TEV-ÇAND: Seferberliğe katılıyoruz, bugün direniş günüdür
TEV-ÇAND, Özerk Yönetim’in seferberlik ilanını sahiplenerek, "Bugün direniş ve onur günüdür" dedi.
TEV-ÇAND, Özerk Yönetim’in seferberlik ilanını sahiplenerek, "Bugün direniş ve onur günüdür" dedi.
Mezopotamya Demokratik Kültür ve Sanat Hareketi (TEV-ÇAND), bölgedeki kültür ve sanat hareketlerin katılımıyla, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye ile Halep ve çevresine yönelik saldırılarına karşı Qamişlo ve Kobanê'de açıklamalar yaptı.
Kobanê'deki açıklama
Basın açıklamasına Hîlala Zêrîn Kadın Kültür Hareketi, Aydınlar Birliği, Sanatçılar Birliği, Kuzey ve Doğu Suriye Edebiyat Divanı, Kültür Kurulu, Süryani Kültür Derneği ve Ermeni Topluluğu Kültür ve Sanat Komitesi de katıldı.
Açıklama, 12 Mart Şehitleri Stadyumu’nda, Kürt, Arap, Süryani ve Ermeni bileşenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Cizir Kantonu TEV-ÇAND üyesi Keder Hisên tarafından Kürtçe, Ermeni Topluluğu Meclisi Başkan Yardımcısı Yexnîk Kerbo tarafından Arapça okundu.
Açıklamada "Faşist Türk devleti, Kürt halkının düşmanıdır ve varlığını Kürt halkının yokluğunda sürdürmeye çalışmaktadır. Kürt halkını yok etmek için her türlü kirli ve gayri ahlaki yöntemi kullanmaktadır. İnsanlık dışı ve uluslararası hukuka aykırı saldırıları, halkımıza dayatılmaktadır. Bu saldırılara karşı tüm dünya güçlerin buna sessiz kalmakta ve hatta Türkiye'ye destek vermektedir” denildi.
'İNSANLIK DÜŞMANLARI!'
Açıklamada şunlar da kaydedildi:
“Şu anda, faşist Türk devleti aynı politikaları uygulayarak Şehba ve Halep'e yönelik işgal ve soykırım saldırıları başlatmıştır. Bu saldırının amacı sadece Şehba ve Halep'i değil, tüm Suriye topraklarını işgal etmektir. Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef almaktadır. Etrafında topladığı çeteler, hepsi katil ve yağmacıdır; Türk devletinin köleleridir. Doğanın, kadınların ve toplumun düşmanıdırlar. Tecavüzcü ve kan emicidirler, girdikleri her yeri tahrip edip yağmalarlar. Bu çeteler ve Türk devleti, insanlığın düşmanıdır.
Bu saldırılara karşı halkımız direniyor, savunma güçlerimiz güçlü bir iradeyle savaşıyor ve halkımızı savunuyor. Askeri güçlerimiz ve halkımız, birlikte devrimci halk savaşı ruhuyla direniyor. Ülkemizi, toprağımızı, toplumumuzu savunuyoruz; özgürlüğümüzden ve özerk yönetimimizden asla vazgeçmiyoruz.
Biz sanatçılar, aydınlar ve kültür, sanat ve edebiyat çalışmaları üyeleri olarak, bu saldırılara ve işgallere karşı sonuna kadar direneceğiz. Devrimci halk savaşının öncüsü olacağız. Kalemimiz ve sanatımızla toplumumuza hizmet ettiğimiz gibi, bugün de tüm gücümüz ve yöntemlerimizle direneceğiz. Toprağımızı, ülkemizi, kültürümüzü ve dilimizi savunmak bizim sorumluluğumuzdur.
Canıgönülden savaş cephelerindeki savaşçılarımızın yanındayız ve Şehba ile Halep'teki halkımızın direnişini selamlıyoruz. Ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Halkımıza, ülke savunmasına tereddütsüz katılmaları çağrısında bulunuyoruz. Özgür bir ülke olarak dünyada kabul edilmemiz için fırsatlar var; özgürlüğümüzü ve özerk yönetimimizi kalıcılaştırma fırsatlarımız mevcuttur.
Demokratik ulus olarak; Kürt, Arap, Asuri, Süryani, Ermeni, Çerkes ve bölgedeki tüm topluluklar birlikte bu direnişi zaferle sonuçlandıracağız. Bir kez daha tüm dünya halklarına çağrıda bulunuyoruz: Omuz omuza verin. Özellikle dünya sanatçılarına ve aydınlarına sesleniyoruz: Sessiz kalmayın. Halkımızın zaferi, özgür ve demokratik bir insanlığın zaferidir. Kuzey ve Doğu Suriye devrimi, toplumsal ve insani değerleri temsil eder; bu devrimde sahip çıkmak, kendine ve topluma sahip çıkmaktır.
'SEFERBERLİĞE KATILIYORUZ'
Özerk Yönetim seferberlik ilan etti ve biz de tüm gücümüzle bu seferberliğe katılıyoruz. Diyoruz ki: Kendi bağlamamızla, kendi sözümüzle, kendi sesimiz ve rengimizle, kalemimiz ve fikrimizle, emeğimiz ve faaliyetimizle hep birlikte direniyoruz. Bugün onur ve haysiyet günüdür, direniş ve mücadele günüdür, kendi değerlerimizi savunma günüdür ve halkımızı, ülkemizi ve toprağımızı koruma günüdür.”