Colemêrg Belediyesi'nin 3 Haziran'da işgal edilmesine karşı kentte düzenlenen "Belediyeler halkındır gaspa izin vermeyeceğiz" mitingi devam ediyor. Mitingde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları söz aldı.  

Colemêrg Belediyesi’nin gasp edildiği günden beri direndiklerini söyleyen Tülay Hatimoğulları şöyle konuştu: “Bizler kayyum atandığı günden beri buradayız, direniyoruz. Kayyuma karşı direniyoruz. İrademizi çalanlara karşı direniyoruz. ‘Bir Kürt kendi kendini yönetemez, Kürtler bu ülkenin asli yurttaşı değildir’ diyen Ankara’daki hukuksuz hukuka karşı direniyoruz. Kayyumu atayanların kendileri bizzat Erdoğan itiraf etmiştir; ‘Bu kanuni değildir’ demiştir. ‘Ama biz kendi hukukumuzu uyguladık’ demiştir. Hakkari halkının bu alanda ve meydandaki iradesini ey Ankara duyuyor musun, ey AKP, ey küçük ortağı MHP, ey bizleri hedef haline getirmek isteyenler duyun halkın sesini, duyun halkın alkışını, duyun halkın zılgıtını, duyun halkın direnişini! Bunlar kayyum atayarak seçme ve seçilme hakkımızı elimizden almış oluyorlar. Bugün sadece Türkiye için değil dünyanın neresine giderseniz gidin seçim demek demokrasinin asgari koşulu demektir. Sizler seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırarak kayyum rejimi ile Kürt’e ‘sen seçilemezsin, seçilsen de yönetemezsin’ diyerek her türlü yalanı dolanı, hileyi, her türlü kumpas davasını Kürt’e reva gören anlayış şunu görecek. Halk direniyor. Halk kayyuma ‘hayır’ diyor iradesine sahip çıkıyor. Halk bu siyasi darbeyi kabul etmiyor.”

‘ASKERİ DARBEDİR’

Sürekli polis saldırısına maruz kaldıklarını ifade eden Tülay Hatimoğulları, “Ama yılmadık, ama geri adım atmadık, ama hep alanlarda meydanlarda direnmeye devam ettik. Onlar bu kayyum meselesinin darbeyle alakası yok diyorlar. Bu, bir siyasi darbedir, asla kabul etmiyoruz. Bizler Hakkari Valiliğinin önünde basın açıklamamızı ve oturma eylemimizi yaparken birkaç gün önce burada hemen valiliğin bahçesine jandarmayı indirdiler. Jandarma indi Hakkari sokaklarına! Bu, bir askeri darbedir aynı zamanda. Bizler belediyelerimizi kazandığımız her yerde, demokrasi adına, insan hakları adına, bu ülkenin geleceği adına, Türkiye’de yaşayan bütün halkların ortak yaşamı adına korumaya devam edeceğiz. Belediyelerimizi siz değerli halkımızla beraber gözümüz gibi koruyacağız. Halkın içindeyiz, hep halkın içinde kalacağız. Halk ile beraber yöneteceğiz. Bütün belediye eş başkanlarımız belediye meclis üyelerimiz 7/24 halkın hizmetinde çalışmaya devam edecek. Kayyumcu anlayışa en büyük cevabı böyle vereceğiz” dedi. 

‘KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEDEN ÖZGÜRLEŞEMEYECEĞİZ’

Kayyum atanmasının nedenin Kürt sorunu olduğunu söyleyen Tülay Hatimoğulları, “40 yıldır devam eden kanayan yaramız, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan Kürt sorunu, siyasal diyalogla barış ve demokratik zeminde çözülmediği sürece Türkiye’de ne işçi ne emekçiler, ne kadın ve gençler, Kürt’üyle, Türk’üyle, Arap’ıyla, Laz’ıyla, Çerkes’iyle bizler özgürleşemeyeceğiz.  O yüzden biz Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için mücadele edeceğiz. Hakkari’de Deniz Gezmişlerin adına yapılmış bir köprü var. Deniz Gezmiş’in bu ülkede hepimizin devrimci olmasında büyük emeği olan, onun anılarıyla mücadele tarihiyle büyüyen bizler, bir kez daha onun sözünü tekrarlıyoruz. Yaşasın Türk ve Kürt halkının kardeşliği, yaşasın halkların kardeşliği! Hakkari’de kayyuma karşı direnmenin anlamı budur. İşte halkların kardeşliğini savunmanın anlamını biz bir kez daha Denizlerden sonra burada bu sahnede hep birlikte gördük. Biz biliyoruz ki Türkiye’de muhalefetin kayyumla ilgili ortaya koyduğu tutum çok değerli. Burada Hakkari’den, bütün Hakkari halkı adına, bütün ezilenler ve sömürülenler adına, kayyuma karşı direnenlere sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu. 

‘KAYYUM DERHAL EL ÇEKTİRİLMELİDİR’

Atanan kayyumun derhal görevinden el çektirilmesi gerektiğini söyleyen Tülay Hatimoğulları, şu vurguyu yaptı: “Belediye Meclisimizin seçmiş olduğu Viyan Tekçe bizlerin oyuyla belediye eş başkanımızdır. Biz bu talepleri Hakkari’de de, İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de, Ankara’da, Türkiye’nin dört bir yanında kayyum konusunda geri adım atılana kadar Hakkari'de gerçekten belediye yönetimi kayyum elinden alınmalı ve esas sahiplerine teslim edilmelidir. O darbecilerin, o irade gaspçılarının orada yeri yok. Biz Türkiye ve Kurdistan'ın dört bir yanında mücadelemizi kayyum politikasını geriletene dek hep beraber devam edecek miyiz? İşte bu coşkumuz ve direngenliğimiz devam edecek. Bunu bütün Türkiye bilsin, Ankara bilsin, Saray bilsin, Saray’ın küçük ortağı, akıl hocaları bilsin. Bizler direnerek kazanacağız. Yaşasın direnişimiz. Dayanışarak birleşerek kazanacağız. Direnerek kazanacağız.”