştür. Ortaya çıkardığı olgularla bilim alanlarında kadınların gizlenen tüm gerçekliklerini açığa çıkaracağını düşünüyoruz. Jineoloji, kadın bilimi tartışmaları bugün dünya kadın hareketleri tarafından da tartışılıyor. Kadının doğasının karanlıkta bırakılması tüm doğanın da karanlıkta kalmasıdır. Kadının sömürgeleştirmesi tarihin diğer tüm konularının açığa kavuşturulmasında önemli bir rol oynayacağı kesindir. Kadın statüsünün açığa çıkarılması sorunun bir yönünü ifade eder. Kadın özgürlük mücadelesi yürütenler, toplumun genel özgürlük düzeyiyle kadının özgürlük düzeyinin dengesine dikkat çeker. Kadınlık biyolojik değil sosyolojik bir olgu olarak görülmezse bu sorun çözülemez. Kadının erkek tarafından tanımlanmaktan kurtulması kadınların kurtuluşu için zorunludur."

Duruşma yarın saat 10.00’da Sebahat Tuncel’in savunmasıyla devam edecek.