MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) binasında düzenlenen basın açıklamasında, TJA aktivisti Safiye Akdağ ve MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Emine Kaya, "Özgürlük Yürüyüşü"ne katılım çağrısında bulundu.

Açıklama öncesi polis dernek binasını abluka altına alarak pankartlara el koydu.

Açıklamaya, MED TUHAD-FED, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP), Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve birçok kadın katıldı.

Açıklamanın Kürtçesini TJA aktivisti Safiye Akdağ, Türkçesini ise MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Emine Kaya okudu.

Emine Kaya, ulus-devletin inşasıyla birlikte kadınların, halkların, inançların ve emekçilerin inkâr edildiğini, tekçilik üzerinden baskı ve asimilasyon politikalarının süregeldiğini ifade etti.

Emine Kaya, özellikle Kürt halkına yönelik uygulanan inkâr politikalarının, temel haklar, kültür, anadil ve yaşam alanlarına zarar verdiğini dile getirdi.

Savaş rejimine dayalı AKP-MHP ittifakının Kürt ve kadın düşmanlığını derinleştirdiğine dikkat çeken Emine Kaya, bu düşmanlığın hukuki bir hal almak istendiğini belirtti.

Açıklamada Anayasanın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının askıya alındığı, kayyım rejimi, siyasi kırım operasyonları ve rehin alma politikalarının Kürtlere ve kadınlara yönelik düşman bir hukukun uygulandığı belirtildi.

Emine Kaya, AKP-MHP iktidarının 2015'ten beri Abdullah Öcalan üzerinde uyguladığı mutlak tecridin, Kürt halkının kazanımlarına karşı bir düşmanlık hukuku olduğunu söyledi.

Tecridin, cezaevleri başta olmak üzere toplumun her alanına yayılmak istendiğini ifade eden Emine Kaya, "Tecrit edilen bir halkın özgürlük mücadelesinin gerçekliğidir. Asıl tecrit edilmek istenen, Kürt sorununda demokratik çözümün ısrarıdır." dedi.

Emine Kaya, tecridi kırmanın ve öncülük etmenin kadınların temel gündemi olması gerektiğini vurgulayarak, "Tecrit edilen aynı zamanda kadınların yaşamıdır. Asıl güç kadınlardır. Sayın Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü bizim temel gündemimizdir. Çünkü özgürlük için özgürlüğü savunuyoruz. Adalet için adaleti savunuyoruz. Eşitlik için hakkımız olan eşitliği savunuyoruz." diye belirtti.

Emine Kaya, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması ve nafaka hakkına yönelik düzenlemelerin, kadınların yaşamdan tecrit edilmesinin amaçlandığını söyledi.

Kadına karşı işlenen suçlarda faillerin cezasız bırakılmasıyla tecridin bir yönetim şekli haline getirilmeye çalışıldığını ifade eden Emine Kaya, "Tecridi kıracak asıl güç kadınlardır. Yaşam alanlarımızı terk etmek zorunda kalan, göç yollarında taciz, tecavüz ve istismara maruz kalan da biz kadınlarız." dedi.

Son olarak, 18 Kasım'da yapılacak "Özgürlük Yürüyüşü" için kadınlara katılım çağrısında bulunan Emine Kaya, kadın özgürlük mücadelesini yükselterek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridi kırmanın herkesin asıl sorumluluğu olduğunu belirtti.