GÖRÜNTÜLÜ

‘Tecrit bu toprakların en büyük sorunudur’

TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat, “Tecrit bu toprakların en büyük sorunudur. Bu sorunu ortadan kaldırmak da bizim elimizde. Tecridin sonlanması, faşizmin de sonlanması demektir” dedi.

ZİNDANLARDAKİ DİRENİŞ

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için 27 Kasım 2023 tarihinde cezaevlerinde dönüşümlü açlık grevine başlayan siyasi tutsaklar, eylemlerini 130'uncu günde yeni bir aşamaya taşıdı. Açlık grevini sonlandıran tutsaklar, eylemlerinin "mahkeme, aile ziyareti ve telefon görüşü boykotlarıyla" devam edeceğini duyurdu.


TUHAD-FED Amed Şube Eşbaşkanı Kerem Canpolat, tutsakların yeni eylem aşamasına ve tecride ilişkin değerlendirme yaptı.

TECRİDE KARŞI EYLEMLER BÜYÜYOR

Canpolat, Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve Kürt sorununun demokratik çözümü için Kurdistan ve Türkiye’de 5 aya yakındır başlatılmış bir kampanyanın olduğunu söyleyerek, "Bu kampanya kapsamında birçok eylem ve etkinlik yapıldı. Bu kampanyanın bir kolu olarak da siyasi tutsaklar açlık grevi eylemine başlamıştı. İkinci kolu olarak da barış isteyen halkımız ve tutsak yakınlarının öncülüğünde başlayan Adalet Nöbeti’ydi. Bunun ardından da iki koldan başlatılan Özgürlük Yürüyüşü gerçekleşti. Bu yürüyüş 15 Şubat’ta Halfeti’de son bulmuştu ve yürüyüş boyunca köy köy mahalle mahalle halkla bir araya gelinmişti. 15 Şubat ardından siyasi tutsaklar yaptıkları açıklamayla açlık grevini sonlandırdıklarını ve yeni bir eylem başlatacaklarını duyurmuşlardı. Ve yerel seçimlerden sonra yaptıkları açıklamayla birlikte eylemlerini yeni bir evreye taşıdıklarını duyurdular. Bu kapsamda siyasi tutsaklar 3 ay boyunca aileleri ve avukatlarıyla hiçbir koşulda görüşme sağlamayacaklar ve iletişim kurmayacaklar., mahkemelere de çıkmayacaklar. 

SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİREMEDİK

Tecride karşı eylemlerin artması gerektiğini söyleyen Canpolat, “Bugün biliyoruz ki İmralı şahsında tüm cezaevlerinde tecrit koşulları hayata geçirilmiş durumda. Tüm tutsaklara yönelik tecrit uygulanıyor. Sadece tutsaklara değil, yıllardır sözde dışarıda olan topluma dönük de bir tecrit uygulanıyor. Tabii biz tutsakların bu eylemini dışarıda olan bizlere dönük bir eleştiri olarak da ele alıyoruz. Biz yeterince gündemleştiremediğimiz ve ses olamadığımız için tüm sorumluluğu içeride olan tutsaklar alıyor. Tüm sorumluluğu onların omuzlarına bırakmamalıydık. Bu nedenle kendimizi bu konuda sorumlu da görüyoruz. Üstümüze düşen sorumluluğu yerine getiremedik. Tecrit bugün hala devam ediyorsa ve haber alamıyorsak bu bizim yetersiz kalmamız ile de ilgilidir. Bu anlamda yeni planlamalar yapıyoruz. Anneler Adalet Nöbeti’ni sonlandırdı ancak yeni önerileri, talepleri de var. Tecride karşı seslerini yükseltmeye devam etmek istiyorlar” dedi. 

TECRİT BU TOPRAKLARIN EN BÜYÜK SORUNUDUR

Annelerin meclise gitme, Adalet Bakanlığı’na gitmek, cezaevi önlerinde açıklama yapmak ve tüm siyasi partilerle görüşmek gibi önerileri olduğunu söyleyen Canpolat, “Bu önerileri değerlendiriyoruz, dernek olarak neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. Bu öneriler çerçevesinde bizim de çalışmalarımız olacaktır. Çıkaracağımız planlamayı önümüzdeki günlerde basın ve kamuoyuyla da paylaşacağız. Tüm Kürtlere çağrımız, elimizden geleni yapmamızdır. Nerede olursak olalım, tecridin sonlandırılması, bu topraklara barışın gelmesi ve birliğimiz için tüm çabamızı gösterelim. Tutsakların omuzlarında olan yükü almamız ve onların yükünü hafifletmemiz en büyük sorumluluğumuzdur. Büyük bir direnişle tecridi yıkabiliriz. Bunu Wan’da gördük. Direnince başaramayacağımız hiçbir şey yok. Bu savaşın ve çatışmanın, faşizmin bitmesini isteyen herkes el ele vermeli ve mücadele etmelidir. Tecrit bu toprakların en büyük sorunudur. Bu sorunu ortadan kaldırmak da bizim elimizde. Tecridin sonlanması, faşizmin de sonlanması demektir” ifadelerini kullandı.