HEDEP Mersin Milletvekili Perihan Koca, Tarsus Cezaevi’nde ağır hak ihlallerinin yaşandığını bildirdi. 

Tutsakları ziyaret eden Koca, ANF’ye konuştu. Cezaevlerinde her geçen gün koşulların ağırlaştığını, utsak yakınlarının  başvurularının ise görmezden gelindiğini belirten Koca, “Tarsus Cezaevi Kampüsü’nde kalmakta olan mahpuslar ağır hak ihlalleri yaşıyor. Anayasanın askıya alındığı, en temel insan haklarının yok sayıldığı günümüzde, cezaevlerindeki sorunlar katlanarak artıyor. Cezaevlerinde işkence ve kötü muamele sistematik bir biçimde sürdürülürken, söz konusu şiddet normalleştiriliyor” dedi. 

HAKARET, ŞİDDET VE CEZALANDIRMA

Tarsus Cezaevin’de hijyen, sağlık, yemek ve sıcak su sorununa da işaret eden Koca, tutsak ve yakınlarının uyarı ve başvurularının görmezden gelindiğini belirtti. Koca, şöyle devam etti: “Mahpuslar, özellikle siyasiler uygulamaya itiraz ettiklerinde cezaevi personellerinin hakaret ve fiziki şiddetine, cezaevi idaresinin ise keyfi disiplin cezalarına maruz kalıyor. Bu tutumlara dair müdür görüşmesi yapmak istediklerini, ancak tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını aktardılar. Telefon görüşü, açık-kapalı görüş yasakları, disiplin cezaları olarak her itirazlarında önlerine konuluyor.”

KÜRTÇE KONUŞMAK YASAK

HEDEP Mersin Milletvekili Perihan Koca, özellikle Tarsus Kapalı 2 Nolu Cezaevi’nde Kürt tutsaklara dilinden kimliğinden dolayı yaptırımlar uygulandığının altını çizerek, şunları söyledi: “Son haftalarda, Eren adlı bir gardiyanın özellikle koğuş aramalarına gelerek sayımlarda, aramalarda mahpuslara tek sıra halinde dizilme, ayakta sayım alma, askeri künye okur gibi kendilerini tanıtma ve en son ayakkabılarını ellerine alarak sayım yaptırmaya zorlama gibi uygulamaları dayattığını ifade ettiler. Karşı çıktıklarında, yatakların örtülerini kesme, koğuşu dağıtma ve kötü muameleyle karşı karşıya kaldıklarını bildirdiler. Son haftalardaki sayım ve aramalarda, aynı gardiyan tarafından tutsaklara Kürtçe yasağı getirilmiş! Siyasi tutsaklar kendi aralarında Kürtçe konuşurken, ‘bu cezaevinde Kürtçe konuşmak yasak’ diyerek koğuştakilere disiplin cezası, ana dilinde konuştuğu için bir siyasi tutsağa bir gün hücre cezası verildiğini aktardılar.”