Tutsak annesi: Bu mücadeleye herkes ses vermeli

Açlık grevindeki tutsaklardan Amine Kaya'nın annesi Meryem Soylu, "Tecrit kırılana kadar mücadelemiz devam edecek" dedi. Meryem Soylu, eylemleri sahiplenme çağrısında bulundu.

İmralı hapishanesinde mutlak tecrit altında rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla 10 Ekim’de “Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” şiarıyla başlayan kampanya devam ediyor. Kurdistan ve Türkiye cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsaklar da kampanya kapsamında 27 Kasım’da açılık grevi başlattı. 106 cezaevindeki açlık dönüşümlü açlık grevlerine paralel tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti eylemleri de devam ediyor.


Açlık grevine katılanlardan biri de yaklaşık dört yıldır İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutsak Amine Kaya.

ANF'ye konuşan Amine Kaya’nın annesi Meryem Soylu, "Benden çok uzakta olduğu için kızımın açık görüşüne gidemedim. Kendisiyle telefonla görüştüm. Bana moralinin gayet iyi olduğunu söyledi. Tutsaklar cezaevleri koşullarından dolayı ne kadar iyi olmasalar da düşmanları karşısında ayakta ve moralli duruyorlar. Ben de 9 yıldan fazla cezaevinde kaldım, cezaevleri koşullarını çok iyi biliyorum. Halkımızın ve ailelerimizin moralleri iyi olsun diye ayakta durmaya çalıştık. Dört duvar arasında insanı ayakta tutan morali, iradesi ve mücadelesidir. Düşman ne kadar baskı yaparsa, ne kadar sorun çıkarsa çıkarsın tutsakların iradesini kıramayacaktır" dedi.

POLİTİK TUTSAKLAR ÜZERİNDE PSİKOLOJİK SAVAŞ VAR

Politik tutsaklar açısından zindan koşullarının gün geçtikçe zorlaştığını ifade eden Meryem Soylu, "Çocuklarımız tek kişilik hücrelerde kalıyor. Düşman artık 1990'lı yılların koşullarını tutsaklara dayatıyor. Tutsaklar üzerinde bir psikolojik savaş uyguluyorlar. Bu psikolojik savaş, fiziki işkenceden daha büyüktür. Bütün psikolojik işkenceye başvururlar. Bizler bunu kabul etmiyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz" diye konuştu

MÜCADELE EDİLMELİ, TECRİT KIRILMALIDIR

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kırılana kadar cezaevlerindeki mücadelenin devam edeceğine dikkat çeken Meryem Soylu, şunları aktardı: "Çocuklarımızın tek talebi, Önder Apo üzerindeki tecridin kırılmasıdır. Talepleri karşılanana kadar eylemlerinden vazgeçmeyecekler. Bir diğer önemli konu da, zorlu cezaevleri koşullarında kalan hasta tutsaklardır. Hasta tutsaklar, hastaneye götürülmüyor ve tedavileri yapılmıyor. 30 yıldır cezaevlerinde olan arkadaşımızın birçok rahatsızlığı var. Kanserden tutun kemik erimesine kadar rahatsızlığı olan tutsaklar var. Dört duvar arasında insanlar güneşi göremedikleri, doğru dürüst tedavi edilmedikleri ve talepleri karşılanmadığı için birçok sağlık sorunuyla karşı karşıya kalıyorlar. Arkadaşlarımız Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve hasta tutsaklar için mücadele etmekten vazgeçmeyecekler. Açlık grevine giren arkadaşlarımız için bütün ailelerin ve halkımızın bu mücadeleye destek vermesini istiyorum. Anneler olarak başladığımız Adalet Nöbetlerine destek versinler. Binlerce kişi bu nöbete katılmalıdır."

ÇÖZÜMÜN ANAHTARI KÜRT HALK ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN’DIR

Anneler olarak barış, adalet ve kardeşlik istediklerini belirten Meryem Soylu, "Artık çocuklarımızın tabut içinde cezaevlerinden çıkmasını istemiyoruz. Biz anneler hiçbir insanın ölümünü istemiyoruz. Bütün annelerin gözyaşları aynıdır; artık ağlamalarını istemiyoruz. Buradan Türk annelerine sesleniyorum; gelin bize destek verin. Sizin de çocuklarınız ölmesin, gelin bizimle birlikte olun. Bizler sadece adalet ve insanlık temelinde eşlilik istiyoruz. Nasıl ki dünyada bulunan insanların hakları varsa Kürt halkının da hakları vardır. Neden bu kadar Kürt halkına zulüm ediyorlar? Bizler bu topraklarda doğup büyüdük, bu topraklar bizim. Artık Kürt halkını tanısınlar. Çözümün anahtarı ve adresi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dır. Önderimiz bırakılırsa Ortadoğu'ya adalet ve özgürlük gelecektir. Bizler Önderimiz üzerinde uygulanan tecridi kabul etmedik, etmeyeceğiz "diye konuştu.