‘Tazminat komisyonları da KHK komisyonlarına döner’

MLSA Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, AYM’ye bireysel başvurudan önce Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulacak tazminat komisyonlarının, KHK komisyonlarından farklı olmayacağını söyledi.

MLSA Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) sadece tazminat veren bir mahkemeye çevirmeye çalıştığını belirtti.

Türk Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 8. yargı paketi çalışmasına dair yaptığı açıklamalarla yargıda yaşanan krize ilişkin AKP-MHP iktidarının birtakım hesapları olduğunu itiraf etti. Tunç, Adalet Bakanlığında tazminat komisyonu oluşturulduğunu söyleyerek “Vatandaş AYM’ye gitmeden önce bu komisyona başvuracak. Hukuka güven zedelenmemeli” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili ANF’ye konuşan Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Veysel Ok, “Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru aslında 2010’daki referandumda AKP’nin hazırladığı taslakla bizim gündemimize girdi.Şimdiki Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğu da zaten doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçtiği kişiler. 2016’daki darbe girişiminden sonraki süreçte Türkiye’de rejim değişti. Başkanlık sistemi diye bir sistem geldi ve bu sistemin yargı, yürütme ve yasamada hegemonik bir konumu var. Anayasa Mahkemesi ise bu hegemonik konumda bir bariyer olarak duruyor. Bu yüzden şu anda kendi getirmiş oldukları bireysel başvuru hakkından mutlu değiller” dedi.

REJİME UYGUN BİR MAHKEME DEĞİL

Anayasa Mahkemesi’ni birçok alanda özellikle Kürt meselesiyle ilgili başvurulardaki tavrı sebebiyle eleştirdiklerini belirten avukat Veysel Ok, verdiği birçok kararda aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ve anayasadaki ilkeleri koruyan bir refleks de gösterdiğini söyledi. Bu yüzden şu an inşa edilen rejime uygun bir mahkeme olmadığını vurgulayan Av. Ok, Can Atalay meselesi üzerinden hala devam eden devlet krizine de işaret ederek, şunları dile getirdi: “Bu durumda AYM’yi ancak yasal yöntemlerle veya anayasal değişiklikle değiştirebilirler. Anayasa değişikliği için nitelikli bir çoğunluk gerekiyor. Bu da biraz zaman alabilir ama Anayasa Mahkemesi’nin çalışma tarzıyla ilgili kanunu değiştirmek yeterli olabilir. Temel amaç, Anayasa Mahkemesi öncesi tazminat komisyonları kurarak, AYM’ye sanki bir tazminat mahkemesi muamelesi yapmak. Oysaki Anayasa Mahkemesi tazminat mahkemesi değil, aynı zamanda hak ihlali kararı veren ve hak ihlali gideren bir mahkeme, bu sadece tazminatla olan bir husus değil ama iktidarda, uzun zamandır AYM’yi sadece tazminat vermekle yükümlü bir mahkemeye dönüştürme fikri var. Yeniden yargılama, tahliye kararı veremeyen, yani serbest bırakın diye karar veremeyen bir mahkemeye dönüştürülme ihtimali yüksek. Mesele, bu rejim inşasına uygun bir mahkeme yaratmak. O yüzden de Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini kısıtlamaya çalışacaklar.”

HAK ARAYIŞLARINI ENGELLEMEK İÇİN

Avukat Veysel Ok, bu komisyonları daha önce kurulan KHK komisyonlarına benzeterek adalet arayışının uzun yıllar engellenebileceğinin altını çizdi. Zaten insanların Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak için yıllarca beklediğini kaydeden Ok, şöyle konuştu: “Tazminat komisyonlarını kurduklarında bu uzun yılları alan bir süreç olacak ve Anayasa Mahkemesi efektif olmaktan çıkacak. AYM’ye bireysel başvuru meselesi Avrupa Konseyi’nin talebiydi. AİHM’e taraf ülkelerden birçok başvuru vardı ve ulus devletlerin bunları öncelikle kendi Anayasa Mahkemelerinde çözmesini, eğer çözülemiyorsa Strasbourg’a gelmesini öngören bir sistemdi. Şimdi bu bile iktidar açısından tehlikeli. Yargının, yasamanın ve yürütmenin tek elde toplandığı bir rejimde Anayasa Mahkemesi'nin bazen bağımsız davranması dahi iktidarı mutsuz ediyor. Bu yüzden de tamamen kendisini tabi olacak bir mahkeme sistemi kurmaya çalışıyor. Hatırlarsak KHK ile ilgili kurulan bu komisyon hiç çalışmadı, tam tersine insanları daha çok mağdur etti, yıllarını çaldı, karar vermedi. Aynı şeyi tazminat komisyonunda da göreceğiz büyük olasılıkla. Bu komisyona iktidara yakın kurumlardan ve kişilerden üye seçilecek. Bu komisyon da kişilerin hak arayışlarını engellemek için yıllarca karar verilmeyebilir. Bunu KHK komisyonda gördük yani geçmişte ve hala bir pratiği var.”